banner2

İnsanlar yaşadıkça ihtiyaçlarda yaşar, bir ihtiyaç biterken yenisi başlar. Dünya döndükçe sorunlar, eksik ve hatalar olacak ve bitmeyecektir. Farklı ihtiyaçlar yeniden doğacaktır. Bu işin doğasında olan bir şeydir.

Yani buna aynı zamanda Allah-u Teâlâ’nın kanunu diyebiliriz. Çünkü insanoğlunun fıtratında hep istemek, hep yenisine sahip olmak vardır. Bu yüzden içinde bulunduğumuz zaman ve mekânın tüm ihtiyaçları karşılandı, artık başka şeye ihtiyacımız yok diyemeyiz. Sonra ki aşamalarda yeni ihtiyaçların olması kaçınılmazdır.

Tabi ki yeni ihtiyaçların hep doğacak olması demek; vatandaşın haklı taleplerine karşılık vermemek demek değildir. Unutulmamalı ki; yönetime talip olanların ve başa gelenlerin asli görevleri; bulunduğu makamın hakkını vermek ve halkın/toplumun haklı taleplerine karşılık vermektir.

Bugün tabloya baktığımız zaman Şanlıurfa’da birçok ciddi sorunlar görüyoruz. Sağlık, ulaşım/trafik, işsizlik, eğitim…vd.

Kaç kez yazıldı, çizildi, haberlere konu oldu… ancak henüz yeni bir doğum hastanesi yapılamadı. Bugün Şanlıurfa’nın hızla gelişen nüfus çoğunluğuna ve doğurganlık oranlarına baktığımız zaman ve bununla beraber, yüksek sayıda göç alan bir kent olması sebebiyle mevcut doğum hastanesinin halinin tam bir trajedi olduğunu söyleyebiliriz.

Şanlıurfa kadın doğum hastanesi, günümüz şartlarında ancak bir ilçenin talebini karşılayabilecek yapıdayken; Şanlıurfa gibi büyük ve doğum oranıyla Türkiye’nin en çok doğumun yapıldığı bir kentin ihtiyacına nasıl karşılık verebilir ki?

Hastanenin fiziki yapısı, mevcut oda ve yatak sayısı, doktor ve personel sayısı, sağlık teçhizatları ile… kısaca hiçbir yönden modern tıbbın, çağın ve kentimizin talebini karşılaması mümkün değildir.

Hakeza çocuk hastanesinin de doğum hastanesinden bir farkı yoktur. Zaman zaman ulusal haberlerde de konu olmuştur. Bazen bir yatakta 3-4 hasta çocuğun yatırıldığına Urfa halkı olarak hepimiz şahit olmuş veya duymuşuzdur.

Diğer hastaneler bunlar kadar olmasa da onlarda da birçok eksik ve aksaklıklar var. Ancak yeni doğum ve çocuk hastanelerine çok acil ihtiyaç vardır. Olmazsa olmazdır. Ertelenecek bir durumu kalmamıştır.

   Sağlıkta sorun varda diğer kurumlarda yok mu? Şanlıurfa büyükşehir oldu, belediyeler kuruldu, Şanlıurfa Büyükşehir ve merkez ilçelerin tümü iktidar partisinden… Aradan tam 18 ay (bir buçuk yıl) geçmesine rağmen gözle görülür ciddi bir çalışma fark edilmedi.

Trafik ve yollar başlı başına bir çile. Kenar semtlerde ki caddeler dar, kaldırım yok, hem yayalar, hem de sürücüler trafikte adeta isyan ediyorlar. Bugün SSK Caddesi, Süleymaniye caddesi, Eyyubiye ve daha birçok caddeler alternatif yollar olmadığı için tek cadde ile mevcut trafiği kaldırmıyor. Bu konuları daha öncede kaç kez bu köşede dile getirdim. Yine yazmak zorunda kaldığım için üzgünüm! Keşke bu sorunların bir kısmı hal olsaydı da bunun yerine başka şey yazabilseydim!

Ticari yönden Urfa ekonomisine büyük katkı sunacak, yılda en az 10 farklı sektörün ihtiyaç duyduğu FUAR… evet Urfa’nın acilen hem kongre merkezi olarak kullanılabileceği tam donanımlı bir FUAR merkezine ihtiyacı olduğunu daha öncede yazmıştık.

Evren sanayi sitesi ile Karaköprü (otogar kavşağına) bağlanacak olan çevre yolu kaç yıldır bitirilmedi. Sadece Devteşti/Ahmet Yesevi bölgesinde geçici bir yol açıldı ve olduğu gibi bırakıldı, şu anda herhangi bir çalışma yok gibi…

Büyükşehir belediyesi sözde 3 tane köprülü kavşağın ihalesini vermişti. Ancak bu kavşaklarda (Sırrın, Karaköprü/otogar ve Akçakale çevre yolu kavşakları) herhangi bir çalışma yok, henüz bir başlangıç yok…

Buradan büyükşehir belediye başkanı Sayın Celalettin Güvenç başta olmak üzere, tüm yetkililere sesleniyorum. Halkın halkın taleplerini iletiyorum. Bilesiniz ki; halk sizden çok şey bekliyor ve şu anda çalışmalarınızdan memnun değiller. Gözle görülür ciddi proje görmedikleri için halk çok tepkili. Sizin köy yollarına, Halfeti, Bozova/Çatak gibi yerlerde ciddi çalışmalar yaptığınızı biliyorum ancak bu yeterli değil, önünüze bakmanız için yeteri kadar zaman harcadınız, artık mazeret yerine çalışma üretmeniz gerekiyor!

Ayrıca büyükşehir imar dairesi çarpık kentleşmeye dur demelidir. Devteşti, Süleymaniye ve Direkli bölgelerinde halen çarpık kentleşme tam hız devam ediyor. Bitişik nizam, 4 katlı binalar dikiliyor, direkli mahallesinde 3 kat imar olmasına rağmen 7 Haziran seçim arafesinde işini uyduranlar dördüncü katı tamamladı. Arsa olarak başlayanlar da dört katlı binayı dikti. Bu işin kontrolünü kim yapıyor, kim izin veriyor? Bu konuyu da buradan yetkililere ihbar ediyorum.

Bugün Devteşti, Süleymaniye, Direkli ve Ahmet Yesevi mahallelerinde (o bölgenin tamamında) çarpık kentleşme var. Havasız, nefes almayan bitişik nizam bir şehir kuruluyor ve buna müdahale eden de yok…

Sorunlar ve eksikler saymakla bitmez. Bu sebeple biz şimdilik bunlarla yetinelim de, yeri ve zamanı geldiğinde toplum yararı ve menfaati doğrultusunda tekrar tekrar yazmaktan üşenmeyeceğiz. Vesselam…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.