banner2
Öne Çıkanlar Urfa Balıklıgöl Urfa Haber Sanlıurfa büyükşehir

N.Ç skandalında bir skandal daha!
Yargıtay'ın, 13 yaşındaki N.Ç.'nin "sanıklarla, kendi rızasıyla birlikte olduğu" yönündeki kararı onaması infial yarattı. N.Ç.'nin avukatı, "AİHM'ye başvurduk. Pedagogsuz, psikologsuz sorgu ile 'Göster bakalım kızım, nasıl tecavüz ettiler?' sorusu da dosyada" dedi:
Yargıtay 14. Ceza Dairesi, Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 26 sanığa, '15 yaşından küçük kızla rızasıyla birlikte olmak' suçundan 4 yıl 2 ay ceza veren kararının bir bölümünü onamıştı. Daire, bazı sanıklara verilen cezaların yarı oranında artırılması gerektiğini belirterek, bazı sanıklar yönünden ise kararı bozmuştu. Dairenin gerekçeli kararı tamamlandıktan sonra dosya yerel mahkemeye gidecek. Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay'ın bozma kararına uyarsa bazı sanıklara daha fazla ceza verilebilecek. Mahkemenin ilk kararında direnmesi durumunda dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu gündemine gelecek. Ayrıca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın dairenin kısmi bozma kararına itiraz ederek dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na taşıma ihtimali de bulunuyor. Başsavcılık, 14. Ceza Dairesi'ne gönderdiği tebliğnamede yerel mahkeme kararının onanmasını istemişti. Hukuk kaynakları, Yargıtay'ın kısmi bozma kararı nedeniyle, suç tarihi 2002 olan davanın zaman aşımına uğrayacağını belirtiyor.
O RAPOR YOK SAYILMALI
Bu süreçte, en çok tartışılan nokta ise, olay tarihinde 13 yaşında olan N.Ç.'nin, sanıklarla "kendi rızasıyla birlikte olduğu" kanaatine varılması oldu. Bu sonuca dayanak olan Adli Tıp raporunu, 4'üncü İhtisas Kurulu hazırladı. Fakat o tarihlerde, kurulda bir çocuk psikiyatristi yoktu. Kuruma, ilk defa 2008'de çocuk psikiyatristi atandı. Bu isim, Doç. Dr. Ayten Erdoğan'dı. Erdoğan, N.Ç. ile ilgili adli tıp raporlarının yok sayılması gerektiğini belirterek, "Çocuk psikiyatristi olmadan böyle bir karar alınması beni öfkelendiriyor. Ne demek kendi rızasıyla ilişkiyi kabul etmiş? Çocuk ilişkiyi nereden bilecek? Hâkim raporu ciddiye almamalıydı. Uzmanı olmayan yerden alınmış rapor. N.Ç.'nin suçu ne ki çocuğa 'ahlaki kötülüğün farkında' raporu vermişler? Bu kurul Hüseyin Üzmez olayında da yanlış raporlara imza atmıştı" dedi.
PEDAGOGSUZ SORGU
N.Ç.'nin avukatlarından İHD Diyarbakır Şube Başkanı Avukat Reyhan Yalçındağ Baydemir de, "Zorla alıkoyma suçu zaman aşımına uğradı. Bu nedenle dosya şu anda AİHM'de. Yargıtay'ın kararı sonrası, dosyanın tamamını AİHM'ye taşıyacağız. Yaşanan son gelişmeleri de AİHM'yle paylaşmak durumundayız. Adli Tıp Kurumu'nun raporu hazırlanırken çocuk psikiyatristinin olmaması da, Mardin'deki hâkimin N.Ç.'ye tecavüzün tarifini yaptırması da delil olarak sunulacak. Hâkim, N.Ç.'nin ifadesini alırken duruşma salonunda pedagog ve psikolog yoktu. Pedegog ve psikolog olmadan bu küçük kızın ifadesi nasıl alınır? N.Ç. anlatıyordu 'Şöyle yaptılar, böyle yaptılar' diye. Hâkim bunlar yetmezmiş gibi 'Nasıl hareket yaptılar. Göstererek, tarif ede ede anlat' diyordu. Bu kız daha kaç kez travma geçirecek?" diye konuştu.
'Tecavüze uğradığında 13 değil 11 yaşındaydı'
Mardin'de 26 kişinin tecavüzüne uğrayan N.Ç.'nin 4 yıl bakımını üstlenen Taksim Çocuk ve Gençlik Merkezi'nin eski Müdürü Hatice Özkan, SABAH'a açıklamalarda bulundu. N.Ç.'nin 2003'te yerleştirildiği Adana Kız Yetiştirme Yurdu'ndan kaçmasından sonra kendisinin o dönem görev yaptığı Taksim'deki merkeze yerleştirildiğini anlatan Özkan, "N.Ç. bilinenin aksine tecavüze uğradığında 13 değil 11 yaşındaydı. Geldiğinde sürekli ağlıyor ve cam çerçeve kırıyordu. Ona sevgiyle yaklaştık ve bu süreçten çıkmasını birlikte sağladık. N.Ç. tanıdığım en zeki çocuklardan biri. Felsefe kitapları okur, oturur sizinle dünya siyasetinden konuşur, genel kültürü çok zengindir" dedi. Yargıtay'ın verdiği kararın gerek kendisinde gerekse de N.Ç.'de hayal kırıklığına sebep olduğunu kaydeden Hatice Özkan, "Yargıtay'ın verdiği bu kararın düzeltilmesi gerekiyor" diye konuştu.
'9 YIL HİÇ UYUMADIM'
Yargıtay'ın kararından sonra suskunluğa gömülen N.Ç., 9 Kasım 2010'da, Aktüel'e şunları anlatmıştı: "...Önceden 'Yaşıtlarım neler yaparken ben ne yapıyorum?' diye düşünürdüm. Artık o algıda değilim. Artık canım da acımıyor. O dönem geçti. Artık; o buhranlar, bunalımlar, krizler, uykusuz geçen geceler, o mide krampları yok. 9 yıl hiç uyumadım. Ama son bir yıldır kafamı koyuyorum ve uyuyorum. Nefes alıp vermek böyle bir şeymiş. Ablamlar olmasaydı yaram büyür beni yutardı. İntihara çok meyilliydim. Onlar beni önemsediler ve herkese karşı tırnaklarını çıkarıp beni korudular..."
'Tecavüzcüyle evlendirmek isteyen zihniyet'
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adem Sözüer: Türkiye 60 yıl tecavüzcüyle evlendirmeyi cezasızlık nedeni saydı. Yeni ceza kanunları bu tür uygulamaları tamamen kaldırdı. Ama geçmişteki uygulamalara dönmek isteyen bir anlayış da var. Bunlar bazen yargı çevrelerinden de geliyor maalesef. Geçmişi değiştirmeyiz. Bu olay yeni ceza kanunu döneminde yaşansaydı, verilecek ceza 15-20 yıl olurdu.
Nazif KARAMAN / SABAH

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.