yaptığı konuşmada “Gençler, çalışacak, sürekli ve ısrarcı bir azimle, bilimden yararlanarak üretecek, bizler de onlara her türlü desteği vereceğiz. Hani bir söz var ya, iş yapmak isteyen çaresini, yapmak istemeyen de bahanesini bulur” dedi.
Erektin konuşmasına şöyle devam etti: “Bugün Antalya’ya havayolu ile yaklaşık 11 milyon turist gelmekte, bu 11 milyon turistin nereyse üçte biri kültür turizmi için geliyor. Bu turistleri bizim Şanlıurfa’ya çekmemiz gerekirdi. Yani 4 milyon civarında turist Şanlıurfa’ya gelse ve ortalama 200 EURO harcasa tarımdan kazandığımız miktara denk gelecek bir rakama tekabül ediyor. Ayrıca, tarımda da istediğimiz ölçüde başarılı sayılmayız. Ürettiğimiz ürünün pazarlamasını iyi yapamıyoruz bunun da aşılması lazım. Sağ olsun Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarım TV’yi kurdu ve TARGEM projesini oluşturdu. Yani çiftçi eğitimini sağlıyor. Ama maalesef uygulama iyi olmadı.
Şimdi Şanlıurfa’nın 2009 rakamlarına baktığımızda kişi başı gelir ortalaması 5 bin TL civarında olduğunu görüyoruz. 2010 rakamına göre ise yaklaşık 6 bin TL, tabi bir de Türkiye ortalamasına baktığımızda bu rakamın 10 bin DOLAR olduğunu görüyoruz. Bu demek oluyor ki Şanlıurfa olarak sınıfta kalmışız. Bu ramları yukarılara çekecek gerçek anlamda gençlere ihtiyacımız var. Yani genç demek, nüfus kâğıdına göre genç değil, çalışkan, üretken ve azimli insan demektir. Bu gençler, çalışacak, sürekli ve ısrarcı bir azimle ve bilimden yararlanarak üretecek, bizler de onlara her türlü desteği veririz. Kimse parayı bahane etmesin, iyi bir proje oldu mu para bulunur. Yani bir söz var ya, iş yapmak isteyen çaresini, yapmak istemeyen de bahanesini bulur. Önce kendimizi bir kategoriye ayıralım bahane bulanlardan mıyız, yoksa çare bulanlardan mıyız? Eğer çare bulanlardan değilsek hemen kendimizi oraya aktararak ona göre çalışmalara başlamamız lazım. Bilmeliyiz ki hiçbir şey çalışmadan, ter dökmeden olmaz” dedi.
www.balikligol.com
Erektin konuşmasına şöyle devam etti: “Bugün Antalya’ya havayolu ile yaklaşık 11 milyon turist gelmekte, bu 11 milyon turistin nereyse üçte biri kültür turizmi için geliyor. Bu turistleri bizim Şanlıurfa’ya çekmemiz gerekirdi. Yani 4 milyon civarında turist Şanlıurfa’ya gelse ve ortalama 200 EURO harcasa tarımdan kazandığımız miktara denk gelecek bir rakama tekabül ediyor. Ayrıca, tarımda da istediğimiz ölçüde başarılı sayılmayız. Ürettiğimiz ürünün pazarlamasını iyi yapamıyoruz bunun da aşılması lazım. Sağ olsun Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarım TV’yi kurdu ve TARGEM projesini oluşturdu. Yani çiftçi eğitimini sağlıyor. Ama maalesef uygulama iyi olmadı.
Şimdi Şanlıurfa’nın 2009 rakamlarına baktığımızda kişi başı gelir ortalaması 5 bin TL civarında olduğunu görüyoruz. 2010 rakamına göre ise yaklaşık 6 bin TL, tabi bir de Türkiye ortalamasına baktığımızda bu rakamın 10 bin DOLAR olduğunu görüyoruz. Bu demek oluyor ki Şanlıurfa olarak sınıfta kalmışız. Bu ramları yukarılara çekecek gerçek anlamda gençlere ihtiyacımız var. Yani genç demek, nüfus kâğıdına göre genç değil, çalışkan, üretken ve azimli insan demektir. Bu gençler, çalışacak, sürekli ve ısrarcı bir azimle ve bilimden yararlanarak üretecek, bizler de onlara her türlü desteği veririz. Kimse parayı bahane etmesin, iyi bir proje oldu mu para bulunur. Yani bir söz var ya, iş yapmak isteyen çaresini, yapmak istemeyen de bahanesini bulur. Önce kendimizi bir kategoriye ayıralım bahane bulanlardan mıyız, yoksa çare bulanlardan mıyız? Eğer çare bulanlardan değilsek hemen kendimizi oraya aktararak ona göre çalışmalara başlamamız lazım. Bilmeliyiz ki hiçbir şey çalışmadan, ter dökmeden olmaz” dedi.
www.balikligol.com
