"Kerbela'nın ruhuna uygun bir duruş sergilemek zorundayız"

 Hicretin 61. Yılında, Muharrem ayının 10. gününde gerçekleşen Kerbela katliamında şehid edilen Allah Resulü (sav)’in torunu Hz. İmam Hüseyin ve 72 yareni, dünya çapında düzenlenen kitlesel etkinliklerle anılıyor.

Geçtiğimiz Ocak ayında açılışı yapıldıktan sonra önemli etkinlikleri organize ederek adından söz ettirmeye başlayan Belçika’nın Limburg eyaletinin Beringen şehrinde faaliyet yürüten Rahmet-Der, Kerbela şehidlerini anma ve anlama etkinliği düzenledi.

Sunuculuğunu Fatih Yıldırım’ın yaptığı etkinlik, Avrupa İslam Âlimleri Birliği Genel Sekreteri Mücahid Haksever’in Kur’an tilavetiyle başladı. Ardından Rahmet-Der adına selamlama konuşmasını yapması için dernek müdavimlerinden Fatih Demirtaş sahneye davet edildi.

“Kerbela İslam tarihine düşen en kara lekedir”

Kısa süren konuşmasında Kerbela katliamının İslam tarihine düşen en kara leke olduğunun altını çizen Demirtaş, söz konusu kara lekenin ümmetin içinden birileri tarafından düşürüldüğünü belirterek, “Bu kara leke henüz Allah Resülü’nün (sav) vefatından kısa bir süre sonra, Sahabelerin yaşadığı bir dönemde, İslam Ümmetinin kendini bilmez, maddeperest, makam düşkünü evlatları tarafından ümmetin bağrına düşürülmüştür” dedi.

Böylesi etkinliklerin düzenlenmesinin önemine de değinen Demirtaş, “Bizler Rahmet-Der olarak, milletimiz Kur’an ve Sünnet etrafında birleşip, kendilerine Kur’an ve sünneti referans edinsin diye bu programı düzenledik. Bugüne kadar yaptığımız ve bundan sonra yapağımız programların temel amacı Kur’an ve Sünneti referans alarak doğruları insanlığa anlatmak” olduğunu ifade etti.

Demirtaş’ın konuşmasının ardından Murat Yaman ve ekibinin oluşturduğu Vuslat İlahi gurubu, İmam Hüseyin (ra) ve Kerbela şehitleri üzerine bestelenen ilahi ve ezgileri seslendirdi. Murat Yaman, yeni bestelediği “Can Hüseyin - Kerbela” isimli eseri de etkinlikte okudu.

“Hüseyin’i direnişi çağımıza indirgemeliyiz”

Vuslat İlahi gurubundan sonra sahneye Avrupa İslam Alimleri Birliği üyesi Yahya Yılmaz hoca davet edildi. Sözlerine programının hayırlara vesile olması temennisiyle başlayan Yılmaz, Ortadoğu coğrafyasında bugün yaşanan hadiseleri Kerbela katliamının yaşandığı dönemle benzerlikleri üzerinde durdu. Yahya hoca, “Dünün Kerbelasını insanlara anlatırken, eğer o nurani meşaleyi tutup çağımızda yaşanan Kerbelalara indirgemez isek, ne Hüseyin’i, ne Hüseyin’in kıyamını, ne Hüseyin’i direnişi ne de Ehli Beyt’e olan muhabbet ve sevgimizi kamil manada anlamış olmayız” ifadelerini kullandı.

“Kerbela’daki duruşu sergilemeliyiz”

Diyarbakır’da Kurban eti dağıtırken şehid edilen 16 yaşındaki Yasin Börü ve arkadaşlarının şehid edilmesine de değinen Yahya Yılmaz, “Bu öyle bir dönemi yaşıyoruz ki; Kerbela’nın ruhuna uygun bir duruş sergilemek zorundayız. İşte Yasinlerimiz, Hüseyinlerimiz Hz. İmam Hüseyin’in Kerbela’da diktiği sancağı taşırken şehid edildiler. Canab-ı Allah o şehidlerimize ve bütün Dünya şehidlerine merhamet eylesin. Dün İmam Hüseyin’in kafilesine katkı sunanlar ile bugün Yasin ve Hüseyin’in mücadelesine katkı sunanlar aynı çizgiyi oluşturan insanlardır. Birçoğumuzun gönlünde geçen, ‘Keşke Resulullah’ın biricik evlatlarını koruya bilseydim’ temennisi güzel bir temennidir. 6-7 Ekim olaylarında canlarını Allah için verenlerin Hz. Hüseyin’in çocukları olduğunu unutmayın. Onlara vereceğiniz katkı aynısıdır.” dedi.

