banner2
Öne Çıkanlar Balıklıgöl Urfa Haber büyükşehir Başbakan Erdoğan

DEDAŞ Sorununu TBMM araştırsın diye önerge verdi-Bakalım araştırılacak mı?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na verdiği önergede Baydemir, Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin bölgesel politikalarının, teknik yeterliliğinin ve çalışmalarının incelenmesi, hükümetin elektrik enerjisine dair özelleştirme politikalarının yerele ve özellikle çiftçilerimize olan etkilerinin ortaya çıkarılması için Anayasasının 98'inci, İçtüzüğün 104 ve 105'inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılması talep etti.

İşte o önerge:
“Şanlıurfa ili ve kırsal bölgelerinde başta olmak üzere Dicle Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi’nin (DEDAŞ) elektrik dağıtımı yaptığı illerde sürekli yaşanan elektrik kesintileri çiftçilerimiz başta olmak üzere bölgedeki tüm yurttaşları olumsuz etkilemektedir.
21. yy Türkiye’sinde tarımsal sulamanın halen olması gerektiği şekilde yapılamamasından kaynaklı ilkbahar aylarından başlamak üzere ciddi kuraklıklar ve ürün kaybı yaşanmaktadır. 2013 senesinde alınan özelleştirme kararıyla elektrik dağıtımı özel sektöre havale edilmiş, sektörün politikalarına ve insafına terkedilmiş çiftçilerin sorunlarının da seneler geçtikçe katlandığı görülmektedir. DEDAŞ’ın kar-zarar dengesi ile çiftçilerin tarımsal faaliyetlerine dair gelir-gider dengesi arasında ciddi uçurumların olduğu ortadadır. DEDAŞ’ın teknik anlamdaki eksiklikleri de çiftçilerimiz tarafında sıkça dile getirilmektedir. Yaşanan mağduriyetlerin yerinde tespit edilmesi, Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin bölgesel politikalarının, teknik yeterliliğinin ve çalışmalarının incelenmesi, hükümetin elektrik enerjisine dair özelleştirme politikalarının yerele ve özellikle çiftçilerimize olan etkilerinin ortaya çıkarılması için Anayasasının 98'inci, İçtüzüğün 104 ve 105'inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılması için gereğini arz ederim"

GEREKÇE
24 Haziran 2013 tarihinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ve İşkaya-Doğu OGG arasında imzalanan sözleşme ile Batman, Diyarbakır, Mardin, Siirt, Şırnak ve Urfa illerimizi kapsayan Dicle EDAŞ’ın yüzde yüz oranındaki hissesi bahsi geçen şirkete devredilmiştir. 350 milyon lira ile devredilen Dicle EDAŞ’a bağlı olan illerde, çiftçilerimizin mağduriyetlerinin katlanarak arttığı basın ve kamuoyunda sıkça yer bulmuştur.
Sadece, Türkiye’nin üçüncü tarım şehri olan Urfa ilimizi ele aldığımızda dahi bu mağduriyetlerin kapsamını anlamak zor olmayacaktır. Bir tarım şehri olan Urfa’nın katlanarak artan elektrik sorunu çiftçinin ve çiftçinin kazancıyla yaşamını idame eden bölge esnafına çok zor koşullarda yaşamayı dayatmaktadır. Binin üzerinde köyü ve 58 852 kayıtlı çiftçisi olan Urfa ilimizin, ki bu kesimin tek geçim kaynağının tarım olduğunu düşünürsek, elektrik kesintileri bölgenin geçim kaynaklarını adeta baltalamaktadır.
Nüfusun % 45’i tarımsal faaliyette bulunan Urfa, pamuk ve mısır üretiminde öncü tarım şehrimizdir. Yaz 2015’te Urfa ili genelinde uygulanan elektrik kesintisi uygulaması ile binlerce dönümlük ekili pamuk ve mısır tarlası düzensiz sulamaktan kuruma riski ile karşı karşıya kalmış, 2014 yılında enerji kesintisi uygulamasından kaynaklı sadece Akçakale ilçemizde 140 bin dönümlük ekili alan kurutulmuştur. Günü kurtarma politikalarıyla, Urfa gibi tarımsal şehirlerde elektrik kesintilerinden kaynaklı mağduriyetleri görmezden gelmek, hayati bir sorunu özel şirketlerin karar ve insafına bırakmak, zaten zor koşullarda tarımsal üretim yapan çiftçilerimizi çözümsüz bırakmak anlamına gelmektedir. Elektrik dağıtımını üstlenen firmalar hakkında şikâyetler sürmekte, sık aralıklarla yapılan elektrik kesintileri ekonomik, sosyal hayatı adeta felç etmektedir.
Urfa özelinde de tespit edilmektedir ki AKP Hükümetleri döneminde elektrik altyapısına yeterince önem verilmemiştir. Elektrik üretiminde sorun olmadığını sürekli zikreden yetkililer Urfa gibi tarım şehirlerimizde yaşanan sorunları özel şirketler- çiftçiler arasında bir mesele olarak yansıtmaktadır. Sorunun hâlihazırda katlanarak devam ediyor olması, yanlış enerji politikalarının izlendiği, yatırım planlamalarının doğru yapılmadığı ve sonuçta sunulması gereken hizmetin verilmediğini göstermektedir.
Bu çerçevede hükümetin en üst düzey yetkilileri ve DEDAŞ yetkilileri tarafından elektrik kesintilerinin gerekçesi olarak sıkça sunulan kaçak elektrik meselesi ise Türkiye’nin geneli için var olan bir mesele olmakla beraber doğru tespitler ve sonrasında uygulanacak doğru politikalar ile üstesinden gelinebilecek bir sorundur.
Böyle bir gerekçe ile sayaç takılmadığı için şirket tarafından elektriklerin kesilmesi ise şirket ve hükümet eliyle ürünlerin kurutulmaya terkedilmesi anlamına gelmektedir. DEDAŞ’ın kar-zarar ve hükümetin özelleştirme politikaları ile çiftçilerin tarımsal faaliyetlerine dair gelir-gider dengesi arasında ciddi uçurumların, uyuşmazlıkların olduğu çiftçilerimiz tarafında sıkça dile getirilmektedir. Şöyle ki, sayaç takılsa ve denildiği gibi elektrik masrafının sadece %35’i çiftçimizin cebinden çıksa dahi, 100 dekar buğday ekiminin net zararı 6659 TL dir. Bu tablo mısır ve pamuk üretimi için de farklı değildir. Bu durum tarımsal politikaların çiftçilerin şuan yaşadıkları sorunlara cevap olamadığını da açıkça göstermektedir.
Yaşanan mağduriyetlerin yerinde tespit edilmesi, Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin bölgesel politikalarının ve bu çerçevede hükümetin elektrik enerjisine dair özelleştirme politikalarının yerele ve özellikle çiftçilerimize olan etkilerinin ortaya çıkarılması için Anayasasının 98'inci, İçtüzüğün 104 ve 105'inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılması için gereğini arz ederim.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.