AVRUPA’NIN KALBİNDE GÖBEKLİTEPE KONUŞULDU! GÜLPINAR: İNSANLIĞIN ORTAK HAFIZASIDIR

AVRUPA’NIN KALBİNDE GÖBEKLİTEPE KONUŞULDU! GÜLPINAR: İNSANLIĞIN ORTAK HAFIZASIDIR

AVRUPA’NIN KALBİNDE GÖBEKLİTEPE KONUŞULDU

Avusturya’nın başkenti Viyana’da Şanlıurfa’nın tanıtımı sürüyor. Şanlıurfa’nın fotoğraflarının sergilenmesinin ardından, bu kez 12 bin yıllık geçmişiyle insanlık tarihinin en eski yerleşimlerinden biri olan Göbeklitepe’nin ele alındığı uluslararası bir konferans düzenlendi. Konferansta konuşan Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, “Göbeklitepe insanlığın ortak hafızasıdır. Amacımız sadece geçmişi korumak değil; Göbeklitepe’nin felsefesini, yani insanın bir araya gelme ve anlam arama gücünü bugünün dünyasına taşımaktır” dedi.

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı (UNESCO) Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Göbeklitepe’nin kazı çalışmaları, arkeolojik önemi ve kültürel miras değerinin tartışıldığı konferans, Viyana Diplomasi Akademisinde düzenlendi.

“Köklü Mirasın İzinde” başlıklı konferansa; Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, Türkiye’nin Viyana Büyükelçisi Gürsel Dönmez, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Daimi Temsilcisi Büyükelçi Zeynep Kızıltan, Avusturya’nın eski Ankara Büyükelçisi Klaus Wölfer, Göbeklitepe Kazı Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul, Avusturya Arkeoloji Enstitüsü Direktörü Prof. Dr. Barbara Horejs ve Anatolity Vakfı Kurucusu Dr. Cem Kınay katıldı.

Bilim, kültür ve diplomasi dünyasından çok sayıda davetlinin yer aldığı program, Göbeklitepe’nin evrensel önemi ve insanlık tarihine yaptığı katkıları yeniden gündeme taşıdı.

GÜLPINAR: “GÖBEKLİTEPE, İNSANLIĞIN ORTAK HAFIZASIDIR”

Konferansın açılış konuşmasını yapan Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, Göbeklitepe’nin yalnızca Türkiye için değil, tüm insanlık için bir dönüm noktası olduğunu vurguladı. Başkan Gülpınar, konuşmasında, “Şanlıurfa sadece bir şehir değil; medeniyetin beşiği, insanlığın ortak mirasının yaşatıldığı yaşayan bir hafızadır. Sahip olduğu tarihi, kültürel ve arkeolojik zenginlikleriyle adeta bir açık hava müzesi görünümündedir. Urfa öyle bir şehirdir ki; neresine dokunsanız tarihe açılan bir kapı bulursunuz” dedi.

Göbeklitepe ve çevresindeki Taş Tepeler kazılarının, insanlık tarihine dair bildikleri her şeyi yeniden sorgulattığını belirten Gülpınar, “Göbeklitepe, insanlık tarihine dair bildiklerimizi kökten değiştiren bir mirastır. 12 bin yıl önce taşları yontan eller, henüz yazıyı bilmeyen ama anlamı arayan insanlığın ilk izlerini bıraktılar. Burada sadece taşlar değil, insanlığın ilk ortak inancı, ilk birlikte üretme arzusu şekillendi” diye ifade etti.

Gülpınar, Göbeklitepe’nin insanın doğayla, inançla ve toplumla kurduğu ilk bağları temsil ettiğini ifade ederek, bu mirasın korunmasının yalnızca Türkiye’nin değil, tüm insanlığın görevi olduğunu söyledi 

“GEÇMİŞİ KORUMAK, GELECEĞE İLHAM VERMEKTİR”

Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi’nin, Göbeklitepe’nin uluslararası düzeyde tanıtımı ve korunması için yürüttüğü çalışmalara değinen Gülpınar, “Amacımız sadece geçmişi korumak değil; Göbeklitepe’nin felsefesini, yani insanın bir araya gelme, inşa etme ve anlam arama gücünü bugünün dünyasına taşımaktır” dedi.

Konuşmaların ardından, Şanlıurfa’nın tarihi, kültürel ve doğal zenginliklerini tanıtan bir kısa film gösterildi. Göbeklitepe başta olmak üzere, Karahantepe, Sayburç, Sefertepe ve Ayantepe gibi diğer Taş Tepeler kazı alanlarından görüntüler içeren film, katılımcıların büyük beğenisini topladı.

Filmde, Şanlıurfa’nın binlerce yıllık tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış, kültürlerin buluştuğu bir coğrafya olduğu vurgulandı.

Konferansta Göbeklitepe kazılarına ilişkin bilimsel sunumlar da yapıldı.

Göbeklitepe Kazı Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul, bölgedeki kazı çalışmalarında elde edilen bulguların, yerleşik hayatın başlangıcına ışık tuttuğunu belirterek, insanlığın avcı-toplayıcılıktan yerleşik düzene geçiş sürecine dair yeni veriler paylaştı.

Avusturya Arkeoloji Enstitüsü Direktörü Prof. Dr. Barbara Horejs, "Göbeklitepe: Yüzeyin altına bir bakış", Anatolity Vakfı Kurucusu Dr. Cem Kınay ise "Medeniyetten Kültürel Deneyime Küresel Bir Yolculuk" başlıklı sunum gerçekleştirdi.

Viyana Diplomasi Akademisi’nde düzenlenen bu konferans, Türkiye’nin kültürel mirasının Avrupa’daki tanıtımına katkı sağlarken, insanlığın ortak geçmişine dair farkındalığı güçlendirdi.

Bu arada Viyana’da dün de “Köklü Mirasın İzinde” adlı sergiyle Göbeklitepe’den Harran’a, Balıklıgöl’den Urfa mutfağına kadar uzanan kadim miras, Avusturyalı fotoğraf sanatçısı Josef Polleross’un objektifinden Avrupa’ya taşınmıştı.