banner2

“Andolsun, biz sizi bir parça korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabredenleri müjdele.” (Bakara suresi, 155. Ayet)

  Yüce Allah Kitab-ı Mübin’in muhtelif ayetlerinde genelde insanları, özelde de müminleri farklı şekilde (sıkıntı, bela yokluk, savaş, zenginlik, mal, evlat vd.) gibi hallerle sınadığını buyuruyor.

  “Mallarınız ve çocuklarınız ancak birer imtihandır; Allah katında ise büyük bir mükâfat vardır.” (Teğabun Suresi, 15. Ayet)

  Bugün insanlık; kan dökme, ölüm/öldürme, petrol ve toprak zapt etme savaşında… Aslında bu ihtirasların hepsi eskiden beri, yani insanoğlu ile beraber başlamıştır. Yeryüzünde ilk kan döken İlk insan ve ilk peygamber olan Hz. Âdem’in oğlu Kabil’dir. Kabil, öz kardeşi Habil’i öldürerek ilk kanı ve fitneyi yeryüzüne salmıştır.

  Bugün yanı başımızda Irak, Suriye, Mısır ve diğer coğrafyalarda ki İslam âlemin de oynanan oyunları hepimiz üzülerek görüyor, duyuyoruz.

  Tüm insanlar Hz. Âdem ve Havva’dan gelmiştir. Rengi, dili, ırkı ve dini ne olursa olsun, tüm insanların atası ve yaratıcısı bir olmasına rağmen, insanlar da ki ihtiras, kıskançlık, daha çok kazanma ve elde etme hevesi ve şehveti, ırkçılık ve kendini üstün görme duygusu insanları türlü tefrikaya, ayrılık ve savaşa sürüklemiştir.

  Herkes mensup olduğu dini, mezhebi, cemaat ve partisini en iyi, en doğru ve üstün kabul etmektedir.

  Şu anda ülke olarak yerel seçimler sürecine girmek üzereyiz. Aday adayları yavaş yavaş kendini belli etmeye başladılar. Artık herkes ve her parti benim/bizim adayımız/adaylarımız en iyisi diyecek. Bizim partimiz ve adaylarımız ülkeyi kurtaracak iddiasında bulunacaklardır.

  Milyonlarca aç, sefil ve yoksullukla mücadele eden insanlar varken, trilyonlarca para, makam elde etmek, seçilmek için heba edilecektir. En çok konuşan ve üst merkezlerde torpili olan zenginler en iyi yerde aday olacaklardır.

  Yalanlar, iftira ve dedikodular havada uçuşacak, herkes ötekini karalayacaktır. Aday olanların dostları, akraba ve tanıdıkları her zamankinin 100 katını bulacaktır. Herkes hizmet için var olduğunu iddia edecek, diğerlerinin bu işte ehil olmadığını savunacaktır.

  Sevmediği halde herkesin kapısına gidilecek, istemediği halde gördüğüne gülecek yaşına göre elini veya yüzünü öpecektir. Sahtekârlık, riya, yalan, dolan, projeler, vaatlerin bini bir para (!) olacaktır.

   Meydanlarda ve katıldığı her toplantıda; Dil ile Allah’tan, dinden-imandan- bahsetseler de kalben çoğu bunların ne anlama geldiğini, niçin iman edilmesi gerektiğini, dinin neden gönderildiğini idrak edemeyeceklerdir. Amaç günü kurtarmak, insanların kutsal duygularını kullanarak kendi lehine doğru etkilemek olacaktır. Oysa yüce Allah’ın:

  “Allah, gözlerin hain bakışını ve kalplerin gizlediğini bilir.” Mü’min Sûresinin 19. Ayetini unutacak ya da bilmeyeceklerdir.

  Evet hepimiz imtihan ediliyoruz, kimimiz açlık-yoksulluk- kimimiz varlık-zenginlik, kimimiz makam, mevki ve güç ile imtihan ediliyoruz. Yarın huzuru mahşerde yaptıklarımızdan sorumlu olacağımız gibi, yapmamız gerektiği halde yapmadıklarımız içinde hesaba çekileceğiz.

  Unutmayalım ki; Allah-u Teala’nın rahmeti geniş ve bol olduğu gibi, gazabı ve cezası da büyük ve gerçektir. Ey Rabbimiz! Bizi amellerimizle değil rahmetinle yargıla!!! Selam ve dua ile..

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.