İbadet İnanan insanın Manevi güç kaynağıdır. İnsan Nefis, Şeytan, Şehvet, Şöhretten kurtulmak, günahlara bulaşmamak için İbadetlere yapışmak mecburiyetindedir. İbadet yaptığı halde günaha dalan Müslümanı görürseniz O İbadetin kişiye tesir etmediğinin kanıtıdır. Halbu ki, tüm İbadetlerin temelinde kötülüklerden arınma var. İbadet denilince bazılarınca hemen Namaz akla gelir bu anlayış sağlıklı bir anlayış değildir. Yemede, içmede, kazanmada, sarf etmede, ticarette, Siyasette, ekmede, biçmede, evlenmede, akrabalıkta, komşulukta, yaşantının tüm alanlarına İbadetin manevi hazzı yayılmalıdır.
Teknoloji ne kadar ilerlemiş ise, insanoğlunda günaha dalma o kadar hızlanmıştır. Gerçek ibadet ehlinde yalan, gıybet, iftira, ötekileştirme hiç olmaz. Siyasetin acımasız silahı ile kendisinden olmayanları linçe tabi tutmaları inançlı, ibadetleri kendisini kötülüklerden koruyan er kişilerin vasfı değildir. Yanlı yazılı basında her atılan manşete kanmak, yine yanlı ekranların vuruşlarına araştırmadan inanmak cehaletin bir parçası olup, yapana kanana günah olarak yeter velev ki, bu kişi İbadet etse de fark etmez. Yazılı basın, görsel basın çoğu zaman insanları günaha ortak edebiliyor. Ekran ve yazılı basında yalan haberler, kanlı tablolar, müstehcen görüntüler, saldırganlık, tahrikçilik, kayırmacılık, hamasetler, sahte bal, sahte ilaç mensubu bulunduğu tapınağını övme, kitaplarının reklamı gün geçmiyor ki, olmasın. Kitleler bu yalanlara kanmasın.
Bu tutum ve davranışlar toplum fertlerini ayrıştırıyor. Fitne tohumlarının çoğalmasına sebep oluyor. Kötüyü iyi gösterme, egoyu rahat etme uğruna bu tarafgirlik Müslüman toplum fertleri için kurşun yarasından daha beterdir. Mevcut dini kurumlar toplumun dertlerine deva değildir. Konumuz ibadetler ise Müslüman bir toplum Hıristiyan âdeti olan Miladi Yılbaşı gecesi yani Noel babayı niçin kutlasın. Bu Din dışı adet ne yazık ki, devlet eliyle topluma lanse ediliyor. Bu gün ve gece tatil ediliyor. Bu gecede alkol su gibi tüketiliyor. Zina sahne ve tabloları ekranlar da acımasızca gösteriliyor. Devletin mazlum polisi bu gecede sarhoş kafalara, keçi, koyun gibi sarmaş dolaş olanlara bekçilik yapıyor. Bu gecede devlet eli ile oynatılan kumar haram dediğimiz ikramiye peşinden insanlar ruhen koşturuluyor. Müslüman halka günah pompalanıyor.
Müslümanların kutlayacakları gün ve geceleri bellidir. Cuma günü Müslümanların bayram günü olduğu halde, tatil olması gerekirken, çağdaşlarca Yılbaşı tatili kadar daha önem kazanmamış, İslamda olmayan Yılbaşı gecesini kutlamak, dinen, resmen kumarın bir çeşidi olan Yılbaşı bileti almak o gece ekranlara bakmak, uykusuz kalmak, o geceye muhabbet beslemek Dinen haramdır. Yılbaşı Noel baba gecesi bir gâvur âdeti olup, Müslümana günah getirisinden başka bir işe yaramamaktadır."KIM KENDISINI BIR KAVME BENZETIRSE ODA ONLARDANDIR "Peygamber buyruğu her Müslümanı bağlar. Ben bu yazıyı yazarken, Diyanet TV Ekranlarında ilahiyatçı bir doçent ilahiyat öğrencilerine Muhafazakârlık ve Din konusunu anlatıyordu. Beşeri sistem tahrip güçleri olan bu din dışı anlatım fedaileri Yılbaşı gecesini kutlamak Islama uygundur demek, Noel babayı meşrulaştırmak anlatımını dinlerseniz hiç şaşmayın.
