banner2

İnsanoğlu kayıp ettiği her şeyini arar, çareler üretir tüm imkânlarını seferber eder. Ta ki kayıp ettiğini bulabilsin. Bu kayıp edilen şeyin değeri pek fark etmez. Darbi meseldir. Nasrettin hoca evin önünde bir şeyler arıyormuş görenler hoca’ya ne yapıyorsun diye sorarlar? Hoca valla yüzüğümü kayıp ettim onu arıyorum der. Peki, yüzüğü burada mı düşürdün? Hoca ise hayır der, yüzüğü içeride düşürdüm. İçeride kaybettiğini burada niye arıyorsun? Dediklerinde burası aydınlıktır da ondan demiş. Müslümanların kayıplarını araması bulmaya çalışması tıpkı bu misale benziyor.

Müslüman’ın en büyük yanlışı Laiklik Demokrasiye İman edenlerden inanç değerlerine yardım beklemesi dini değerleri tatbik etme isteğidir. Bir kasım sonrası bazı kardeşlerimiz AKP oy çoklunu çılgınca dillendiriyorlar sanki ülkeye şeriat gelmiş veya gelecek, anlaşılan dini değerleri tüm alanlardan silip süpüren zihniyet Müslümanların çoğunu kendisine benzetmiş, uyuşturmuş, açıkçası kollayıcısı olmuş da haberimiz yok. Neyse ki, seçimden seçime bazen görüyor ve öğreniyoruz. Müslümanlar siyaset balına konanlarla nasıl yan yana geliyorlar anlamakta zorlanıyorum. Müslüman neyini kayıp etmiş kayıp edileni arayacağı yerden bile bihaber ne hallere düştük feraset nasip eyle Allahım. A Partisi B Partisi ezici çoğunluk almış hiç umurumda değil. Cumhuriyet döneminde siyasal İslam zirve yapsa da Dini alanlarda çok gerilerdedir. Toplum fertleri cehaletin en katmerlisini yaşıyor. Bunun için kayıp edilen değerlerimi almak savunmak hakkım olsa gerek.

Nedir haklarım? Az ve öz olarak inanç hürriyetim hemen verilmeli oy almak için taksitle inanç Özgürlüğü olmaz. Tüm haklarım inanç sistemimin içindedir. Denilebilir sana mani olan mı var istediğin kadar namaz kıl Camiler açık, işte asıl sorun burada bununla ben kandırılıyorum. Cami’de Kur’an okunuyor fakat anlatılmıyor. Devletin okulunda okuyan çocuğum materyalist isyankâr yetiştiriliyor. Devlet hırsızlarının çoğu çift diplomalılardır. Eğitim inancıma göre eğitim yuvalarında verilmeli ki çocuğum hırsız olmasın öldükten sonra lanet okuyan değil hayır duası olan neslim olsun. Okul kitaplarını bedava dağıtıyorum sesini duyar gibiyim. Yine ben kandırılıyorum. Faiz, Zina, uyuşturucu önlemi alınmayan internet, TV dizileri zina sahneleri ile bezenmiş TV ekranları, beni ve neslimi iğfal ediyor mahalle baskısından hiç farkı yoktur. Bu çirkeflikte yaşantıyı gül gülistan gösterenlere acıyor ve yazıklar olsun diyorum.

Ümmet fertlerinin tek başına kurulacak AKP İktidarından çok beklentileri vardır. AKP Lİ kardeşlerimiz kibir atalete kapılmadan artık mazeret öne sürmeden ne yapacaklarsa yapsınlar bizde iyiliklerini alkışlar, yazar yanlışlarını da medenice eleştiririz. Seçimlerle ilgili vereceğim ilke tüm düşünceler için kılavuz olmalıdır. Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u Fethetmiş şükür secdesine kapanacak mevcut tüm ordu fertleri saf tutmuş tekbir sesini beklemekteler padişah üç sefer tekbir getirir üçüncüde ancak eller bağlanır ve şükür namazı eda edilir. Bu durum askerin dikkatini çekmiş hemen padişaha sormuşlar padişahım şükür namazında neden üç tekbir getirdin sorusuna padişahın cevabı alınacak derslerle doludur. İşte sorunun cevabı. Ben eskiden Namaz kılarken kıbleye döner dönmez Kabeyi görürdüm. Fetihten sonra şükür secdesine kapanmak kılacağım şükür namazının ilk iki tekbirinde Kabeyi göremedim üçüncü tekbirde ancak Kabeyi görebildim. Sebebi ise ilk iki tekbirde düşüncemde bu zaferi ben kazandım düşüncesidir onun için ikinci tekbirde Kabeyi göremedim. Üçüncü tekbirde fikrimi değiştirdim inayet senden ya Rab! Dedim üçüncü tekbirde Kabeyi gördüm öylece şükür Namazını eda ettim.

Zafer naraları atanlara ithaf olunur. Dünya liderleri Antalya’ya gelecekmiş Suudi kralı bin kişi ile önce gelip sonra gidecekmiş en çok parayı da kendisi verecekmiş kimin parası! Dünya’ya demokrasi yerine kan gözyaşı pompalayan, sömürü işgal ustaları da toplantıda olacaklarmış. Bu baronlardan hayır beklemek abestir. Sevinilen tarafı şudur ki geçmişten yaşantısı belli olan tüm tuzaklara rağmen hendekleri aşan dindar, fedakâr, vefakâr, cesur Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan'ın şahsında devletimizde bu devirici liderlerin mihmandar olmaları onlarca çılgınlık olsa gerek. Kanaatimce bu toplantıyı Sayın ERDOĞAN büyük bir fırsat bilip mazlumlar adına güne damgasını vuracak haykırışını yapacaktır. Haksızlıklar karşısında susmamak inancımızın gereğidir. Unutulmamalıdır ki yitiklerimiz bu toplantılarda da havasını alacaktır.

Mukaddes yitiklerimiz rozetlerle, alkışlarla makam mevkilerle hele Din dışı Demokrasi ordusunda çoğunluğu elde etmekle hiç elde edilmez. Yitiklerimiz çok bedeller ödenmekle belki gedikler açılabilir. Siyaset Dine karışacak Din siyasete karışmayacak siyaset dinden, Sünnetten, Fıkıhtan uzak olacak Müslüman bu siyaseti alkışlayacak havsında oynamakla Dine en büyük darbeyi vurmuş demektir. Ey! inananlar gerçek Dini hâkim kılmak için mevsimlik değil devamlı çalışın. Çalışmayla ümmet fertleri uydurulmuş dinden arınsın. Hak batıl karışımından vazgeçin hakkın savunucuları olun bizi halk eden Rab çalışanlarla beraberdir. Yitiklerimizi elde etmek için önümüzdeki yol çok uzun. Beşeri siyaset gözlüğü ile kalpleri kırmayın bizim birleşme odak noktamız tevhit inancımızdır. Kalp kırmak Kabeyi yıkmaktan beterdir yitiklerimizi elde etmek için çaba gösterenlere selam olsun… 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.