Osmanlı Devleti'nde başlangıçta belli bir hafta tatili günü yoktu. Diğer İslâm devletlerinde olduğu gibi Osmanlılarda da Cuma gününe dinî hükümler dışında bir mahiyet verilmemiş, namaz vaktinde kısa bir süre işe ara verme dışında Cuma günü hafta tatili olarak kabul edilmemişti.
Memurların Cuma namazını eda edebilmeleri için dairelerde cami haline getirilen yerlere minber bile konulmuştu. Süleymaniye Camii inşaatına dair mufassal muhasebe defterlerinde işçilerin cuma günleri tatil yaptığı belirtilmekteyse de bunun bütün çalışanların uyduğu genel bir hafta tatili olduğunu söylemek mümkün değil.
Nitekim muhasebe ve rûznâmçe defterlerinde, iş yerlerinde uygulanan tatil günlerinin hem zaman hem de gün adı olarak değişik şekillerde kaydedildiği görülüyor. Örneğin 1820'lerde tatil günleri pazartesi ve perşembe iken, 1830'larda pazar günüdür. Değişik zamanlarda bazen Cuma, bazen pazartesi, bazen perşembe ve salı günlerinde tatil yapıldığı anlaşılıyor. Bu uygulamadan, her iş kolunun kendine göre bir tatil gününün bulunduğu, ancak bunun da belli bir periyoda ve belli bir güne bağlı olmadığı sonucu çıkarılabilir.