Siyasetle ilgilenen, uzaktan da olsa siyaseti seven her Urfalının merakla beklediği Ak parti listesi açıklandı. Açıklanmasıyla beraber halk adeta şoka girdi! Sonuca halkın gözüyle baktığımız zaman, tam bir fiyasko diyebiliriz. Çünkü Urfa halkı bir bakan istedi fakat kendi içinden, kendilerinden bir bakan istedi. Atamayla gelen ithal! Bir Bakan değil.
Bu liste ile Feodalitenin kırıldığını söyleyenler yanılıyorlar. Bence feodalitenin babası liste başı yapılmış durumda. Feodaliteden olan adaylar, daha önceki dönemlerde yerini garanti edince kendi partilerinin aksine, gizli çalışıp başka bir akrabasını el birliğiyle çıkarıyorlardı. Bu seferde öyle olmayacağını kim garanti edebilir. Bu konuda da vatandaşlar tedirgin durumdalar.
Haksızda sayılmazlar çünkü vatandaş şöyle düşünüyor; biz Ak partiye çalışacağız, oyumuzu verip bazılarını çıkaracağız, bizim oyumuzla vekil olacaklar.
Bu bazı adaylar (onlar kendilerini bilirler) nasıl olsa seçilme şansını garantilemiş olanlar; bu sefer diğer akrabasına yardım edecek, el ve oy birliğiyle onu bağımsız veya başka partiden çıkaracaklar.
Bu durumda biz onlara çalışmış, onlar da başkasına çalışmış olacağız. Ki buda bizimle alay etmek gibi bir şeydir diyor Urfa halkı…
Urfa halkı şu anda Ak partiye çok tepkili ve kızgın. Bugün seçim olsa Ak partinin Urfa’da alacağı milletvekili sayısı beşi geçmez. Hatta bazı vatandaşlar sayın başbakan Urfa’ya gelirse onu yuhalarız diyorlar. Bence bu hiç hoş olmaz. Böyle bir şey Urfa halkına ve misafirperverlik anlayışına sığmaz. Ama mutlaka tepkisini koymak isteyenler bunu demokratik yollarla yapabilirler. Mesela oy vermemekle tepkilerini gösterebilirler. Bu demokratik haklarıdır tüm vatandaşların.
Halk özellikle ithal bakan diye tabir ettiği Faruk Çelik’in Urfa’dan aday edilmesini kabullenemiyor. Bunu kendilerine hakaret olarak görüyor, zül kabul ediyorlar. Atama ile bakana tepkiler çığ gibi.
Ak partinin Şanlıurfa da kan kaybına uğramasına ve hatta ikinci bir 29 Mart vakası yaşanırsa şaşırmayın. Ak pati oy kaybına uğrar ve daha önce çıkardığı vekil sayısı kadar çıkaramazsa, bu Ak partinin kendi hatasıdır. Çünkü Urfa halkının çoğuna hitap edecek, halkın içinden olan, halkın tanıdığı, beğendiği bir aday listesi çıkaramamıştır.
Sayın başbakan Urfalı Türkücü İbrahim Tatlıses’e yeşil ışık yaktı, fakat daha sonra aday edilmedi. Buna kızan sanatçının hayranları Şanlıurfa dan bağımsız olarak adaylığını ilan eden Tatlıses’i çıkarabilirler.
Diğer yandan Zülfikar İzol’un bağımsız olarak çıkma şansı yüksek görünüyor.
BDP’nin bağımsız iki adayının çıkması sürpriz olmaz.
MHP den ikinci sıraya giren Harran eski belediye başkanı İbrahim Özyavuz Arap kesimin oylarını alabilirse, kendisi çıkmazsa bile MHP nin birinci sıradaki adayının çıkması hiç zor olmayacaktır.
CHP bu seçimde de Urfa dan aday alamayacaktır. Çünkü Urfa teşkilatının istifa etmesi ve güçlü aday çıkaramaması bunu işaret ediyor.
Ak partinin dışardan atama usulüyle bakan göstermesi, ikinci sıraya Urfa halkının istemediği bir aşiret liderini koyması ve diğer adayların da hiçbirisinin oy potansiyelinin bulunmaması… Adayların çoğunun kitlesel oya sahip olmaması ve güçlü oy potansiyeline sahip aşiretlerin dikkate alınmadığı bir liste ile ne kadar başarılı olacağını tam olarak tahmin etmek zor olmasa gerek…
Halkın dikkate alınmadığı, dengelerin gözetilmediği, bazı ilçelerde bölgesel olarak bile adayların olmaması yüzünden Ak parti Şanlıurfa da tökezleyecek gibi görünüyor.
Diğer bir husus da Ak parti yerel teşkilatıdır ki; Teşkilat içinden aldığımız bilgilere göre teşkilatın her kademesinde hizmet edenlerin muzdarip olduğu görülüyor.
Hem aday adayı olan ve hem de sekiz yıldır teşkilatta hizmet ettiğini söyleyen ismi bizde mahfuz bir şahsiyet; böyle giderse teşkilatta hizmet edecek kimse bulamayacağız, çünkü hem teşkilat dikkate alınmıyor, hem de yıllarca hizmet eden ve vekil olma özelliği taşıyan hiçbir arkadaşımız bu güne kadar aday edilmemiştir. Bu da teşkilatta çalışan ve hizmet eden arkadaşlarımızın çalışma ve hizmet etme şevkini kırıyor dedi.
Biz şahsen altı aydan beri bu konuda, Partilere (özellikle Ak partiye) hitaben onlarca yazı yazdık. Ve dedik ki; halkın –haklı- taleplerini dikkate alın. Dengeleri gözetin. Halkın içinden olanları seçin. Halkın istediği, beğendiği ve önerdiği şahsiyetleri gözetin.
Listeler açılınca tabiri caizse tam bir hüsran. Sonuç vahim ve fiyasko... Biz halkın içinde olduğumuz için, halkın görüşlerini yansıtmaya çalıştık. Gerisi halkın takdirine kalmıştır. Süreç nasıl gelişir, zaman neyi gösterir, hep beraber göreceğiz. İnşallah kazanan yine millet olur. Selam ve dua ile…