Molla Yahya’nın dikkatle takip edilen konuşmasından sonra Kevser İlahi Grubu sahnedeki yerini alarak 2 ilahi seslendirdi. Daha sonra günün anlam ve önemine binaen konuşmasını yapması için televizyon programcısı Özkan Yaman hoca sahneye davet edildi. Dünyanın acılarla yoğrulduğuna dikkat çekerek konuşmasına başlayan Özkan Hoca, insanlığın ataları Hz. Adem ve Havva annemizin işledikleri hatadan ötürü yüz yıl ağladıkları yönündeki rivayeti aktardı.

“Bu dünya hiçbirimize gülmedi gülmeyecek”

Dünyanın acılarla örüldüğünü verdiği örneklerle anlatan Yaman, “Yakup (as)’ın oğlu Yusuf’a yıllarca ağladığı bir dünyadan bahsediyoruz. Peygamberleri alan bir dünyadan, ayrılıkların hiç eksilmediği, gözyaşlarının hiç dinmediği bir alemde bahsediyoruz. Peygamber (sav) diyor ki; ‘ Kardeşim Yahya’nın vahşice katledildiği bir dünya ile benim ne işim olabilir’ diyor. Sevgililer sevgilisine bu dünya güldü mü ki bize de gülsün. O (sav)’i sevindirdi mi ki, O’nun torununu da sevindirsin. Bu dünya hiçbirimize gülmedi gülmeyecek.”  diye konuştu.

“Hz. Hüseyin Diyarbakır’da tekrar dirilmiştir”

Kerbela olayına geçmeden önce 3 hafta önce Diyarbakır’da yaşanan acı olaya değinen Yaman, “6-7-8 Ekim tarihlerinde kardeşlerimiz katledildiler. Bu sene aslında Kerbela’yı bir başka anlatmak lazım. Keşke Hz. Hüseyin’i bu sene Yasin’in annesi anlatsaydı, Turan’ın babası anlatsaydı, Hasan’ın kardeşi anlatsaydı… Bu sene Kerbela çok farklı, çünkü Hz. Hüseyin Diyarbakır’da tekrar dirilmiştir. O’nun kanı orada tekrar kaynamıştır.” ifadelerini kullandı.

“Olayın kahramanları içimizde yaşıyor”

Allah Resulü’nün Hicretin 4. yılında Hz. Hüseyin’in şehid olacağını Cebrail (as)’dan öğrendiğini aktaran Özkan, olayı kronolojik sıralamasıyla anlattıktan sonra, şunları kaydetti: “Olayın kahramanları, bir tarafta Küfeliler, valiler ve yezit, diğer tarafta Hz. Hüseyin ve 72 yareni. Biliyor muzunuz bunlar hepimizin hem içimizde yaşıyor, hem de dışımızda. Küfeliler nefsimizde yaşıyor biliyor musunuz? Eğer biz nefsimizi ıslah etmesek, o Küfeliler, ihanetleri, kinleri ve nefretleriyle bir gün oradan çıkacaktır. O Yezitler nefsi emaremizde yaşıyor. Eğer biz kendimizi bu davaya feda etmezsek, inanın bir gün o Yezitler içimizden dirilirler. Ama aklımız, ruhumuz ve kalbimizde Hüseyinler yaşıyor. Biz onların sayesinde aşkı ve azmi öğreniyoruz. İşte sizi ve bizi buraya getiren de bu ruhumuzda yaşattığımız Hüseyinlerdir.

“Dünyevileşirseniz Küfelileşirsiniz”

Diyarbakır’da 1 yıl evine et girmeyen fakire kurban eti götürürken saldırıya uğrayan ancak elindeki et poşetini atmayan Yasin’in damarlarında da Hüseyin’in kanı dolaşıyor. Diyarbakır’da Yasin’e et dağıttıran dernekte Hüseyin tekrar dirilmiştir. Ama Yasin’i katledenlerin içinde de Yezitler, İbn-i Ziyadlar dirilmiştir. Ve Küfeliler bize diyor ki; ‘Dünyevileşirseniz, Küfelileşirsiniz. Dünyaya meylederseniz bizim gibi olursunuz’ diyorlar. Ve o bölge, o lanetin hiç eksilmediği bölge, kıyamete kadar hep karışacak. Orada hiçbir zaman silahlar susmayacak. Çünkü o lanet sürekli oradadır ve ne zaman kalkar bilinmez…”

Kerbela olayını özetle anlatan Özkan’ın konuşması sırasında duygusal bir ortamın oluştuğu görüldü.

Etkinlikte bir de tiyatro gösterimi yapıldı. Almanya’nın Hamburg şehrinden gelen Tevhit Tiyatro Ekibinin sergilediği tiyatro gösteriminde, İmam Hüseyin’in mübarek başının Yezit’e getirilmesi canlandırıldı.

Etkinlik Rahmet-Der kız ilahi grubunun seslendirdiği ilahinin ardından yapılan dua ile son buldu. (Basri Özmen – İLKHA)