İman inanmaktır. İman insanın en büyük güç kaynağıdır. Gerçek İmanı elde eden, lezzetini tadan insan, kâinata meydan okuyabilir. Bu meydan yakan, yıkan, bozan değil, tam tersine iyelikte insanlar için bir yedi emin ve bir güven teminatıdır. İmanı insan taşır. İnsan dışında hiç bir varlıkta İman yoktur. Her doğan İnsan İslam fıtratı üzerine doğar, ana babası Hasan ise doğan insanda Hasan veya Hüseyin olur. Ana baba Hans veya Corç ise doğan çocuk Hans veya Corç olur, hidayet ise ilahi lütuftur. Müslümanlarda İman en büyük servettir. İman insanı insan eder, bekli de sultan eder. İmansızlık ise insanı canavarlaştırır. Canavar ruh yapısı ise, insanın kendisine huzur vermediği gibi, başkasına da huzur vermez zararlı mahlûk halini alır. Bu gün insanın insana yaptığını başka bir mahlûk yapmamıştır, yapamaz.
İslam coğrafyasında olanlar cahiliye adetlerin ta kendileridir. İman yakıtının kalplerden silinmesinin karşılığıdır. Dünyada insan öldürmek kadar büyük cinayet, vahşet yoktur. İslam coğrafyasında akıtılan kanın hiç bir mazereti olamaz. Din düşmanları madde uğruna tıynetlerinde olanları yapabilir. Bir Müslüman ise asla hiçbir canlıya zarar veremez. Zerre kadar İmanı olan bir Müslüman hiç bir masum insanı öldüremez. Din düşmanları Müslümanları kendilerine benzeterek, Müslümanları bolmuş, parçalamış şimdi yutmaya çalışıyor. Er meydanında değil, sinsice, kalleşçe, haince, kendine maşalar, piyonlar, icat ederek Müslüman kanını akıtıyorlar. Din düşmanları er meydanında ödlek olduklarından, Müslümanlar arasına fitne tohumlarını ekiyorlar, son kozları ise mezhep fitnesinden nemalanmak istiyorlar. Suriye de, Irak ta, Yemen de kirli savaşın gayesi budur. Hal bu ki, ümmet fertleri, mezheplere İman edeceklerine, tevhid inancı yetmiyor mu?
Tarih geçmişte mezhepçi anlayışın kanlı sahneleri ile doludur. Küresel güç odakları, vekâlet savaşçıları ayni yarayı tekrar kaşımak istiyorlar. Ehli imanın bu tuzaklara düşmemesi elzemdir. Yoksa Şii’si de, suni’si de, Türkü, Kürdü de conilere köle olur. Kanı akmaya devam eder. Başbakanımız Irak’ta, Kardeş Irak devleti ve halkı ile ilişkilerin düzelmesi hepimizi sevindirir. Toplantı sonrası Iraklı bir gazeteci Sayın Başbakanımıza soruyor. Türk askeri Başika’dan ne zaman çekilecek diyor. Aman Allahım! kadim dost bir ülke işgal edilmiş, Milyonlarca Sünni, alevi, kurt, Türk hunharca katledilmiş, Irak diye bir devlet kalmamış, başındaki yönetim canilerin kuklası olmuş, kadim ülke parçalanmış, petrolleri canilerce paylaşılmış, Ebu gureyb cezaevindeki Aişenin yalvarışları yüreklerde ur edinmiş, Namus, Din beş paralık olmuş, Mezhebi anlayışla olsa gerek, talihsiz gazeteci, bir olalım beraber olalım ülkemizden Canileri bir an önce çıkaralım demesi gerekirken, o,Türk askeri Başikadan ne zaman çıkacak? Diyor diyebiliyor.
Fitne tohumlarının ümmet fertlerini ne hale getirdiğinin açık fotoğrafıdır bu tablo bence. Son ay ve günlerde Sayın Cumhurbaşkanımız, Hükümetin etkili erkânının konuşmalarını dinliyorum. Dış hain düşmanlara karşi Söylemde istikamet doğruluk üzerine, Yanlışlardan dönmek erdemliktir. AB Birliğine giriş maratonuna şamar gibi ifadeler, İncirlik üssünün dillendirilmesi, en önemlisi Suriye de akan kanın durması için barış çabaları gerçek İmanın gereği olsa gerek. Yeter ki, barış olsun kan akmasın, İslam ülkeleri başsız, mazlum halk zalimlerin tasallutu altında. Kurtarıcı bekliyor. 2016 Yılı çok kanlı geçti. Kazanan hep silah tüccarları olmuştur. İsrail olmuştur, bunca yıkıma, talana, işgale, akan kana rağmen, Türkiye dışında ortak savaşçıların ülkelerine kaç cenaze gitmiştir. Kazanmaktan, çirkin emellerine ulaşmaktan başka...
Şimdi ülkemizi de Aynı duruma getirmek istiyorlar, sabırsızlıkla salyaları akıyor. Sağlam yönetim bariyerlerini aşamıyorlar. Karşılarında seçilmiş meşru bir yönetim var. En önemlisi kenetlenmiş bir halk var. Çıldırmaktan maşaları halkın üzerine salmakla, bombalar patlatmakla, mazlum insanları öldürmekle hedefe ulaşacaklarını sanıyorlarsa yanılıyorlar. İç maşaları, paşaları 15 Temmuzda kenetlenmiş halktan dersini aldı. O halk ordusu her zaman hazırdır, kıyamı mevsimlik değildir. Yoneticilerimize düşen başta İncirlik olmak üzere bu şer güçlerinin tüm üslerini kapatmak. Kuluçkaya yattıkları, civciv ürettikleri mekânlardan bu hain ajanları bir an önce süpürmektir. İttihadı islamda İslam ülkeleri ile ittihada gitmektir. Çareler aramaktır. Aleni olarak ikiyüzlü, hain, arkadan vuranlarla ittifaklardan, ortaklıklardan vazgeçmektir.
Ateş düştüğü yeri yakıyor sabrında bir sınırı var. Tevhit inancında olanlar kardeştir. Ümmeti bölmeye, parçalamaya çalışanlar ise kalleştir. Gerçek iman bir cevher kurtuluş ise gelin İslam çadırı altında birleşelim herkese yer var. Hepimiz bir gemideyiz gemiyi delenlere gücümüz nispetinde mani olalım. Yoksa hepimiz batarız. Bir araştırmaya Gore Türkiye de Namaz kılanların oranı yüzde otuzlarda halkın yüzde yetmişi bi namaz. Namazsiz, abdestsiz topluma nusret nakıstır. Faiz, zina, uyuşturucu, israf, adaletsiz paylaşım, intikam alma duygusu, ırkçı söylemler, toplum fertleri için en az Siyonist düşünce kadar tehlikeli ve zararlıdır. Önlem alma yöneticilerimizin görevidir. Gerçek, hakiki İmanı hiç bir güç yenemez. Çabada münafikane alametler olmamak şartı ile… Vesselam.
