Prof. Dr. Öztürkmen: GAP Bölgesi Kuraklıkla Karşı Karşıya:

TEMA Vakfı Şanlıurfa İl Temsilciliği’nden Kamuoyuna Duyuru
Türkiye genelinde yaşanan kuraklık, Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamındaki illerde çok daha derin ve yıkıcı etkilerle kendini göstermektedir. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün 2025 su yılına ilişkin verilerine göre, GAP Bölgesi illerinde yağışlar normallerin %50’nin üzerinde altına düşmüş; Şanlıurfa’da %55,7, Mardin’de %58,5, Gaziantep’te %59,5, Diyarbakır’da %40,2 ve Şırnak’ta %51 oranında azalma kaydedilmiştir.
Bu tablo, yalnızca bir iklim verisi değil, aynı zamanda bölgenin gıda güvenliği, ekonomik sürdürülebilirliği ve sosyal istikrarı açısından ciddi bir uyarıdır.
GAP Bölgesi İçin Başlıca Tehditler
1. Tarımsal Üretimde Dramatik Düşüş
GAP Bölgesi, Türkiye’nin stratejik tarım havzalarından biridir. Ancak yağışların azalmasıyla birlikte:
• Kuru tarım yapılan alanlarda verim kaybı %40’lara ulaşabilir.
• Sulama altyapısına rağmen su kaynaklarının azalması, pamuk, mısır ve mercimek gibi ürünlerde üretim planlarını tehdit etmektedir.
2. Su Kaynaklarında Alarm Zilleri
• Atatürk, Keban ve Karakaya baraj havzalarında su seviyeleri kritik eşiklere yaklaşmaktadır.
• Yeraltı suyu seviyeleri hızla düşmekte, artezyen kuyularının verimi azalmaktadır.
• Sulama birlikleri artan enerji maliyetleri ve su kıtlığı nedeniyle zorlanmaktadır.
3. Hayvancılık ve Mera Kaybı
• Meraların kuruması, hayvancılık yapan ailelerin yem temininde büyük sıkıntılar yaşamasına neden olmaktadır.
• Bu durum, et ve süt üretiminde düşüşe, fiyatlarda ise artışa yol açabilir.
4. Sosyoekonomik Baskılar
• Kuraklık, çiftçilerin borç yükünü artırmakta, kırsal göçü hızlandırmaktadır.
• Tarımsal üretimin azalması, bölge ekonomisinin temel direklerinden birinin zayıflamasına neden olmaktadır.

TEMA Vakfı Olarak Çağrımız
TEMA Vakfı Şanlıurfa İl Temsilciliği olarak, bu tabloyu büyük bir endişeyle takip ediyoruz. GAP Bölgesi’nin geleceği, toprağın ve suyun korunmasına bağlıdır. Bu nedenle:
• Kuraklığa dayanıklı tarım modelleri geliştirilmelidir.
• Toprak koruma ve su verimliliği projeleri yaygınlaştırılmalıdır.
• Tarım politikaları, iklim krizine uyum sağlayacak şekilde yeniden yapılandırılmalıdır.
• Çiftçiler desteklenmeli, kırsal kalkınma programları güçlendirilmelidir.
Son Söz
Kuraklık, artık geçici bir doğa olayı değil, kalıcı bir iklim gerçeğidir. GAP Bölgesi gibi tarıma dayalı bölgelerde bu gerçek, yaşamın her alanını etkilemektedir. TEMA Vakfı olarak, doğa ile uyumlu bir üretim anlayışını savunuyor; tüm paydaşları bu konuda sorumluluk almaya davet ediyoruz.
“Toprağını kaybeden, geleceğini kaybeder. Suya sahip çıkmak, hayata sahip çıkmaktır.”