banner2

Özellikle ilimizde birden fazla mahalle ve dolayısı ile birçok evin üzerinden geçen enerji nakil hatları çok ama çok tehlike saçıyor. Bu tehlikenin boyutu bazen ölümlere bazen kalıcı yaralanmalara sebebiyet vermektedir. Yıllar önce sigorta mahallesinde kurulan enerji dağıtım merkezi (büyük trafo) dediğimiz merkez kurulurken orada ve hatların güzergâhları boş arazi idi. Ama şimdi gerek merkezin etrafı gerekse nakil hatların altları ve etrafı artık yerleşim alanları olması, tehlikenin boyutunu daha da arttırıyor... Bu durum nedeni ile muzdarip olan semtler, Ahmet Yesevi. Devteyşti, Süleymaniye ve Direkli ile Akşemseddin mahalleri arasından ve üzerinden geçen enerji nakil hatları birden fazladır ve her bir hattın tahmini 400 bin volt enerji taşıması tehlikenin boyutunu gözler önüne seriyor.

Ayrıca bu tehlike hatları birçok evin hatta Süleymaniye’de bir cami’nin üzerinden geçmekte işin bu boyutu daha da tehlikeli ve bu güzergâhta bulunan vatandaşlar hem sağlık hem de maddi anlamda zara görmekteler. Yine hattın altında olan arsa sahiplerinin arsalarına yapma izni verilmiyor. Daha önce yapanlara da 2. Ve 3. Kat yapma izni verilmiyor. Nedeni ise efendim tedaş bu arsaların bedelini ödemiş deniliyor. Kesinlikle öyle bir şey yok. Tedaş geçmişte bu arsalara sembolik olarak risk ücreti olan sembolik bir ücreti parselasyon yapılmadan çok önceleri tarlayken ekin riski olarak tarla sahiplerine vermiştir. Bütün mesele bu.

Ayrıca bu ve buna benzer durumlar için işin en önemli boyutu vebaldir. İnsanların maddi ve manevi zarar görmesine, hastalanmasına, ölmesine şekli ne olursa olsun vesile olan ve yetkisi olduğu halde bu tür durumlara müdahale etmeyenler vebal altındadırlar. Yarın mahkeme-i Kübra da hesap vereceklerdir. Bunu da hatırlatmış olalım. 

Söz konusu tehlike hatlarının gerek belediyeler gerekse diğer yetkili kurumlar tarafından enerji bakanlığına girişimlerde bulunarak bu tehlike hatlarının ve sigorta mahallesinde bulunan o, trafonun bir an önce şehir dışına kaldırılması sağlanmalıdır. Hem bu kocaman direkler nahoş bir görüntü sergilemekteler. Daha önce A. Eşref FAKIBABA tarafından bazı semtlerdeki elektrik hatları yerin altına döşenmişti yeni belediyelerin bunu takip etmesi ve şehrimizin tüm nakil hatlarının yerin altına döşenmesi sağlarlar inşaallah. Bu konuda uzman değilim, ama gelişen teknoloji sayesinde netiniz varsa sıkıntı yok istediğiniz bilgilere anında ulaşmak mümkün. Arama motorlarında birkaç tıkla istediğiniz tüm bilgiler elinizde. Bende bu konuda öyle yaptım bakın neler buldum neler.

Elektriğin uzak mesafelere taşınabilmesi ancak yüksek gerilimle, yani voltajla mümkün olabilir. Bazı hatlarda 400 bin voltu bulan çok yüksek gerilimli elektrik akımı taşıyan bu kablolar, belirli aralıklarla dizilmiş, yükseklikleri bazı yerlerde 50 metreyi bulan, pilon adı verilen çelik kulelerin aralarına gerilirler.

Yüksek gerilim hatları yakınındaki evlerde yaşayan çocuklarda çocukluk çağı kanserlerindeki artışın epidemiyolojik olarak gösterilmesi ile tüm bu konudaki araştırmalar US National Academy of Sciences (Amerikan Bilimler Akademisi) tarafından tekrar incelenmiş ve 1996 yılında yüksek gerilim hatları yakınında yaşayan çocuklarda lösemi görülme riskinin diğerlerine göre 1,5 katı fazla olduğu Amerikan Bilimler Akademisi tarafından kabul edilmiştir. Bu bilimsel araştırma Ülkemde niçin yok düşünüyorum. Bizimkiler çağdaşlıkla uğraşıyorlar, araştırmaya sıra gelmiyor.

     Yapılan epidemiyolojik çalışmalar yüksek gerilim hatları ve elektrikli aletlerin (0-300 Hz) kanser riskini artırdığını göstermektedir. 
0-300 Hz frekanslı alanlardan iletkenlik özellikleri nedeniyle en çok etkilenen dokular beyin sıvısı ve kan, ikincil derecede etkilenen dokular ise göz, göz sıvısı, troid, kas, gastrointestinal sistem, prostat ve testis dokularıdır. Yapılan epidemiyolojik ve deneysel çalışmalardan bazılarının sonuçları aşağıda verilmiştir.

EPİDEMİYOLOJİK ÇALIŞMALAR: (SAĞLIK ARAŞTIRMA BİLİMİ:)

Günlük yaşamda maruz kalınan alanların beyin tümörlerini, özellikle erkeklerde lösemi ve akut myeloid lösemiyi artırdığı gözlenmiştir.  Çok küçük magnetik alanlar lösemi, lenfoma ve yumuşak doku sarkomlarını daha fazla olmak üzere tüm kanser türlerini 1,4 katı artırmaktadır.

İngiltere, İsveç ve ABD; EM alanların akut myeloid lösemi riskini artırdığını rapor etmişlerdir.1979’da ABD’de çocukluk kanserleri ve yüksek gerilim hatları ilişkisi 18 yaşında 344 çocukta araştırılmış ve hatta yakınlık arttıkça çocuklarda löseminin önemli ölçüde artış gösterdiği bildirilmiştir. Evleri hat yakınında bulunan yetişkinler için de löseminin 2 kat arttığı gözlenmiştir.

1982 yılında İsveç’te 200 Kilo Vatt’lık Yüksek Gerilim Hattı (YGH)’nın 150 m yakınındaki evlerde çocukluk kanserleri insidansının 2 katı arttığı rapor edilmiştir.  Ayni adreste doğan ve hala yaşayan kişiler için riskin 5,6’ya yükseldiği bildirilmiştir. Bu alan ve dalgaların şiddeti veya gücü kaynağından uzaklaştıkça hızla azalır. Korunmada zamandan sonra ikinci etkin öğe uzaklıktır. Bazı tür alan ve dalgaların değişik şekillerde engellenmesi veya yansıtılması mümkün olmakla beraber bu yaklaşım genelde pratik değildir. Bunca zararları bilimsel olarak ispatlanan, bu hastalıklardan insanları korumak başta siyasilerin, sonra etkili yetkili kişilerindir diye düşünüyorum. Önlemler alınması dileklerimle…  

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.