banner2

Hiç Şüphesiz tarihinin en elim kazalarından biri yaşandı Soma’da!..
Bilebildiğimiz kadarıyla ilk kez meydana gelen bu felaket toplumun tüm katmanları tarafından bir şekilde tartışıldı ve gündemde kaldı.
17 Ağustos depreminde bile toplumun uç noktaları bu kadar ilgilenmemişti. Hele yabancı basının kışkırtıcı ilgisi “Gezi”den sonra en fazla bu felakette ortaya çıktı.
Tabi burada iki çeşit ilgi ortaya çıktı.
1.’si bu büyük felaketin acısıyla kıvranan ve acıyı bağrında taşıyan insanların ilgisi!
 2.’si  bu büyük acıdan rant çıkarmaya çalışan insanların ilgisi…
Birincisi tamamen duygusal ve hiçbir propaganda etkisinde kalınmadan yaşanan “acıya ortak olma” durumudur.
İkincisi ise; buradan siyasi rant elde edebilmek için, bilumum solcu, rantçı, emperyalist ve yabancı devlet ajanlarının ortaklaşa yaptıkları “üzüntülüyüz” maskesiyle bu ülkeye ve inançlara saldırı yapma durumudur.
2. grup profesyonel olduğu için hep rant elde ediyor. Hem de bağırarak; “bu işçilerin canları üzerinden hükümet rant elde ediyor” diyorlar.
Burada “rantçı”ların bu kadar organize olmaları tesadüfle açıklanamayacak elbette. İlk günden beri bir sabotaj şüphesi var. Ve bende bunu sıradan bir olay olmadığına önceden pankartları dahi hazırlanmış bir sabotaj olduğuna inanıyorum.
17 Aralık sonrası beddua seanslarının pratikte bir karşılığı olmayınca, 17 Aralık operasyonunu düzenleyen ve arkasındaki güç iş birliği ederek bu olayı gerçekleştirdiğine inanıyorum. Ortaya çıkan bunca şüpheden sonra herkes de bu inanç oluşmuş durumda!..
Urfalılar bilir ama ben bilmeyen için anlatayım. Urfa’da Pide fırınlarında pişirilen en meşhur yemek çömlektir. Çömlekler toprağın ateşte pişirilerek oluştuğu için, yeni çömleklerin içerisine ilk yemekten önce ömrü uzasın diye kemik ve su koyularak tekrardan ateşte yakılır.
Bir fırıncı anlatmıştı. adamın biri yeni bir çömlek almış ve içerisine kemik koyup yakmadan yemek koymuş fırına getirmiş. Fırıncı ona; “neden bunu kemikle yakmadın? Bunu bu şekilde atarsak çömlek çatlar! Siz bunu önce kemikle yakın sonra yemek koyup getirin” demiş.
Müşteri inatla bunu ret etmiş. “siz atın ocağa bir şey olmaz!” demiş.
Fırıncı çömleği fırına atıyor ve yemek pişinceye kadar çömleğe bir şey olmuyor. Fırıncı çatlamadığını görünce, yalancı çıkmamak için çömleği tahtayla çıkarırken ocağın içerisinde duvara çarparak çatlatıyor.
Çömlek sahibi geldiğinde; “bak size söylemiştim, işte ispatı! Çömleğiniz çatladı!” diyerek çömleği sahibine teslim ediyor.
Sanırım burada anlatılan bu Soma sabotajına bire bir uyumlu!..
Beddua seansları tutmayınca, bedduacılar ve onların arkasındaki güç işbirliği içerisinde bu sabotajı gerçekleştirmişti.
Çatlamayan çömleği çatlatarak; “bak işte bu felaket çömleğin sahibinin yüzünden meydana geldi” demek için.
Diyorlar da!..

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.