banner2

    Siyasetin yavaş yavaş ısınmaya başladığı, milletvekili seçimlerinin yaklaştığı bir atmosfer içerisine girmiş bulunmaktayız. Özellikle Adalet ve kalkınma Partisinde aday adaylarının haddinden fazla olacağı tahmin edilmektedir. Çünkü şimdiden bu partiye aşırı derecede rağbet var. Aday adayları açık ve gizli olarak kendilerini göstermeye başladılar/göstermeye çalışıyorlar… Bu yüzden Ak parti’de süreç çekişmeli geçecek gibi görünüyor… Dolayısıyla;

Vekil ne demektir, ne işe yarar isterseniz ona bakalım:”

    Vekil: halkın oy verme işlemiyle kendisini seçip meclise/parlamentoya gönderdikleri kişi veya kişilerin; “halkın lehine, halkın menfaatine işler yapması…” “Yasamada bulunması, halkını temsil etmesi demektir kısaca… ”Vekil; Halkın temsilcisi demektir ki, zira adı üstünde; ‘Milletvekili’, Milletin kendisini temsil etmesi için seçtiği kişi…

    Herkes kafasına göre gerekli yasa ve kanunları yapamayacağına göre, halk kendi içinden kuralları önceden belirlenmiş bir şekilde onları seçer ve kendilerini temsil etmesi için Parlamentoya/Meclise (TBMM) gönderir. Tabi meclise gidip halkın sorunlarıyla, dertleriyle kimin ne derece ilgilendiği ve bu konularda çaba sarf ettiği ayrı bir yazı konusudur…

        Şimdi bu girişten sonra bizi temsil etmeleri için seçeceğimiz vekiller nasıl olmalı, kriterleri/kıstasları ne olmalı konusuna geçelim:

    (Ben şahsen demokrasiye pek inanmıyorum/güvenmiyorum, çünkü demokrasiyi Güçlülerin zayıflara tahakküm etmesi olarak görüyor ve anlıyorum) fakat oyun kuralına göre oynanacaksa eğer; “demokrasilerde siyasete rağbetin fazla olması güzel şey olarak görülebilir.” Her Türk vatandaşı kendini aday olarak görebilir veya isteyen kişi bir siyasi partide adaylık başvurusunda bulunabilir. Bunu yapmak herkesin Anayasal hakkıdır. Buraya kadar tamam…

Aday adaylarına:

  “Her önüne gelen aday adayı olup partilerde aday belirleyenlerin işini zorlaştırmamalıdır. Lakin liyakatli-liyakatsiz… Her önüne gelenin çıkar sağlamak için, adını duyurmak, kendini/yerini sağlama almak için aday olması doğru değildir. Çünkü çok fazla başvuru şu demektir; gerçekten bu işe layık olan, bu işi becerebilecek, halkı temsil edebilecek, ülkenin gelişmesine katkıda bulunabilecek, hem ülke içinde, hem de ülke dışında Türkiye’yi ve Türkiye cumhuriyetinde yaşayan tüm vatandaşları hakkıyla ve adaletle temsil edebilecek donanımlı şahsiyetlerin işini zorlaştırmak demektir.

   Siz de takdir edersiniz ki; çoğunluk içinde seçim zorlanır, kimi seçersen diğeri kızar/küser darılır. Üstelik kişi vicdanında şunu düşünmelidir; “ben gerçekten bu işe layık mıyım, ben bu işin ehli miyim, bu yükün ağırlığını ve sorumluluğunu kaldırabilecek güçte, bilgide ve donanım damıyım acaba?

        Teknolojinin ve ulaşımın gelişmesiyle Dünyanın küresel bir köy haline geldiği bir asırda ve bilgi çağında; “cahil, yaşlı ve dünya gerçeklerinden habersiz olan, sadece bazı yerlerden aldıkları güçleri ile yıllardır Milletvekili olanların, artık siyaset sahnesinden inmeleri gerekmektedir. Bırakmak istemeyenlere ise partiler sıra vermemelidirler.”

Bunların yerine:

   Genç, birikimli, çalışkan, kendine güvenen ve dürüst adaylar başvurmalıdırlar. Siyasi Partiler bu kriterleri/kıstasları taşıyan vizyon ve misyon sahibi adayları tanımalı ve onlara yer vermelidirler.

       Zaman zaman insanlarla konuşurken bu konuda dikkatimi çeken nokta şu oldu; Halkın çoğu; üç-dört dönemdir mecliste vekillik yapanların artık bir kenara çekilmeleri gerektiğini ve kendi yerlerine; genç, dinamik yüksek lisanslı, geniş ve uzak görüş sahibi, liyakatli ufku açık adaylara yer açmalarının zorunlu olduğunu bağırarak söylemektedirler…  

         Allah aşkına tarafsız ve adaletli bir şekilde olaya bakalım ve hafızalarımızı yoklayalım. Bakınız şu an ki mevcut milletvekillerimizden her hangi birisinin şöyle keyfimizi yerine getirecek, göğsümüzü kabartacak bir projeleri, çalışmaları, mecliste konuşmaları veya önergeleri var mı?  Yok… Merhamet edin ey insanlar; sırf aşiretimdendir diye, akrabamdır diye değil, eğer vasıflıysa, milletin vekilliğini, yapacak kapasitede ve kişilikteyse destek verelim. Ben şahsen açık ve net bir şekilde şunu ifade ederim ki; öz kardeşim bile adaylığını koyarsa, uygun değilse derim ki uygun değil ve desteklememde…

      Bu yüzden çağrım bütün siyasi partileredir; eski zihniyetlileri/zihniyetleri bozuk kişileri, kartlaşmış olup çözüm üretmek yerine sorun çıkaranları aday edip vatandaşın önüne koymayın.”

      Böyle yaparak vatandaşlara hem seçimde zorluk çıkartılır hem de seçimden sonra milletin vekilleri milletin başına bela olurlar. Birilerinin seks kasetleri çıkar. Birileri ceket-palto meseleleriyle halkın kafasını bulandırır. Birileri seçimlerde danışıklı dövüş yaparak Partiye gir-çık yapar. Ben geldim sen gittin oyunlarıyla yerlerini sağlam etmeye ve adaylıklarını garantiye almaya çalışır.

    Velhasıl-ı kelam; halkı temsil ettiklerini söyleyenlerin: halkın haklı taleplerine değil, kendilerinin ve yandaşlarının menfaatlerine göre davranmaması için; “Partilerin (özellikle Ak Parti’nin) ince eleyip sık dokuması ve adayları belirlerken halkın taleplerini iyi okumasını ve aday tespitlerinde çok titiz davranmalarını tavsiye ediyoruz.”

    Bu böyle bilinmelidir.

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.