banner2

Yapılan her hayır, hasenat, iyilik ve güzellik mutlaka Allah rızası için yapılmalıdır ki makbule geçsin ve Allah indinde kabul edilsin. Bu yapılan güzel amellerden biride her yıl Zilhicce ayına tekabül eden kurban bayramımızdır. Kurban ne ettir, nede tatil… Kurban İbrahimce bir adanış, İsmailce bir teslimiyettir. Kurban yakınlık demektir. Kime yakınlık? Allah’a yüce Peygamberine, emirler ve yasaklarına riayet etmek, yapın dediklerini yapmak, yasaklardan kaçınmak kişiyi Allah ve Resulüne yaklaştırır.Kurban İslam’a, İslam Dinine yakın olmak anlamına gelir, Bayram ise, sevinç günü, kaynaşma, günü, barış günü, paylaşma, ahde vefa günüdür. Her Müslüman’ın bu şuurda olması lazım. Kurban denilince Hz. İbrahim’in, Hz. İsmail’in, Hz.Hacer’in yüce yaratana karşı sadakatleri gelir akla, İnsanlık düşmanı şeytanın kovulması dersi alınır. Bin Dört yüz küsur senedir Peygamber görmeden, sahabe görmeden, gerçek İslam âlimini görmeden iman eden ümmet fertleri, elbette yapacakları dini emirlerinde aksaklıklar olacaktır. Ufak tefek hatalar af edilebilir. Günahın büyük, küçüğü de olmaz. Kibrit çöpü çok küçük bir maddedir. Büyük yangınlara sebep olabilir. Ancak İslami kural gereği, “Müslüman ne aldanır nede aldatır”  Emrine de uyma mecburiyeti vardır. Yoksa sevap kazanayım derken günah kazanır. 

 Diğer ibadet şekillerinde olduğu gibi, Kurban ibadetinde de insanımız bazı şeyleri es geçerek, kurban ibadetini yerine getirmeye çalışıyor. Önerim Her Müslüman’ın Büyük İslam İlmihallerinin özellikle Kurban bölümünü bayramdan önceden okumaları, okumak bilmiyorlarsa ya bilen birilerine okutup anlamaları veya dinin görevlileri olan Hocalarımızdan, her konuyu ve bu konuyu öğrenmeleridir. Yoksa kaş yapayım derken göz çıkarmış olmasınlar. İbadetler yapılırken, ilahi kanunlara bakmak, sünnete bakmak, fıkha bakmak zarureti vardır. Ta ki ibadetlerde yaşantımızda yanlış yapılmasın ve yerini bulsun.

Dededen, babadan gelenekten görme ile ibadetler yapılmaz. İnsanımız, üstüne başına, yeme içmesine, evin güzelliğine, Cep telefonuna, arabasına, ticaretine, tarzına önem verdiği kadar, Dinine o kadar önem vermiyor. Dinini sanki öğrenmek istemiyor. Lakaytlık var. Dini Şahıslarda görüyor. Bu yaşam tarzları felakettir. Toplumu zedeler, her Müslüman Günde en az dinin bir rüknünü öğrenmelidir. Dert edinmelidir. Bu sakat dini yaşantımızdandır ki, insanlar dinden, din adamlarından uzaklaşıyorlar, Çok şey bilmekte bir şey ifade etmez, iyi bildiklerini yaşamak lazım. Üstat Bediüzzaman hazretleri (Lisanî hal lisanî kaldan iyidir der)Yani çok konuşmaktan, söylemektense yaşamak daha tesirlidir. Çokbilmiş diplomalılar, rütbeliler. Mevki makam sahipleri, bakın başımıza neler getirmişler. Her şey ayan beyan ortadadır. Dinimizin tüm konuları, her gün Camilerimiz de anlatılmalıdır. Sırası gelen gidiyor, neden? Ölümü kendimizden uzak tutuyoruz ki taziyelere gidiyoruz, cenazelere gidiyoruz, kabristanı ziyaret ediyoruz ama ibret almıyoruz. Unutmayalım ki bir gün her şeyi bırakıp Allah’ın huzuruna çıkıp hesap vereceğiz. “Dünya fani ölüm ani” onun için yaşam şeklimize (tarzımıza) çok ama çok dikkat etmeliyiz… 

Kurban kesecek kardeşlerimizin çok dikkatli, uyanık, olmaları gerekir benden söylemesi. Kurban alınacak mı? Kesilecek mi? Kim kesecek? Neden kurban eti üçe bölünür? Nereye dağıtılacak? Kurban etini dağıtanlar kimler, Sorularına muhatap olmalıyız. Sevap gayesi ile kurban paralarını herhangi bir guruba yatıranların, ülkedeki, mahallemizde ki fakirleri de göz ardı etmeleri yanlıştır. Gayemiz kurbanın İslam’a göre kesilmesidir. Başka niyet aranmamalıdır. Kurban Hanefi mezhebine göre Vacip, Şafii mezhebine göre ise Müekked sünnettir. Kurban Bir emri yerine getirmenin, sosyal dayanışmanın, sevgi yumağının kopmaz ipidir. Kurbanın kemik ve kanında hikmetler vardır.

       Basit bir ibadet şekli değildir. Önemli bir konudur. Önemini kavramak daha da önemlidir. Zekâtta olduğu gibi paramı verdim kurban kesilmiyorsa günahı kesmeyene demek, insanı günahtan kurtaramaz, Müslüman, yani insan ne kandırır nede kandırılır. En güzel kurban şekli kişinin eliyle kestiği, dağıttığı ve havasını teneffüs ettiği kurbandır. Kurban avcılarına Veyl olsun.Dinin yaşanmadığı yerde, toplumlar da, Kan, gözyaşı, haksız kazanç, ırkçılık, neme lazımcılık, aile yuvalarının dağılması, boşanmaların çoğalması, kadına şiddet, Trafik kazları, kısaca o an insanın lezzet alacağı şeylerde sonradan pişmanlık ve ızdırap vardır… Kesilecek olan kurbanların ülkemizde ki terör belasının son bulmasına, üzerimizde ki kara bulutların dağılmasına, kardeşlik, dostluk, birlik, beraberlik ve insanlığın kaynaşmasına vesile olası dileklerimle…  Ne mutlu o kimseye ki Dinini gerçekten öğrenen, öğreten, yaşayan, toplumun dertlerini dert edinen kendini sorumlu olduğunu hissedene. Kurbanlarımız kabul, bayramımız mübarek olsun…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.