banner2
Öne Çıkanlar Urfa Haberleri Urfa Viranşehir Urfa Haber Balıklıgöl

Özdemir, Arman'a yine ders verdi!
Ayşe Arman ile Cüneyt Özdemir arasında başlayan kürtaj kavgası sürüyor. Ayşe Arman, Özdemir'in dünkü sözlerine köşesinden çok sert cevap verdi. Ancak Cüneyt Özdemir bunun da altında kalmayarak Ayşe Arman'ı adeta yerin dibine soktu.
Kürtaja destek için soyunan Ayşe Arman'a, dün en sert tepkiyi Radikal yazarı Cüneyt Özdemir ‘Bedenim Benimdir’ bahanesi ile her fırsatta soyunup bizlere teşhir etmelere doyamıyorsan, o beden pek de senin olmuyor’ diyerek göstermişti. Arman ise bugün Özdemir'e köşesinden 'Yuh. Yazıklar olsun' diyerek cevap verdi.
Ancak Cüneyt Özdemir bunun da altında kalmayarak Ayşe Arman'a zehir zemberek bir yazıyla cevap verdi. Özdemir sitesinden yer alan cevap yazısında "Gazetecilik adına yaptıkların karşısında zaten yıllardır biz yeterince utanıyoruz. O yüzden Ayşe Arman bu tartışmaları kendi cinsel takıntılarına kurban etmesin yeter! Hayatta en iyi bildiği işi yapmaya devam etsin..." diyerek Arman'a yerden yere vurdu.
Özdemir bununla da yetinmedi ve "Sevişmeye, soyunmaya, yazmaya aynen devam Ayşe!" diyerek tartışmaya noktayı koydu.
İŞTE AYŞE ARMAN'IN CÜNEYT ÖZDEMİR'İN DÜNKÜ AÇIKLAMASINA KÖŞESİNDEN VERDİĞİ CEVAP
Nasıl soyunduğumu merak edenlere!
ALGI böyle bir şey.
Sazanlık da.
Kötü niyet de.
“Benim bedenim, benim kararım...” kampanyasına Emre’nin çektiği fotoğraf için, “Çıplak poz verdi” yazdı pek çok internet sitesi.
Kimsenin algısına karışamam.
Ayrıca bir sakıncası da yok, çıplaklıktan korkan biri değilim.
Ne var ki, burada konuşulması gereken kampanya.
Söz konusu olan çok çok değerli bir kampanya.
Çıplaklık gibi şeylerle “fazlaca” süslerseniz, “marjinal” olur.
Oysa bu bir “halk hareketi”.
15 dakikada çektiğimiz fotoğrafın daha büyük hali de burada...
Hani çırılçıplak nasıl soyunduğumu merak edenler olur diye!
Cüneyt Özdemir’e yuh
CÜNEYT Özdemir’e ise koskoca bir yuh!
“‘Bedenim benimdir’ bahanesi ile her fırsatta soyunup bizlere teşhir etmelere doyamıyorsan, o beden pek de senin olmuyor artık...” yazmış twitter’a.
Ülkemizde yaşanan kürtaj tartışmalarına tepki koyan binlerce kadına ayıp etmiş.
Bana da.
Yazıklar olsun.
Hani insan, anne baba olunca biraz daha adaletli, vicdanlı olur diye düşünüyor insan.
Bu mudur?
Değildir.
Utan Cüneyt, kendinden ve çiğliğinden utan!
BU DA CÜNEYT ÖZDEMİR'İN SİTESİNDEN AYŞE ARMAN'IN YAZISINA CEVAP VERDİĞİ YAZISI
KÜRTAJIN YASAKLANMASINA KARŞIYIM BUNUN AYŞE ARMAN TARAFINDAN SÖMÜRÜLMESİNE DAHA ÇOK KARŞIYIM
Başını kadınların çektiği kürtaj karşıtı kampanyaları Türkiye’de son yılların en ciddi kadın hareketlerinden biri olarak görüyorum. Bu yüzden sulandırılması, sömürülmesi, şahsileştirilmesine tepki gösteriyorum. Bunu yapanların başında her zamanki gibi ‘seksi gazetecilik’ dalının dünyadaki tek üyesi Ayşe Arman geliyor.
Ayşe Arman her zamanki gibi fırsat bu fırsat diyerek meseleye kendiyle başlıyor, kendiyle bitiriyor. Dün gazetede yayınladığı fotoğraf bunun en somut göstergesi. Türkiye’nin dört bir tarafından kadınların tüm iyi niyet ve samimiyetleri ile katıldığı bir kampanyanın son ürünü olarak gayet şuh bir şekilde, elbette bol photoshop süzgecinden geçmiş bir fotoğrafını yayınlayıp bu kampanyaya ‘güya’ destek oluyordu. Memelerinin üst kısmına yazdığı ‘Benim Bedenim Benim kararım’ yazılı fotoğrafını meğerse biz yanlış ‘algılamışız’. Sazanlık yapmışız. Kötü niyetliymişiz. Zira Ayşe Arman’ın alt tarafı giyinikmiş.
