Çevre ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) Genel Başkanı Mustafa Göktaş, “Toplumsal kalkınma, toplumsal bilinçlenme ile olacaktır. Halkımız her gün haksız kazanç peşinde olanlar, fırsatçılar, sözde uyanık sahtekar tüccarlar yüzünden soyulmakta. Üretici Tarlada perişan. Tüketici ise çarşıda, pazarda, esnafda perişan. Bu işlerden nemalanan kim? Bu işler kimin işine geliyor? Üretici mutsuz, tüketici mutsuz, öyle ise mutlu olan kim? Bunun iyice araştırılması ve ortaya çıkarılması gerekir. Bunu yapması gerekenler ise devletimizin kurum ve kuruluşlarıdır. Denetimle ilgili kurum ve kuruluşlar iş olsun diye değil, hak için hukuk için, adalet için bu denetimleri adil ve seri bir şekilde yapmazlar ise, halkımız soyulmaya, üretici ve tüketicinin yüzünün solmasına, fırsatçıların ise semirip yüzünün gülücükler açmasına sebep olunacaktır. Bu haksızlıkları dur diyecek, halkın çıkarını koruyacak kurum ve kuruluşların harekete geçmesi gerekmektedir” dedi.
Çevre ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) Genel Başkanı Mustafa Göktaş, “Ülkemizde emekli, memur, işçi, asgari ücretli, dul yetim kimin maaşına bu denli zam gelmişte, yada hangi küçük esnafın işi artmış kazanca geçmişte, seri marketlerde, AVM lerde satışa sunulan temel gıda maddeleri başta olmak üzere, tüm tüketim malzemelerine ay geçmeden raflarda fiyat farkı konuyor? Halkımız elde ettiği gelir ile artık yaşamsal ihtiyaçları bile karşılıyamıyor. Bunun sebebi, piyasadaki denetimsizlik. Sözde denetim yapıyorlar. Göstermelik bir iki yeri girip çokıp, tartı, alet kontrol edip, ekmeğe bakıp çıkıyor, bunuda basına bir iki foto ile servis ediyorlar. Sonrası yok. Günlük fiyat ve etiket denetimi yapan yok. Vitrin denetimi yapan yok. Pazar denetimi yapan yok. Gıda maddeleri ile tüketim maddelerini denetleyen yok. Bu işleri ciddi şekilde yapan yok. Oy kaygısı, çıkar kavgası vatandaşın soyulmasına sebep oluyor. Soygunun, talanın, yalanın devam ettiği ortamda kimsenin, ama kimsenin, hak –hukuk ve adaletten bahsetmesi doğru değil. Bu işin genel veya yerel yönetimi olmaz. Devletin tüm kurum ve kuruluşları el ele vermeli, maaşını beytül malın kasası olan devlet kasasından alanların tamamı görevini layıkı ile yapmalı. Onlar biz halkın verdiği vergilerden maaşlarını alıyorlar, işleri de bunu yapmak. Eğer bu işleri layıkı ile yapmıyorlarsa, kul hakkına giriyorlar, bunlar belki burada hesap verebilirler, peki ruzi mahşerde nasıl hesap verecekler” dedi.
