Mu'tasım, Fazl b. Mervân'ın tavsiyesine uyarak perşembe gününü tatil dışına çıkardı ve resmî dairelerin sadece Cuma günü tatil edilmesini emretti. Ancak 9'uncu yüzyılın ortalarından itibaren mahkemeler pazartesi veya salı günleri çalışmıyordu. Bu uygulama, Mu'tazıd-Billâh'ın 892'de hilâfet makamına geçmesine kadar sürdü. Halife Mu'tazıd Cuma yanında salı gününü de tatil ilân etti.
Ubeydullah b. Süleyman'a ve Bedr'e, kumandanların ve dostlarının tatil günlerinde Dâr'ül Hilâfe'ye gelmemelerini söyledi ve bu iki gün içinde divanların açılmamasını istedi. Cuma günü devlet daireleri tatil olmakla beraber dükkânlar ve pazar yerleri açıktı. Halk haftalık ihtiyaçlarını Cuma günü yaptığı alışverişlerle karşılardı.
Abbasîlerin daha sonraki dönemlerinde muhtemelen Yahudi cemaatinin tesiriyle halk cumartesi günleri dükkânları kapatmaya başladı. Fakat 1095 yılında dükkânların Cuma günleri kapatılması ve cumartesi açık bulundurulması emredildi. Bu emre uygun olarak dükkânlar denetleniyor ve aksine hareket edenler cezalandırılıyordu.