Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde bir grup asistan doktorun, çalışma koşullarını ileri sürerek mesai saati içerisinde iş bırakma eylemi yapması, hastaları mağdur etti.
Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde uzmanlık eğitimi alan bir grup asistan doktorun nöbet ücretlerinin ödenmediğini, ayrıca çalışma esnasında kendilerine baskı yapıldığını ileri sürerek iş bırakma eylemi yapması hastaları ve hasta yakınlarını mağdur etti.
Çoğunluğunu çocuk bölümü asistanından oluşan yaklaşık 20 kişilik grup, nöbet paralarının ödenmediği gibi kendilerine baskı yapıldığını ileri sürerek mesai saati başlamasına rağmen iş başı yapmadı.
Poliklinikler önünde toplanan grup içerisinde doktorlarını gören hasta yakınları, uzun süre hasta çocuğunun durumunun çok kötü olduğunu acilen muayene edilmesini gerektiğini anlatmaya çalıştı. Görev bırakan asistanlara derdini anlatamayan hasta yakını yaşananlara tepki göstererek hastaneden uzaklaştı.
Daha sonra başka bir hasta yakınının eylem yapan alana gelerek hastasının durumunun çok kötü olduğunu, 9 günlük tatilden dolayı bir daha hastaneye gelemeyeceğini belirterek mesai saati içinde yapılan eyleme tepki gösterdi. Hasta yakınının bu tepkisine karşı eylem yapan grup, hasta yakını ile alay edercesine ‘başhekime git’ diyerek dakikalarca hasta yakınına alkış tutması tepki topladı.
Yapılan eylemin mesai saati içerisinde ve bayramdan önceki son çalışma gününde yapılmasından dolayı birçok hasta ve yakınları mağdur edilirken iş bırakma eylemi, Tabipler Odası Şanlıurfa Şubesi ve Sağlık-Sen Şanlıurfa Şubelerinin araya girmesiyle sona erdi.
Grup adına bir açıklama yapan Dr. Mehmet Şaşmaz, SGK ile Global Bütçe anlaşması yapılmasına rağmen yaklaşık dört aydır nöbet paralarını alamadıklarını, doktor yetersizliğinden dolayı çok fazla sayıda hastaya baktıklarını ayrıca çalışma sırasında kendilerine aşırı baskı yapıldığını ileri sürdü.
“Ne kadar gelin muayene yapın, çocuğum hastadır dedimse de kimse bizi dinlemedi”
Mağduriyetlerini İLKHA mikrofonlarına anlatan hasta yakınları mesai saati içerisinde yapılan eylemin hastaları mağdur ettiğini belirterek yaşananlara tepki gösterdi.
İbrahim Esin, “Köyden buraya kadar geldim. Ne arabam var ne de herhangi bir aracım. Sabah saat 7’de hastaneye gelerek sıra fişimi aldım ve saat 9’a kadar bekledim. Daha sonra aşağı indim ve gördüm ki eylem yapıyorlar. Benim çocuğum hastadır zaten. Kan şekeri düşüyor. Daha sonra ise komaya giriyor. Ne kadar gelin muayene yapın, hastadır dedimse de kimse bizi dinlemedi. Dışarıda bekleyip eylem yapıyorlar. Devlet zaten onlara 10 bin TL maaş veriyor. Çocuğum halen hasta ve kendine gelmedi. Günah değil mi?” diye sordu.
“Hafta sonu ya da mesai saatleri dışında eylem yaparsın belki de vatandaşta destek verir”
Eylemin mesai saati içerisinde yapılmasına tepki gösteren bir başka hasta yakını Murat Nebati ise “10 gündür burada hastamın yanında bekliyorum. Hastam yoğun bakımda yatmaktadır. Bugün bazı doktorlar eylem kararı almışlar. Biz de bahçede buna şahit olduk. Neden böyle bir eylem yaptıklarını bilmiyoruz. Birçok hasta mağdur oldu bu yönde. Bu hastanede böyle olumsuz şeylerle karşılaşmak istemezdim. Bu eylemi yapanların doktor olması açıkçası beni üzmüştür. İçlerinde birçoğu profesör olduğunu iddia ediyordu. Bir profesöre bu yakışmaz. Yemin etmişsin hastaya bakmak için ama hasta oraya çocuğu kucağında geliyor umursamıyorsunuz. En azından biri orada acil müdahalesini yaparsa vatandaşın derdine çare olursa yine git eylemini yap.” dedi.
Doktorlar hakkında suç duyurusunda bulunmak istediğini söyleyen Nebati, “Eğer eylem yapacaksan gidip sonra yaparsın. Kimse eylem hakkını kısıtlamıyor. Hafta sonu ya da mesai saatleri dışında eylem yaparsın, belki de vatandaşta destek verir. Bu yüzden Harran Üniversitesi Araştırma Hastanesinde yapılan eylemi haksız buluyorum. Elimde bir yetki olsaydı doktorlar hakkında suç duyurusunda bulunmak isterdim. Benim o doktorlarda bir hastam olsaydı kesinlikle suç duyurusunda bulunurdum. Eylem haklarını eleştirmiyorum sadece yapılan saatin yanlış olduğunu söylüyorum.” diye konuştu. (Ramazan Casuk, Osman Gülebak-İLKHA)
