17 Aralık günü Türkiye büyük bir operasyonla sarsıldı, bakan çocukları, iş adamları, bürokratlar vs. gözaltına alındı. Bunların planlanarak yapıldığı daha sonra belli oldu. Çünkü birbirinden farklı 3 dosya (birbiri ile ilişkisi olmayan dosyalar ve şahıslar) aynı kefeye konularak aynı zamanda ve eş zamanlı operasyon yapılmış ki; kamuoyunda yolsuzluğun vahameti ne kadar büyük olduğu algısını oluşturabilsinler.
Evet, bazı yolsuzluklar var, hiçbir şey yok diyemeyiz ancak; operasyonları planlayanların ve yapanların amacı üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek olunca işin rengi ve yönü değişiyor. Şimdi sizin çocuğunuz bir hata yaparsa ne yaparsınız? Onun hatasına ve yaşına göre cezasını verirsiniz. Ya kızarsınız bir daha yapma dersiniz, ya bir-iki tokat atarsınız, ya da harçlığını kesersiniz Ama siz kalkıp çocuğu, çocuğun annesini, kardeşlerini cezalandır(a)mazsınız.
İşte burada yapılmak istenen de 2 doğruya 8 yalan-yanlış ekleyerek hükümeti, hükümet üzerinden Başbakan Erdoğanı devirmektir. Suçlu varsa cezasını çekmeli! Ki vardır, yolsuzluk yapan, hırsızlık yapan, devletin ve bulunduğu makamın gücünü kullanarak kötü işler yapanlar mutlaka vardır ve hep olacaktır. Bunları bulmak ve ayıklamak, başta adaletin/yargının işi olmak üzere her namuslu ve duyarı vatandaşa düşer.
Fakat bu 17 Aralık operasyonlarına baktığımız zaman çok farklı niyetler ve parmaklar görüyoruz. Siyonist parmağı, Mossad, Cıa ve daha niceleri Ekonomisi iyi giden, uluslararası arenada sözü geçen bir Türkiye istemeyen tüm güçler, Türkiye deki dengeleri bozmak Güçsüz, silik, sesi soluğu çıkmayan, güdülebilir bir Türkiye istiyorlar. Bunun için ellerinden ne geliyorsa sahneye koyuyorlar.
Dünyayı yöneten kişiler ve güçler, Başbakan Erdoğanın kellesini istiyorlar. Çünkü başbakanın hedefi güçlü bir Türkiye Güçlü Türkiye demek de; güçlü bir Ortadoğu demek Bu da Dünyayı yöneten aktörlerin işine gelmez.
Dolayısıyla bu olayların asıl amacı yolsuzluk olmadığı ve yolsuzluk üzerinden hedeflerinin Türkiye ekonomisini çökertmek, 11 yıldır hata ve eksikleriyle beraber; istikrarlı bir şekilde ülkeyi yöneten ve güçlendiren Erdoğanı devirmektir.
Bunun yerine geçmişte olduğu gibi kendi hedefleri doğrultusunda ülkeyi yöneten, kişilik ve yönetim kabiliyetleri zayıf siyasetçileri iktidara getirmek, Türkiye siyasetini koalisyon hükümetlere doğru sürüklemek, masonları yeniden siyasette aktif hale getirmektir.
Nasıl ki İsrail oğulları; peygamberlerini öldürdüler, zina, içki ve daha nice iftiralarla karaladılar, şimdi yine aynı zihniyetliler sahnedeler. İmam hatip düşmanları, başörtü düşmanları, kirli sermaye grupları, din ve mukaddesata karşı olanlar, kravatlı eşkıyalar ve ideolojik örgütlerin tamamı söz birliği etmişçesine saldırıyorlar. Bunlar ekonomik kaos çıkarma peşindeler.
Baksanıza operasyon yapmadan önce medyaya bildirdiği için TCDD yolları genel Müdürü hakkında yakalandı diye ulusal bazda yayın yapan haber kanalları daha sonra yanlış anlaşılmış demek zorunda kaldılar. Çünkü dosyayı hazırlayan savcı kurguyu iyi yapamadığı için başsavcı tarafından o anda veto yemiş! Dosyanın bu şekilde sıkıntı çıkaracağını söylemiş ve bir gün daha üzerinde çalışmasını ve eksiklerini tamamlamasını söylemiştir. Bu yüzden operasyonu zamanında yapamadığı için daha önceden dosya hakkında bilgilendirdiği medya rezil duruma düşmüştür. Bu işlerin hepsi planlı ve yolsuzlukla mücadele değil, hükümetle/Erdoğanla mücadele meselesidir.
Burada her vatandaşa düşen gerçekleri görmek, asıl hedefleri İslam ülkelerini zayıf düşürmek isteyenlerin ekmeğine yağ sürmemek ve 2 doğru 8 yalanı birbirine katarak operasyonlar düzenleyen bir takım maşalara prim vermemektir.
