Maalesef her şey tersine dönüyor, çoğu insanların ölümden, yaratılış gayesinden haberleri bile yok. Birbirlerini öldüren, hırsızlık yapan, insanları sömüren, ortalığı karıştıran karıştırana… İnsanların çoğu para gelsin de nerden gelirse gelsin diyor. Helal-haram bilinmez olmuş. Bizi kim yaratmış, yaratan niye yaratmış, bizden ne ister bizden ne bekler diye soran yok. Nefsi muhasebe yok.
Kısa yoldan şöhret olma hevesi, çabuk köşeyi dönme/zengin olma hırsı, çoğu insanı kör etmiş. Gerçekleri ya görmüyorlar, ya da görmek istemiyorlar.
Hak Teala hazretleri bizi niçin yarattığını şöyle buyuruyor: Ben insanları ve cinleri ancak bana (ibadet ve itaatle) kulluk etsinler diye yarattım. (Zariyat, 56)
Yaratıcımız, sahibimiz, Rabbimiz bize ne emrediyor, biz neler yapıyoruz. Güzellik-iyilik dururken insanların çoğu şer için çalışıyorlar. Menfaat için, şöhret için daha fazla sömürmek için, küçücük çocukları, taze beyinleri, zihinleri bulandırmak için çalışıyorlar. Bunu yapanlar Allah'ın kanunlarından, emirlerinden haberi olmayanlardır.
Düşünün ilahi emir ve hükümlerden haberleri olanlar; hiç insanları ters istikamete yönlendirirler mi? Küçücük çocukları soyarak para kazanan, reyting yapan insanlar da merhamet olacağını zannetmiyorum.
Merhameti olan, ölümden/hesap gününden haberi olan, insanların zaaflarından, fakirliğinden faydalanmaz. Mal alıp parasını ödemeyen, alış verişlerin de dürüst davranmayan, insanları kazıklayan, kandıran ne yüzle Rabbine hesap verecek. Dini sömüren, Resulullah'ın sünnetine uymayıp ters hareket eden. Ne hakla ondan şefaat dileyecek.
Kadınları soyup, çıplaklığı yayanlar, onları cinsel bir meta haline getirenler, annelik gibi kutsal bir görevden uzaklaştıranlar…
İnsanların üzerine baskı kuranlar, insanları haklarından edenler, insanların üzerine bomba yağdıranlar, fitne fesat çıkaranlar…
Rüşvetle iş görenler, insanlara zorluk çıkaranlar, karışıklık çıkarıp ortamı gerenler…
Bulunduğu makamın hakkını veremeyip, yanlış kararlar vererek/yanlış kişileri cezalandıranlar…
Bakın bu yazacağım olayı geçtiğimiz günlerde vakit gazetesinde okudum. Olay şöyle gelişiyor: Sultanbeyli Devlet Hastanesi'nin önünde kız arkadaşı ile ahlaka aykırı hareketlerde bulunan Tarkan Aslan isimli vatandaş çevredeki vatandaşların dikkatini çekti. Yaşanan ahlaksız duruma seyirci kalmayan Fahrettin Tellioğlu isimli vatandaş ise Tarkan Aslan'ı yaptığı terbiyesiz hareketlerden dolayı uyardı.
Aslan, Tellioğlu'nun uyarısına, sen ne karışıyorsun ulan pezevenk.. şeklin de cevap verince, ikili arasında arbede çıktı. Çıkan arbede sonucunda Tellioğlu, Aslan'ın topluma kötü örnek olduğu ve toplumun temel değerlerine aykırı davranışlar sergilediği gerekçesiyle davacı oldu. Aslan ise kişilik haklarına saldırı yapıldığını öne sürerek davacı oldu. Dava sonucunda mahkemeden skandal karar çıktı.
Hakimliğini Gülperi Güneş'in yaptığı Sultan beyli 2.Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın geçtiğimiz günkü duruşmasında skandal bir karar çıktı. Duruşmada, Tellioğlu'nun başvurusuna, Tarkan Aslan hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı çıkarken, Aslan'ın başvurusuna ise Tellioğlu'nun 120 gün karşılığı adli para cezasıyla cezalandırılması kararı verildi. Fahrettin Tellioğlu ceza kapsamında 2000 TL adli para cezası ile cezalandırılırken, bu cezayı ödememesi durumunda para cezası hapis cezasına çevrilecek.
Şimdi vicdanı olan bu karara adil diyebilir mi? Ahlaksızlığa karşı çıkan ve usulünce uyaran kişi ceza alıyor, toplumun içinde rezillik sergileyen kişiler ise: adeta sen iyi yapmışsın bu işlere devam et dercesine serbest ediliyor.
Şer tarafı çok iyi çalışıyor, hayır tarafı da ağır aksak. Çoğunluk ters istikamete yönelik.
Çoğunluk ters taraftan yürüyor. Halimize bir çare Allah'ım. Evet halimize bir çare deyip Allah'a sığınalım. Çünkü çark öyle ters işliyor ki; dürüst çalışan, milletin menfaatini gözeten, devleti kazandıran/kazandırmaya çalışan bir memur, bir bürokrat ödüllendirileceğine çoğu zaman ya görevden alınır, ya da pasifize edilir. Peki bunlar çarkın ters işlendiğini göstermez mi?..Bunlar işlerin kötüye gittiğine işaret değil midir?!Ama kötüler, çıkarcılar, işlerini kolaylıkla yürütenler/yürüttürenler boşuna sevinmesinler. Çünkü mutlu son, zafer iyilerindir/inananlarındır.
Bu böyle biline
betasus - betboo - betebet - betgaranti - betgram
