Şimdi gözler Yalçınkayada
BDPnin “Özerk Kürdistan Taslağı” üzerine gözler yeniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkayaya çevrildi.
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin de tepkisinde yargıya işaret etmişti.
Şimdi gözler Başsavcı Yalçınkayada
AK Parti hakkında “googledan topladığı delillerle” kapatma davası açan Başsavcı Yalçınkayanın Alman Ebert Vakfından para aldığı konusuyla ilgili olarak CHP hakkında herhangi bir işlem yapmaması eleştiri konusu olmuştu.
Yine, yöneticileri Ergenekon davasında tutuklu olan İPe de kapatma davası açmayan Yalçınkaya, bu tavrı ile de tepki toplamıştı. Yalçınkayanın takdir hakkını kullanarak kapatma davası açmadığı İşçi Partisinin Genel Başkanı ve 7 yöneticisi, Ergenekon Terör Örgütü davası kapsamında silahlı terör örgütü kurmakla suçlanıyor.
“SÖYLEM FİİLİYATA GEÇERSE” DEMİŞTİBaşsavcı Yalçınkayanın BDP konusunda ise nasıl bir tavır sergileyeceği merakla bekleniyor.
Eylül ayı başında Yargıtay Başkanı Hasan Gerçekerin adli yılın açılışı dolayısıyla TBMM bahçesinde verdiği resepsiyonda, BDPnin demokratik özerklik talebinin hatırlatılması üzerine, ifade özgürlüğünü desteklediklerini dile getirerek şunları söylemişti: “Söylemlerin fiiliyata geçmesi durumunda anayasa ve yasadaki yaptırımlar bütün partiler için uygulanır. Etnik, aşırı dinci, sizin tabirinizle karizmatik ya da marjinal partilerin hiçbirinin fiili duruma geçmemesi gerekiyor. Şu anda fiili durum da yok. Söylemler fiili duruma dönüştüğünde başsavcılığın görevi başlıyor.”
İŞTE BDPNİN ÖZERK KÜRDİSTAN TASLAĞI
Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Abdullah Öcalanın önerdiği Demokratik Özerk Kürdistan Modeli taslağı hazırlık çalışması tamamlandı. Diyarbakırda 2 gün süren ve tartışmalara neden olan Demokratik Özerklik çalıştayında siyasal, hukuki, öz savunma, sosyal ekonomik, kültürel, ekolojik ve diplomasi şeklindeki 8 başlık altında tartışıldı. Demokratik özerklik projesinin Kültürel boyut bölümünde Kürtçenin kamusal alanda kullanımı önündeki engellerin kaldırılarak anaokuldan üniversiteye kadar eğitim dili haline getirilmesi sağlanmalıdır denildi.Diyarbakırda hazırlanan taslağa göre Demokratik Özerk Kürdistanda resmi dilin Kürtçe ve Türkçe olmasının yanı sıra bölgede konuşulan tüm lehçelerin kullanımı, eğitimi, geliştirilmesi anayasal teminat alıntına alınması vurgusu yapıldı. Taslakta, hizmet dilinin Kürtçe olması istenirken, yerleşim yerlerinin orijinal isimlerinin iade edilmesi kaydedildi.
HABERVAKTİM.COM