Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yayınlanan Kanun Hükmünde Kararname ile daimi işçi statüsüne alınan çalışanlar istismara tepki gösterdi.
Beykoz Devlet Hastanesi’nde taşeron işçi statüsünde çalışırken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yayınladığı 696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile daimi işçi olan çalışanlar, hiçbir yasal dayanağı olmadan kendilerine bir takım vaatlerde bulunan Öz Büro İş Sendikası’na tepki gösterdi.
Hak-İş Konfederasyonuna bağlı Öz Büro İş Sendikası’na bir takım vaatler sonrası üye olan işçiler, bir basın açıklaması yaparak üyesi oldukları sendikadan istifa ettiklerini duyurdular.
Hastane acil servisi önünde, öğlen istirahat saatlerinde işçiler adına açıklamayı okuyan Gökmen Balcı, işçilerin bir takım vaatlerde bulunularak Öz Büro İş sendikasına üye yapıldığını, fakat kadro geçiş sürecinin tamamlanmasının ardından Hak-İş’e bağlı sendikalarının kendilerini yalnız bıraktığını söyledi.
Yaklaşık 30 kişinin yer aldığı toplantıda Gökmen Balcı’nın okuduğu basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
696 Sayılı KHK ile kadroya alınan ve çoğunluğu Hak İş Sendikasına üye olan yüz binlerce işçi mağdur olmuştur.
KHK açıklandığında buna biz ve diğer sendikalar karşı çıkarken, davul çaldırıp kutlama yapan Hak-İş şimdi işçilerden yükselen ses üzerine enflasyon farkı demeye başladı. Sözleşmemizi bahane ederek, ‘2020 yılı ekim ayına kadar zam alamayacaksınız’ demiş. Fakat bahane ettikleri sözleşmedeki 7. Maddeye de uymayarak asgari ücret zammını biz işçilere yansıtmamıştır. Oysaki dönemin Çalışma Bakanı tüm medyanın önünde, ‘işçiler aynı hakları ile geçecek hak kaybı olmayacak ve tediye alacaklar’ demişti. Zamlar yok sayılarak tediye de burnumuzdan getirilmiş oldu.
Kadroya geçtikten sonra mali ve sosyal haklarımızın iyileşmesi gerekirken tam tersine daha kötüye gitmiştir. Eşit ise eşit ücret şiarıyla çıktığımız yolda maalesef Hak İş bizi yalnız bırakmıştır.
Geçen yıl ve halen içinde bulunduğumuz ekonomik kriz, ürünlerde nerdeyse % 100 e varan zamlar karşısında biz işçilere % 4 zam reva görülmüştür. Hala dayanılarak tek tip kıyafet, haftalık 45 saat çalışma gibi iş barışını bozan, işçiyi diğer işçiye düşman eden uygulamalar karşısında yumruğunu masaya vurmak yerine biat kültürüyle sürekli teşekkür ve minnet konuşması yapan Mahmut Aslan ve tüm bunlar yaşanırken bağlı bulunduğumuz Hak İş sendikası ise sırtını işçiye çevirerek sınıfta kalmıştır.
Tüm bu sebeplerden dolayı Beykoz Devlet Hastanesi 4/D’li işçiler olarak böyle bir sendikaya üye olmanın bir anlamı olmadığını düşünerek bugün itibariyle istifa etmiş bulunmaktayız.
