Satılık levhasını dinmeyen özlemlerimin kanayan yarasına astılar                                                                                                             ...

Beyaz çiçek açmış kayısı ağaçları Yorulmak nedir bilmeden     Bir Çocuğun altında oyun oynaması Sonra, yemyeşil dev gövdeli dut ağaçlarının narın sallanışı aklımda   Köyün bin bir renkli al yanaklı kızları Narın ve ince...

Ne zamandan beridir hiçbir şeyden tat alamıyorum Eskisi gibi bir kelebeğin peşinden de koşamıyorum Ayaklarım, kaldıramıyor bedenimi Harun koşmalı artık, yetişemesem de küçük adımlarına   Gözlerim, beni aldatıyor çoktandır sinsi sinsi...

Aynalardan kendini seyretmekHiçbir şey bilmemekYürümek sert kaldırımlar üzerindenŞehir gürültüsüne inatKalp çarpıntısıOtobüs duraklarıŞehir... Refüjler de solmuş sarıçiçeklerİhtiyar delikanlıEskiden kalmış taş binalarYeniye inat...

Bir mevsim daha geçti  Yaşanmadan hürmetle saygıyla  Şimdiden yataklara mı girdin  Ben hala gecenin koynunda     Gözlerim nedensiz bir türlü kapanmıyor  Gece bir türlü dost olmadı bana  Hep gecede kaldım nedensiz  Gözlerim hep gecede...

Senden vazgeçmek istiyorum Bırakmaz beni hatıralar an an Canlanır birer birer gözlerimde Bilirdim bırakmaz sın beni   Bırak ellerini gözlerimde Bırak Üşüsün Gözyaşlarım derinden üşüsün Gün üşüsün, güneşim üşüsün   Bir kardelen...

Bana olsun, tüm karanlık geceler bir örtü gibi Saklasın, gündüzden esirgediğim tüm benleri Belki hayâsızcaydı tüm yaşantılarım Ama bir ben vardım                                                                                                                                                                                        ...

Elindeki küçük kâseciği taşımak ta yoruluyordu İkide bir lavaboya gitmesi de hastalığını ele veriyordu Oysa büyük bir kaya parçasını taşıyabilecek güçteydi önceleri Siyah ve gür saçlarına hep sitemkârdı   Habersizce yağan nisan...

Ben hastayım yanıma gel dedim beyazım Ben hastayım üzerime gel bugün dedim Bu akşam tüm geride bırakmışlarınla gel Vaktim kalmadı   Hekimi lokman da derdime çare bulamadı Ben kötü ev sahibiyim Kaç yıl oldu bilmiyorum Yolunu hala beklemekteyim...

Sana karşı bütün yeminlerimi bozdum   Bütün kazanımlarıma rağmen sana karşı hiçim Son bir kere daha dirilebilir miyim sana karşı Ebedi bir ninni gibi, seni yüreğimde sallayabilmek   Avuçlarımı açsam, sonsuz koyu yeşili yaylana Dolar...

Kulağıma fısıldananlar var, gecelerin karanlık dehlizlerinde Bir bir yeryüzüne çıkıyor yavaş yavaş Gözlerim bir bayram yeri Ellerim en hafif dokunuşu ile pervane   Akan ve durmadan akan bir sel Yaklaştıkça kalp, kendinden geçen Yükselir,...

Her şey göründüğü gibi değil inan Düşse maskeler görünür yüzler Kimi Elinde bayrak ülkeler fetheden Kimi Ağzında küfür,  ölü soyucular   Tüm serzenişlerin banadır, gizli İçinde yanardağları barındıran gözlerin yar banadır...

Bir yangın daha düştü yürekten yüreğineBir anne daha, yüreğine söz geçiremez olduBayıldı, yıkıldı, karardı dünya onaFeryat etti, yırtıldı dünya ona Nema lazım duysa da dünyaBütün ahu vahlarım banadırAğlamak banadır Olan banadır,...

SENDEN AYRI Bu sana arzuhalimin son dilekçesi Gelip bir beni görsen Pervasızca harcanan bir aşkın Son kırıntılarına benle ağlasan Seneler geçti Bilmem belki asırlar Hala gizlidir o esrar odamın en namahrem yerinde Yar gibi yardan kalan son enfüsi...

Atılan küçük bir taştı oysa yıkan Sonrasın da tek kalemle kararan gökyüzü Yaşanma ihtimaline yanıyorum hayatın şimdi Senin Dışarıda olma ihtimaline yanıyorum Kurulsa da hakkımızda darağaçları Küçük yürekler oyun zanneder her karede...

Ölümüne yakuza savaşçılarının yemini Bende ise sana karşı bin bir ihanetler Isırgan otlarının, güller bahçesinde bülbül yerine Bir taraftan bin bir tarih Asya Diğer taraftan kanla beslenen bilmem ne bela Duyunca ihtiraslar tekbirini Bir...

Küçük bir lokanta, Ankara da Bahçesinde birkaç gül ağacı Masada duran tüm dünyam, şimdi Gelip geçenler   Her birinin aklında bin bir dert, sevinç Geçip geçip akan insan seli, akan benim oysa Siyahî, beyazı, sarı benizlisi Ben ise bin bir...

Beynimi masaya koydum Kahve fincanının yanına Karıştırdım kâinatı, bir fincanda Burada duran benim   Yüreğimde dökülen terler de benim İnsan değil akan Beynimde akan benim Buharlaşan benim, kaybolan benim  

Bir hoş oluyor anne deyince dilim, edeple…Rüyama girsin her gece bin bir sebepleHala sıcaklığın başımda, alnımdaNasırlı ellerin hissi hala yanaklarımda Oğlum deyişin kulaklarımda anneElinden, ayaklarından doya doya bir öpsemÖpüp öpüp...

Budur işte bir musibet bin nasihatten daha iyidir dedikleriKolum kanadım kırıldıAyaklar ve akıl kaldıramaz olduSaflar belli oldu dostlar ise tek kanat                                                                                          ...

Utandım sanma seni görünce Suçluluk duyduğumu da aklına getirme Bırak bu yalanları Huzurumu bozma yeniden    Bütün zamanlarıma acıyorum şimdi Senle geçen anılarıma Oturuşlarıma, gülmelerime Kendime şimdi acıyorum    Güneşim kurudu,...

Nefesim kurudu Duyan yok sesimi Yazsam da göğe ismimi Bilen yok beni Evet, biraz gururluyum   Soyumdan belli Sövemem bırakmaz beni âdem Suretler belirir, hemen ağlatır beni Bir dere kenarı sessiz mi sessiz   Alır götürür serçeler hayal imi...

Bütün mahrumiyetini esirgesen de bu şehirdenAynzeliha esirgemedi İbrahim den Urfa esirgemez…Çünkü o saklıdır kahveye çalan gözbebeğinden Kulakları küpeli ayakları halhali güvercinler üçsün yenidenNemrutun yaktığı son ateş in son gölgesindenHer...

Kırlarda yalnız gezen kelebeklerimde vurulduSaçının bir telinin değişmediğim gençlikte vurulduGündüzlerim vuruldu arsızcaHülyalarım, ben vuruldum  Bir melodi yükselir, bilmem nereden almaKarışık, düzensizlik düzenTıngır da tıngırBir...