Altıparmak; Süreci desteklemeliyiz

Diyarbakır Lice’de yaşanan olaylarla ilgili bir değerlendirme yaparak ‘Çözüm Süreci’ne değinen Hukukçular Derneği İl Temsilcisi Cüneyd Altıparmak, “Bölge halklarının bu kadim coğrafya üzerinde, barış içinde yaşamasının, basit sabotajlara maruz kalması bizleri üzmektedir” dedi.

Av. Altıparmak yaptığı yazılı açıklamasında süreç taraflarının üzerine düşeni yapması gerektiğini vurgulayarak “Bu coğrafyada yapay sınırlara hapsedilme cezasına mahkum olmuş tüm halkların; demokrasi, ulus devlet, yönetişim gibi modern kavramlardan ziyade, ihtiyaç duydukları zemin, kendi geleneklerinde ve örflerinde gizlidir. Bu coğrafyanın, kendine has millet algısı, kendi yaşamına yerleştirdiği bir inanışı ve ötekini kabul eden kadim bir zihin algısı olduğunu hatırlatmak, buna imkan sağlamak; barış sürecinin aktörlerinin temel ödevidir” şeklindeki ifadelerine yer verdi.

ALTIPARMAK SESSİZ KALAN STK’LARA SESLENDİ

Altıparmak açıklamasını şu cümlelerle sürdürdü; “Bu süreçte, inisiyatif aldığı için, bertaraf edilme riski ile karşılaşan her gruba destek vermek ise STK’ların görevidir. Bu süreçte sessiz kalan STK’ların sesinin daha fazla çıkması gerektiği bir dönemdir. Barış sürecinin karşında bilinçli ve bilinçsiz her adıma, “dur” demek çağdaş değerler açısından “insan hakları savunuculuğu”, dini değerler açısından düşünenler için “fıtratın gereği”, ideolojik temeli ile materyalist felsefeyi benimseyenler için ise “düşünsel tutarlılık gereği”; bir insan olma biçimidir.

Günümüzde uluslar arası konjektüre uygun zemin kollayarak, halkların lider olarak kabul ettiği kimselerin emeklerini zayi edecek biçimde davranışların önünü açmak isteyenlerin lanetine kapılmak veya sessiz kalmak tarihi bir hatadır. Tarihi fırsattan, tarihi bir hata çıkarmak, beceriksizlik değil, kötü niyetin ta kendisidir.”

‘SÜRECE DESTEK VERENLER ELLERİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALIDIR’

Av. Altıparmak açıklamasının son cümlelerinde ise sürece destek verenlerin bu doğrultuda yollarına devam etmesi gerektiğini de belirterek “Bu anlamda, bu sürece destek verenlerin “hükümet destekçiliği” veya “PKK yandaşlığı” gibi sığ bir perspektif ile yaftalanmak/etiketlenmek riskini de göze alarak, taşın altına elini koyması gerekir.

Bu coğrafyadaki çelişki ve savaş hep egemene yaramıştır. Bunun için herkesin hak taleplerini iletebildiği dingin bir coğrafya ve bu coğrafyadaki devletlerin selametini istemek, “dünya merkezlerinin” talimat ve direktiflerine göre değil, “biz ne istiyoruz” sorusuna verilecek cevapta gizlidir.

Sağduyu ve itidal için, siyasal aktörler kadar, STK’lara görev düşmektedir. Şimdi masalarımızdan kalkma ve sürece daha fazla destek vermek zorundayız” dedi.