Çünkü görevli İlahiyat doçenti öğrencilere Muhafazakârlıkla Din arasında bir fark yoktur diyordu. Ona göre muhafazakârlık her konuya, görüşe taraf ve açıktır. Mesela muhafazalıkta hırsızlığın cezası varmıdır? Muhafazalık nikâhsızlığa nasıl bakar? Zina, Faiz ve benzer haram fiillerin muhafazakârlıkta hükmü nadir? Sorusunu sorabiliriz. Din kisveli sözde din adamları ile gerçek dine darbe vurulması kadar acı bir şey olamaz. Din adamının görevi insanları tebliğle islama davet iken, Bir neslin karşısına geçerek din düşmanı söylemlerle gençleri ifsat etmesi, islam kılıfına büründürmesi din düşmanlığının katmerlisidir. Yerli düşmanlıktır diyebiliriz. Işte tam burada ibadetler eylem planında insanlara şuur vermelidir. Iki günü eşit olan ziyandadır diyen İslam dinidir. Tembellik başkasına avuç açma islamda yoktur. Komşusu açken kendisi tok yatan bizden değildir. İlim öğrenmek her kadın ve erkek üzerine farzdır. İki şey bozulursa ümmet bozulur. Bunlar: Âlimler ve amirlerdir. Kalp kırmak Kabeyi yıkmaktan beterdir. Keseye, mideye, kasaya giren bir kuruşluk haram ateş parçasıdır. Haksız babamızda olsa haklının yanında olmak haktan ayrılmamak dini bir vecibedir.
Bir anda olsa adil siyaset için kafa yoranlar cihat ecrini alırlar. Daha neler dinimizde varken, faizde, kadın, çocuk, katletmede, zinada, fakirlikte, adaletsizlikte, sarhoş olmada, yılda bir savaş kadar trafik kazalarında insanını yitirmede, Siyasal islamda zirvede olup, dini alanda cahiliye adetleri işlemede dünya birincisi olanların hem dünyaları hem de ahiretleri berbattır. Dinen haram olan eylem söylemleri eleştirmeyen, helalların yayılması için emek sarf etmeyen, bilgiçlik taslayanlar indillahta sorumludurlar. Altmış dördüncü hükümetin yapacakları eylem planı programını basından okudum bir dahaki seçimde oy getirici şeylerden başka bir şey göremedim. Vaatler hep madde ve dünyevi şeyler. Manevi yönden inanç değerleri tahrip edilmiş toplum fertlerini motive edecek dini bir terim göremedim.
İman esasları gibi Avrupa birliğine girmek vuruşları var ki, yazıklar olsun dedim. Avrupa birliğine girmeden Müslüman toplum fertlerini dini konu ve yaşantısında Avrupalıdan daha çok Avrupalaştıranlar daha neyin peşindeler şaşanlara mevlam feraset versin. Programda çalışan, çalışmayanlar için eğer yapılırsa iyi vaatler var maddi yönden vaat edilenler hayata geçilirse mazlumların duası alınır. Programda yeni Anayasadan bahsediliyor ki, çok merak ediyorum Ölmüşlerin tapınağından vazgeçilecek mi? Anayasada dini konular veya çıkacak maddelerde dine uyumda oran ne kadar olacak merak ediyorum. Din ve dünya işlerinde kaliteli bilge insan yetiştirme vazgeçilmez düşümüzdür. İbadetleri yaparken, Tevhit bayrağını tüm dalları ile her insanın ruh tarlasına dikmek amaç ve gayemiz olmalıdır. Her ibadet bir eylemdir. İbadetlerimiz kötülüklere islam dışı düzenlere karşı ebabil kuşları olsun inşallah.
