banner2

Arapçada, Şems’in Türkçe karşılığı GÜNEŞ’TİR. Kamer ise AY demektir. Yine bulmacada ise AY’IN anlamı, MAH bazen da KAMER olarak da çıkar. Ayrıca ayların hesaplanmasında da kullanılan KAMER’İ aylar olarak da bilinir ve takvimlerde mevcuttur. Şüphesiz ki her şeyi yoktan var eden, mutlak güç sahibi Allah’dır. Güneş bütün canlıların hayatlarını sürdürmeleri için Allah’ın bizlere sunmuş olduğu büyük bir nimettir, olmazsa Hayat’ta olmaz. Ay yine öyle Dünyanın su dengesini dengeler gece yolcular için ışık verir onun ışığı ile yollarını bulurlar, faydalarını saymakla bitiremeyiz. Lakin ay’ın kameri ismini alan yine Allah’ın yaratığı olan biri var ki sanki varlık sebebi zarar vermekmiş gibi sorumsuzca bir hayat şekli seçmiş ve gündemde kalmak için insanlara hakaret ediyor.

 

Malum bir partinin, Ermeni Patriği Genel Vekili, Ateşyan’ın Türkiye’nin falan ilinin % 90 ermenidir dediği ilden “adı yukarıdaki ay isimlerini taşıyan kameri bir vekil olan” ancak ahlaktan ve terbiyeden nasiplenmemiş tabiri caiz ise meclisin yüz karası bir mahlûk. Ağzından çıkan lafı duymayacak kadar sağır olan bu kart zampara. Kendi yaptığı pisliklere çiçek sulaması deyip geçiştirecek bir ahlak yoksunu.

 

Çiçek sulamaya gittiği günleri unuttu galiba. Ona ve zihniyetine göre nikâh abes, çiçek sulamak serbest. Eşin varken, başka eş nikâhlayamazsın fakat istediğin kadar metres tutabilirsin. İşte kadınlara verdikleri değer bu.  Çok eşli insan bütün eşlerinin sosyal haklarından mesul iken o çiçek sulamak için gittiği yerlerdeki hatunu veya hatunları hatırlıyor mu? Başkasının çiçeğini sularken acaba bir başka çiçekseverde onun çiçeğini sulamasın? "  keçi kafayı çekince, kurdun evini sorarmış" Aslında bence bu kişi meclisin soytarısıdır. Bir bayan bakana bilmem hangi şeyhin "dördüncü eşi olurdun" demesine, Bakan hanımın tepkisi de bakan olan birine kaç eşli olabileceğini soracak kadar hadsiz ve terbiyesizsiniz. Haddinizi bilin'' diye çıkışmıştı.

 

Böyle seviyesiz ve nezaketsizlerin siyasetle işi olamaz ve olmamalıdır. Dengesiz olanlar siyaset yapmamalıdırlar. Bu tür siyasilerden millete vekil olmaz olsa, olsa ancak milletin yüz karası olurlar. Bu gün bu adamın haddi bildirmese, Allah yarın bunun hesabını sorar. İnsanlara karşı hele bir bayana karşı nasıl davranılacağını bilmeyen biri nasıl olurda yıllardır vekillik yapar anlamış değilim.

 

Bu kadar rezil ve bu kadar seviyesiz bir düşünceye sahip bir insanı ilk defa görmüyoruz. Bu açıkça rezilliğin daniskasıdır. Adamın densizliği tavan yaptı. Milletin ahlakını, terbiyesini kendi ahlaksızlığına uydurmaya çalışan bu edepsizi partisi derhal ihraçla cezalandırması gerekir. Ülkede hem de mecliste, artık bu kameri gibilerin asla olmaması gerekiyor. Zamanla ve eğitimle onların da ıslahı mümkün. Geçmişleri pazarlıklarla dolu olan bu zihniyetin Ege’de burnumuzun dibindeki adaları pazarlık sonucu, Yunanistan’a satan bu gibi partilerinde, bu mecliste yer alması, yüzde doksanı Müslüman olan, millet adına utanç verici bir durumdur.

 

Kendileri Ege Denizindeki bu adaları pazarladıkları için herkesi kendileri gibi pazarcı görüyorlar ki, Ak Parti’ye barış süreci karşılığında ne pazarlık yaptınız ne verdiniz ne aldınız diye soruyorlar? Hani bir deyim vardır ya “çerçide ne varsa onu satar” bunlarda ancak bu gibi olumsuzluklar var. Milletin yarasına merhem olacakları yerde mevcut olan yarayı kaşıyıp kanatmaya ve o kanla beslenmeye çalışmaktadırlar. Çözüm sürecine katkı yapmadılar deniliyor, olumlu anlamda düşünme kabiliyetleri olmayanların katkıları olabilir mi? Cumhuriyet tarihinden şimdiye kadar, bu zihniyet millete ne verdi ki, bir taş üstüne bir taş koydular mı? .

 

Yaptıkları iş İslamiyet’le ve Müslümanlarla uğraşıp gerici, yobaz, irticacı isimler ile ötekileştirmek olmuştur. Yine en büyük icraatları, kadınları modernlik adı altında soğan gibi soymaya, her fırsatta alkollü içkileri özendirerek içirmeye, Camilerin bir kısmını satıp bir kısmını da ahıra çevirmeye, Ezanı Muhammediye’yi Türkçe okutmalarıdır. En büyük icraatları budur işte. Aslında bu anlattıklarım devede kulak. Ülkemizde İslamiyet’in yok olması için çok çalıştılar ama nafile onlar tuzak kurdukça Allah’da onlara tuzak kurdu. Gelinen noktada süreç tersine işlemeye başladı. “Allah’ın yardımı ile Hakk gelecek batıl zail olacak inşallah”. Son olarak 1 MAYIS’IN tüm emekçilere kutlu olmasını diler, bu barış sürecinde tahriklere ve fırsat kollayan art niyetli kişilere karşı dikkatli olunmasını, gerçek bir bayram havasında kutlama yapılmasını temenni ederim.

Bir başka yazıda görüşmek dileği ile.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.