Yaşanan son gelişmeler hakkında değerlendirmelerde bulunan HÜDA PAR Genel Sekreteri ve Parti Sözcüsü Mehmet Yavuz, Suriye, Cemaat-i İslami Hareketi Genel Sekreteri Ali Ahsan Mücahid'in idamı, Milletvekili Yemini konularında önemli değerlendirmelerde bulundu.
Suriye’de yaşanan insanlık dramının yeni bir boyuta taşındığını ve dış güçlerin müdahalesinin Suriye’de yaşanan insanlık dramını daha da derinleştirdiğine vurgu yapan Yavuz, son olarak Türkmenlere yönelik yaşanan saldırıları değerlendirerek, “Suriye’de sadece Türkmenler değil, ümmetin bütün unsurları zulme uğruyor. Kürtler, Araplar ve ümmetin bütün unsurları bu zulümden mağdur oluyor. Bu zulümden kurtuluş, Müslümanların ancak kendi aralarında ittifak kurmalarıyla mümkün olacaktır.” ifadelerini kullandı.
Suriye meselesinde öteden beri söyledikleri sözlerin bu gün çok daha iyi anlaşıldığını belirten Yavuz, Müslümanların kendi aralarında bu meseleyi hal etmemeleri durumunda sorunun daha da derinleşeceğine dikkat çekti.
Yavuz, “Maalesef işin içerisine yabancı ve İslam’a düşman olan güçlerin karışmasıyla birlikte akıl tutulmaları yaşanıyor. Hatta Müslüman olmadığı halde sulh içerisinde yaşamaya çalışan Gayri Müslim unsurlar dahi bu zulümden nasibini alıyor. Bundan dolayı biz yaşanan bu olayın başından beri şunu söyledik: meseleyi sadece Türkmenler, Kürtler veya Arapların sorunu olarak algılamamak gerekir. Ümmetin bütün unsurlarının zulme maruz kalması ve ümmet içerisinde ciddi fitnelerin çıkmasından rahatsızlık duyuyoruz. Birileri tarafından karşılığı olmadığı ifade edilse bile, biz tek çözümün Müslümanların kendi aralarında, İslam ülkelerinin kendi aralarında bir şekilde ittifak kurarak çözüm yolu bulmaları olduğunu düşünüyoruz.” dedi.
“İnançlarından dolayı idam ediliyorlar”
Cemaat-i İslami Hareketi liderlerinin idam edilmeleri ile ilgili olarak da değerlendirmelerde bulunan Yavuz, Cemaat-i İslami Hareketi Genel Sekreteri Ali İhsan Mücahid'in Laik Hasina yönetimi tarafından idam edilmesini cinayet olarak gördüklerini söyledi.
Yavuz, Laik Hasina yönetiminin sırf inançlarının gereğini yerine getirdikleri için Ali İhsan Mücahid'ten önce de Abdulkadir Molla ve Kamaruzzaman’ı idam ettiğine dikkat çekti.
Bu idamların temelinde, batılı devletlerin İslam Ümmeti için uygun gördüğü kukla rejimlerin hâkimiyetini tesis etme çabası olduğunu belirten Yavuz, sözlerin şöyle sürdürdü:
“Batı adına burada vekâletle iş yürüten insanların, aslında kendilerine demokrat olduklarını, muhaliflerine, hele hele İslam’ı bir hayat nizamı olarak benimsemiş, İslam hukukuna göre yaşamayı talep eden âlimlere ve camialara karşı nasıl gaddarca bir tutum takındıklarını ortaya koyması bakımından son derece önemlidir. Bu vesileyle şehit olan âlimlere Allah’tan rahmet diliyor, şehadetlerini tebrik ediyor onları idam eden zihniyeti de lanetlediğimizi özellikle ifade ediyoruz.”
“İnsanlara inanmadığı bir ideolojinin dayatılması zulümdür”
TBMM’de yapılan yemin töreni sırasında yaşanan kriz nedeniyle tekrardan gündeme gelen “Milletvekili Yemin Metni” hakkında da değerlendirmelerde bulunan Yavuz, hâlihazırdaki yemin metninin bir yemin metninden öte bir ideolojiye bağlılığı ifade eden bir metin olduğunun altını çizdi.
Yavuz, “Bunun böyle olduğu herkesçe kabul ediliyor ve eleştiriliyor. Bunun eleştiriliyor olması doğru bir şeydir. Bu yemin metninin yeni anayasa yapılması bağlamında mutlaka ele alınıp değiştirilmesi gerekiyor. İnsanlara, inanmadığı bir ideolojinin dayatılması ve bu ideolojiye bağlılık üzerine yemin ettirilmesi zulümdür.” ifadelerini kullandı. (Ramazan Casuk - İLKHA)