banner2


    Evet, okuyalım da, nasıl okuyalım?
    Çok okumak, sürekli okumak, sadece okumak doğru mu?
    Ne bulursak, ne tavsiye edilirse, yani rastgele okumak doğru mu?
    Düz bir şekilde okuyup geçmek doğru mu?
    Bütün bu ve benzeri sorulara verilecek cevapların okuma amacımızla yakından ilişkisi var? "Yani niçin okuyoruz?" sorusuyla… Bu da kişiden kişiye göre değişiyor tabii.
    Bir defa çok okumak, saygıyı hak etmekle beraber, tek başına doğru değil diye düşünüyorum. Okumanın kendisi insanı mutlu edebilir; vaktini güzel geçirmek, yani mutlu olmak için de okuyabilir insan. Birisi, müzik dinlerken, bir başkası film izlerken, diğeri spor yaparken, daha başkaları gezip tozarken, yemek yerken, sohbet ederken kendini iyi hissediyorsa, bazıları da kitap okurken kendini iyi ve mutlu hissedebilir ve bunun için okuyabilir. Ben de biraz öyleyim. Ama burada kalmamalı bence; okumak, bir amaç değil, amaca hizmet eden bir eylem olmalı. Kim, niçin okuduğuna kendisi karar versin deyip devam edelim.
    Okuduklarından daha az istifade etmek adına çok çeşitli kitaplar okuyup geçmek mi? (Ki burada nefsin, hem kendine, hem başkalarını "Ne kadar çok okuyor?" dedirtme oyununa da dikkat etmek gerekir.) Yoksa okunması gereken kitaplardan azami istifade etmek için aynı kitapları tekrar tekrar sindire sindire okumak mı?
    Ben, başta dinî ve bilimsel eserler olmak üzere, bu ikincisinden yanayım. Hatta bazı romanların bile birden fazla okunması gerekir, tam "künhüne vakıf" olmak için. Eskiden olduğu gibi günümüzde de aynı kitabı defalarca, hatta onlarca defa okuyanlar olduğunu belirtmiş olayım. 
    Tabii burada okuma şekli de önem kazanıyor. Dinç bir kafayla okumak. Altını çizmek, kenarına veya ayrı bir yere(defter, kâğıt vb) notlar almak (şimdilerde fotoğrafını çekerek dosyalayanların olduğunu da duyuyorum) özet çıkarmak, bir miktar okuyup sonra üzerinde düşünmek, diğer bilgileriyle mezcetmeye çalışmak gibi kitaptan olabildiği kadar çok fayda elde etmenin yolları var. 
    Azami faydayı elde etmek için disiplinli okumak gerektiği konusunda ise herkes hem fikir.  Yazar veya konu merkezli okumak yani. 
    Bir yazarı en iyi şekilde tanımak için onun tüm eserlerini, mümkünse yazım sırasına göre okumak gerekir. Yazım sırası ondaki değişimi ve gelişim anlamak için önemli. 
    Özellikle bilimsel çalışma ve araştırmalarda ise konu öne çıkıyor. O zaman her kitabı sonuna kadar okumak değil, ilgilendiğimiz konuyla ilgili kısımlarını okumak gerekiyor. 
    Vakit az ve kıymetli, o halde eline geçen veya tavsiye edilen her kitabı okumakla vakit geçirmek, vakti israf etmek olur. Bunun aynı zamanda abur cubur yemenin mideye zarar vermesi gibi zihinsel potansiyelimize zarar vermesi de cabası. O zaman "değerli" vaktimizi, "değerlendirdik" diyebileceğimiz kaliteli eserlere yöneltmeliyiz.
    Burada çok önemli bir husus daha var. Sadece kendi inancımıza, ideolojimize, meşrebimize, kısaca kafa yapımıza uygun kitapları mı okumalıyız? Yani kendi doğrularımızı teyit edeceğimiz, kafa konforumuzu bozmayacak olanları mı? Yoksa farklı bakış açıları kazandıracak, gerekirse bizi sarsacak, uyandıracak, değiştirecek, dönüştürecek potansiyele sahip olanları da okuyacak mıyız? Bunun kararını da herkes kendisi versin.
    Son olarak, "Okuyun." diyeceğim, ama "Nasıl okursanız okuyun." diyemeyeceğim.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.