banner2


Eskiden yazmak ve hele onu yayınlamak çok zordu.

Oysa şimdi çok kolay. Yazmak ve yayınlamak için bir bilgisayar ve internet bağlantısı yetiyor.

Şanlıurfa’da yirmi kadar yerel gazete olduğunu sanıyorum. İnternet sitesi sayısını ise bilmek pek mümkün değil. Ama gazetelerden çok daha fazla olduğunu tahmin etmek zor değil.

Bunun olumlu taraflarının yanında olumsuz tarafları da var.

Yazmak, önemli bir iş, büyük bir sorumluluk.

Önce insanın bir derdinin olması lazım. Sonra yazmaya değecek orijinal düşüncelerinin. O düşüncelerin sağlam bir zemine dayanması da çok önemli. Yani bir bilgi, bir kültür.

Dilbilgisi olmadan olmaz. Kendine özgü bir  üslup da olmalı.

Bunlar bir defadan olmaz, uğraşılırsa zamanla oluşacağı ümit edilir.

Ama yazdıklarının olumlu ve olumsuz etkilerini hesaba katmadan, yayınladıktan sonra geriye dönüşün mümkün olmadığını bilmeden hiç olmaz.

Klavyenin başına geçince kendini yazar zannedenlerin ne kadarı bu büyük sorumluluğun farkında bilmiyorum.

Piyasada olumsuz örnekler çok fazla. Okumadan, araştırmadan, sormadan, soruşturmadan, bilmeden, daha kötüsü bilmek istemeden çiziştiriveriyorlar. Kurumları ve insanları hedef alıyorlar. Haklı haksız demeden eleştiriyorlar. Eleştiri de değil, hakaret, karalama, küfür, iftira…

Bir kısmı bilerek bilmeyerek resmen birilerinin tetikçiliğini ya da maşalığını yapıyor. Önemli olan ses getirmesi ve o kötü amaçlara hizmet etmesi.  Doğru olmuş olmamış, ahlaki olmuş olmamış, memlekete, kurumlara ve insanlara zarar vermiş vermemiş, umurlarında değil.

Seçimler yaklaştıkça bu türden yazıları ve yazarları(!) daha çok göreceğiz sanıyorum.

Ama herkes böyle değil.

Tanıdığım birçok genç arkadaş var. İnançlı, azimliler. Bir dertleri var. Memlekete yazarak da hizmet etmeye çalışıyorlar. Hadlerini biliyorlar. Birilerinin kendilerine yazar demesi, ilgi göstermesi, iltifat etmesi, başlarını döndürmüyor. Okumaya, araştırmaya çalışıyorlar. Yazmadan soruyorlar, soruşturuyorlar. Toplumsal bir sorumluluk taşıdıklarının farkındalar. Ahlaklı olmayı önemsiyorlar. Kul hakkının ne demek olduğunu biliyorlar. Dolayısıyla yazdıklarına dikkat ediyorlar.

Onları görünce gıpta ediyorum.

Henüz işin başındalar. Daha kat edecekleri çok yol var. Tehlikelerle dolu bir yol.

Onlara diyorum ki!

Nefsinize uymayın. Popüler olmanın tuzağına düşmeyin. Tahriklere kapılmayın. Çok okuyun. Az yazın. Yazdıklarınızın üzerinde düşünün. Dilinize ve üslubunuza dikkat edin. Tutarlı olun. Tetikçilik de yapmayın, şakşakçılık da.

 “Acaba neye ve kime hizmet ediyorum” diye düşünmek lazım yazarken.

Yazdıklarının bilincinde olanlara ne mutlu.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.