Bugünkü tabloda istikrarı yeniden kuracak hükümet çıkartmanın kısa  dönemde zor olacağını belirten Bahçeli, 'Başbakan inşallah sağlığına  kavuşur, partide çatlamaya fırsat vermez' dedi
   MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan'ın sağlık sorunu ve Şike  Yasası'nın Çankaya'da veto edilmesinin ardından başlayan, 'AKP'de çatlak  mı var?' tartışmalarını değerlendirdi. Bahçeli, 'Başbakan inşallah kısa  sürede sağlığına kavuşup partide herhangi bir çatlama, yarılmaya fırsat  vermez' dedi. MHP'li belediye başkanlarıyla Antalya'da yaptığı kamp  sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bahçeli şunları kaydetti:
   KESTİRMEK MÜMKÜN DEĞİL: AKP'nin iç bünyesinde meydana  gelen gelişmeleri çok ciddiye alarak takip etmiyoruz. Ama artık 3. dönem  iktidarını yaşadığı süreçte memnunsuzlukların, beklentilere cevap  bulmamanın, parti yönetimi ve bakanlar kurulunda sürekli aynı  şahsiyetlerin olmasından dolayı partinin diğer mensuplarının  beklentilerinin su yüzüne çıkması gibi konular kendini gösterebilir.  Spor camiasını yakından ilgilendiren, bir konunun, parti içi sorun  haline dönüştürülmesi, 10'uncu yılına giren süreçteki kaynamanın ilk  sesleri gibi geliyor. Buradan ne gibi bir siyasi sonuç çıkar onu  kestirmek mümkün değil. Ama sağlıkla alakalı sıkıntılı bir dönemde, uzun  yıllar hükümeti yönetmiş şahsiyetler arasında bir gerginliğin  çıkartılmış olmasının gerçek sebebini bulmakta yetersiz kaldığımı  söylemek istiyorum.
   SAKLI PLANLARI VAR: Bu kadar birbirine omuz omuza  vermiş insanların, kendilerinin de direkt alakası olmadığı futbol  konusunu gerekçe göstererek, biat kültüründen başlayan ve  birlikteliklerini sarsabilecek veya başkalarına malzeme verebilecek bir  hataya düşmelerine ihtimal vermediğim için gerçek gündemlerinde saklı  bazı planları olduğu kanaatindeyim. Abdullah Gül ve Recep Tayyip Erdoğan  bunu bir öncelik almak için kullanıyorlarsa, bu kadar samimiyet  çerçevesinde yürütülmüş bir siyasi mücadeleye yakışmaz. Daha açık  konuşabilirler. Bu tür oyunlara girmelerine gerek yok. Onun için  önümüzdeki günleri sağlıklı bir şekilde takip etmek gerekiyor. 
   İNŞALLAH BAŞBAKAN İYİLEŞİR: Cumhurbaşkanı'nın (Şike  Yasası için)Anayasa Mahkemesi'ne gitmeyi düşüneceğini zannetmiyorum.  Eğer gitmeyi düşünüyorsa o zaman şuurlu bir karşı duruşla bir çatışmayı  bugünden kabul etmiş olurlar. Onun için bu aşamayı yeterli bulacaktır.  Başbakan inşallah sağlığına kısa sürede kavuşarak bu sorunlarla ilgili  partide herhangi  bir çatlama, yarılma gibi olaylara fırsat vermez. 
   ALTERNATİF HÜKÜMET ZOR: Türkiye'nin bu kadar iç ve dış  sorunlar yoğunluğunun arttığı bir dönemde 326 ile tek başına iktidar  olmuş bir partideki kargaşa, o partiden ziyade ülkeye büyük zarar verir.  Çünkü böyle bir kaos, alternatif hükümetler kurulmasını bu aşamada  mümkün kılmıyor. Hal böyle olunca Suriye'yle gerginliğin, İran  tehdidinin, Ortadoğu'da yeniden düzenlenmenin, bölücü terörle ilgili  faaliyetlerin, operasyonların yoğun olduğu bir ortamda bir siyasal  krizi, iktidar partisinin çatlamasıyla yaratması Türkiye'ye büyük zarar  verir. Çünkü istikrarı tekrar kurabilecek bir hükümet çıkartmak kısa  dönemde mümkün gözükmüyor.
   ERDOĞAN'IN HÜLYASI: Bize göre cumhurbaşkanının görev  süresi 5 artı 5'tir. Abdullah Gül'ün 5 yıl daha talip olma hakkı yasal  olarak vardır. 7 yıl ise bu hakkı Gül'den alır. O zaman 2012'de  Cumhurbaşkanlığı seçimi olacak demektir. Kendine göre yapmış olduğu  siyaset planlamasında çıraklık, kalfalık, ustalığı aşama aşama  benimseyerek uygulamaya koyan Erdoğan ustalıktan sonra neyi düşünür?  Siyasi emekli olamayacağına göre cumhurbaşkanlığı onun hülyasıdır diye  düşünürüm. Aday olmak da hakkıdır. Ama seçilir mi seçilmez mi ayrı bir  konu. Zannediyorum niyeti var.
   BAŞBAKAN BUNU SİNDİRECEK Mİ?
  (Hüseyin Gülerce'nin 'AKP kendi sandalyesini tekmeliyor' sözlerine):  Böyle bir yorumu çok gayri ciddi buluruz. Herhangi bir köşe yazarının  hele hele belli bir cemaatin kalemi olarak bilinen bir şahsın 'Başbakan  kendi sandalyesini ayaklarıyla itiyor' gibi bir cümlesi, şu soruyu akla  getirir:
   Bugüne kadar başbakanlık makamı bir cemaatin vesayeti altındadır ve  belli bir kişiye belli bir süre görev verilmiş makam olarak algılanıyor  ve bu anlamda o görev süresi dolmadan vesayet altındaki bir başbakanın  aykırı davranışlarından rahatsız olunuyor ise o zaman bu çok daha farklı  bir anlam taşır. Yani biz sizi şu süre içerisinde başbakan olarak  gördük ama şu yanlışlarla siz bu makamı ayaklarınızla itekliyorsunuz  gibi bir uyarı yapma hakkına sahipler mi? Bu vesayet nereden  kaynaklanıyor. AKP'liler bunu ne ölçüde benimseyecektir, başbakan bunu  ne biçimde içine sindirecektir?
   BİR METRELİK KITA SAHANLIĞI
  Meclis'teki gerginlik gittikçe artıyor. Hele hele bardak kırarak  birbirlerinin yüzüne doğru atmaları Meclis'e yakışmıyor. Onun için biz  MHP olarak arkadaşlarımızdan hoşgörülü, sabırlı olmalarını ve bir  metrelik kıta sahanlığını (TBMM'de BDP ile aralarındaki mesafe)  korumalarını istiyoruz.
   RENT A CAR YÖNTEMİNİ KULLANSILAR
  Bugüne kadar makam arabası kullanma tercihinde bulunmadım. Ama  mülkiyeti bize ait bir arabayı kullanma hakkımızı yerine getiriyoruz.  Onun için bizimkinin haber olma niteliğinden uzak olması lazım.  Özellikle bakan, başbakan veya cumhurbaşkanın 2 metre de olsa, çok kısa  süreli bir alanda da olsa makam şoförlerini bir kenara bırakarak  kullanmaları haber niteliği taşır. Eğer araba sürme zevkinizi tatmak  istiyorsanız makama gerek yok. Devleti istismara gerek yok. Arabası  varsa onu değerlendirebilir. O yoksa rent a car (oto kiralama)  yönetimini kullanabilir.
   Kaynak: Volkan YANARDAĞ / AKŞAM