Ünlü türkücü İbrahim Tatlıses kötü bir şekilde vuruldu. Kendisine büyük geçmiş olsun diyor, Allah’tan acil şifalar diliyorum.
Sanırım bu konuda yazıp çizmeyen kalmadı. Eline kalemi alan yazdı. Eline mikrofonu alan konuştu, bağırdı çağırdı. İnsanların vurulmasına, şiddete, kan dökmeye karşı gelmek her vicdan sahibi insanın vazifesi olmalıdır. Kimse kimseyi vurmamalıdır. Eşkıyalık yapmamalıdır. Bu konuda bende aynı düşünüyorum. Aynı şeyi söylüyorum. Fakat burada ben abartı ve çelişki görüyorum. Ki şöyle;
Bu memlekette, bu ülkede, bu dünyada sadece Tatlıses vurulmadı. Sadece o kurşunlanmadı. Kaç bilim adamı, kaç âlim, kaç kadın, kaç çocuk, kaç hamile kadın karnındaki bebesiyle beraber kurşunlandı. Her gün terörist diye kaç tane insan vuruluyor. Her gün T.C askeri diye kaç asker öldürülüyor. Kimseden ses seda yok.
Ama bu konuda neredeyse savaş ilan edeceğiz. Neredeyse resmi yas ilan edeceğiz. Yazarın biri yazısına başlık atmış; ‘kurşunlar Urfa’ya sıkıldı’ diye ya muhterem kardeşim ne alakası var. Olayın sıcaklığı geçmeden işin iç yüzünü bilmeden… Nereden biliyorsun, şahsi bir olayı niye memleket meselesi haline getiriyorsunuz.
Bence bu kadar abartı olmamalı. Bir insan vuruldu diye tüm ülkeyi bu yöne çekmek, burada siyasi rant sağlamak, haber konusu yapmak… Herkesin kendisine bir pay çıkarıp olayı gündemde tutmasını ben şahsen doğru bulmuyorum.
Olayı abartmak, gündemde tutmak, hiç kimseye fayda sağlamaz. Sadece bazılarına istismar, reklâm, menfaat sağlar.
Dünyanın değişik bölgelerinde her gün her dinden, her görüş ve felsefeden insanlar vuruluyor. Öldürülüyorlar. İşkencelere, sıkıntılara maruz kalıyorlar. Boş yere zindanlara atılıyorlar.
Filistin’de, Irak’ta, Afganistan’da, mısırda, Lübnan’da, Ürdün’de vs. yeryüzünde ne insanlar vuruluyor. Kimler öldürülüyor. Ekmek bulamayan insanlar var. Giyecek elbisesi olmayanlar var. Bunları aklına getiren, diliyle söyleyen var mı? Buna bir katkıda bulunmak, bir yara sarmak isteyen ve bu konuda sesini gür çıkaran var mı?
Bakınız bu haberi ‘Özgün Duruş’ gazetesinde okudum. Tam gündem ve konumuzla alakalı olduğu için kısaca buraya alıyorum. “Amerikalı barış eylemcisi Rachel Corrie ölümünün sekizinci yıldönümünde sivil toplum kuruluşları tarafından çeşitli etkinliklerle anılıyor. Bu etkinlikler Corrie’nın hayatını kaybetmesinden bu yana her yıl düzenleniyor. Gazze Şeridi’nde Filistinli bir ailenin evinin yıkılmasını engellemeye çalışırken İsrail buldozeri tarafından ezilerek öldürülen Corrie 23 yaşındaydı. Ölümünden sonra, Rachel`ın Filistin`den ailesine göndermiş olduğu mektuplar, başta İngiliz The Guardian olmak üzere dünyanın bütün gazetelerinde yayınlanmıştı. Dünyanın herkes için yaşanılabilir, barışçıl bir yer olacağı günü görebilme arzusunu her fırsatta dile getiriyordu…”
Gördüğünüz gibi başka insanların hayatı için kendi hayatını tehlikeye atan gencecik bir bayandan, hatta hayatını ortaya koyan insanlardan haberimiz bile yok.
Her gün ezilen, dövülen, şişlenen, evlerinden kovulan kadınlardan kimsenin haberi var mı?
Tamam şiddete, vurulmaya, kan dökmeye karşı çıkalım, kimsenin terör estirmesine, insanların kanı üzerinden geçinmesine, rant sağlamasına fırsat ve izin vermeyelim ama; bunu yaparken itidallı olalım, tek taraflı olmayalım.
Bir yanda bir bombayla öldürülen yüzlerce insan varken sesi çıkmayanların; daha ne için, hangi sebeple vurulduğu bile belli olmayan bir insan için adeta seferberlik ilan etmeleri ne derece samimi ve ne derece doğrudur.
Bu ülkede insanlar her gün her saat haksızlığa uğruyorlar. Bunlara yardım etmeyenler kalkıp buradan jet hızıyla İstanbul’a gidiyorlar. Ne için? Vurulan ünlü türkücüyü bahane edip siyasi şov peşinde olduğu için. Kendisini vatansever, halk sever göstermek için. Onlara gelin burada bir fakir aile var, ev kirasını ödeyemiyor, o parayı bu fakirin ev kirasına verelim derseniz o yana bu yana kıvırırlar. Beş-on kat fazla parayı boş yere harcamaktan geri durmazlar.
En başta da belirttiğim gibi kimse bizi yanlış anlamasın. Biz kimsenin kılına zarar gelsin istemeyiz. Bizim inancımız “hayvanlara bile zarar vermemeyi emreder, bitkilerin bile boş yere telef etmesini, onlara zarar verilmesini men eder. Yasaklar. Biz böyle biliriz, bu şekilde inanır, kabul ederiz.”
Ama kimsenin de bir üzücü olay üzerinden adeta şehirde ve hatta tüm ülkede sorunu büyütüp olayı ülke meselesi haline getirmeye ve ikiyüzlülük yapmaya hakkı yoktur. Eğer siz kana, şiddete, insanların öldürülmesine ve vurulmasına karşıysanız bunu her konuda gösterin. Her zaman tepkiniz ölçülü olsun derim.
Tekrar bu üzücü ve menfur saldırıdan dolayı hemşerimiz İbrahim beye geçmiş olsun dileklerimi bildirir, Yüce Allahtan acil şifalar dilerim. Umarım sorumluları en kısa zamanda yakalanır. Olayın iç yüzü anlaşılır ve suçlular cezasını alır. Selam saygı ve dualarımla…