Google’a girip ‘Ayşe Arman soyundu’ diye yazdığınızda karşınıza 46.000 sonuç çıkıyor. Görsel ögelere girip Ayşe Arman’ın çıplaklık külliyatında kısa bir gezinti yaptığınızda maaşallah dünyanın en soyungan gazetecisini karşınızda buluyorsunuz. Afrika çöllerinden, 5 yıldızlı otel odalarına kadar Ayşe Arman’ın soyunmadığı yer kalmamış. Soyunma (ve photoshop) işini o kadar abartmış ki şu aralar İstanbul’da olan Madonna görse kıskanır! Tabii bu fotoğraf kısmı, işin bir de yazı kısmı var. Her ne kadar Ayşe Arman’ın cinsellik takıntısının kökenlerini Türk psikiyatrlarına emanet etsek de, bugüne kadar cinsellik üzerine yazmadığı bir haber, sevişmeleri üzerine anlatmadığı bir detay kalmadığının ne yazık ki farkındayız. Yıllardır sevgililerinden kocalarına kadar cinsel hayatı ile ilgili bilmediğimiz hemen hiçbir şey bırakmadı. Üstelik bu detayları Hürriyet gibi ana akım bir gazetede öylesine şehvetle ve istekle anlattı ki kimi zaman yüzümüz kızararak okuduk , kimi zaman yayınlayanlar adına utandık. Kendisini yaratıklandıran Gepetto Baba’sı da bir kaç sayfa ötesinde aynı düzeyde aynı seviyede cinsellik alemlerinde turladığı için kimse de itiraz edemedi.
Yani gerçekten ortada bir algı var. Bizzat Ayşe Arman’ın yıllardır gözümüze soktuğu fotoğrafları ve yazıları ile oluşturduğu ucuz bir ‘cinsellik’ algısı bu.
Yanlış anlaşılmasın Ayşe Arman’ın bu tür 'özel hayat' yazılarına, her geçen yıl dozu daha da artan photoshoplu fotoğraflarına da karşı değilim. Teşhircilik ve sosyopatlık sınırını herkes kendisi belirler. Alan razı satan razı ise hiçkimseyi de ilgilendirmez. Ancak yıllar boyunca binbir emekle zihinlerimizde oluşturduğu bu algı sonrasında Ayşe Arman’ın kürtaj tartışmalarını sömürmeye kalktığında bu algı bize de bir kaç kelime etme hakkını doğrurur. Zira Ayşe Arman’ın cinselliği kendi isteği ile bir kamu malına dönüştürmesini, gazetecilik mesleğini kendi cinselliği ile sömürmesini yıllarca stand-up gazeteciliğinin market reyonundaki çıplak bir öğesi olarak belletildik. Bu filmi her defasında izlediğimizde ‘demek bu kadarı da olabiliyormuş’ dedik. Sustuk. Oysa cin şişeden çıktı bakın. Amiral gemisinde yarım sayfa cambazlık gösterilerini cinsellik teşhirini hayır amaçlı gazetecilik olarak ‘artık’ yutturamıyorsunuz. Bu tür numaraları yemeyen, yemediği gibi yüzünüze tokat gibi çarpan birileri de çıkıveriyor. Ayşe Arman’ın paniklemesi, saldırganlığı ve ne halt yiyeceğini bilememesi tam da buradan kaynaklanıyor.
Dün twitter’a sadece Ayşe Arman’ı kast ederek yazdığım ‘Bedenim Benimdir’ bahanesi ile her fırsatta soyunup bizlere teşhir etmelere doyamıyorsan, o beden pek de senin olmuyor’ cümlesinin ardında işte böyle bir Ayşe Arman algısı ve altyapısı yatıyor.
Kürtaj yasakları tartışması Ayşe Arman’ın alıştığımız cinsellik sömürülerinden birine ‘daha’ bırakılmayacak kadar ciddi bir tartışmadır. Utanç kelimesini mesleğe başlarken sözlüğünden çıkartan birine bu saatten sonra UTAN AYŞE ARMAN diyecek halim yok.
Gazetecilik adına yaptıkların karşısında zaten yıllardır biz yeterince utanıyoruz. O yüzden Ayşe Arman bu tartışmaları kendi cinsel takıntılarına kurban etmesin yeter! Hayatta en iyi bildiği işi yapmaya devam etsin...
Sevişmeye, soyunmaya, yazmaya aynen devam Ayşe!
Kaynak: rotahaber.com

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.