Giresun'un Eynesil ilçesinde evlerinin önünde yaralı bulunan ve kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren Rabia Naz Vatan'ın (11) babası Şaban Vatan gözaltına alındı. Şaban Vatan'ın hangi gerekçeyle gözaltına alındığı ise açıklanmadı.
Rabia Naz Vatan, 13 Nisan 2018'de Eynesil'e bağlı Gümüşçay Mahallesi'ndeki evlerinin önünde yaralı bulundu. İhbar üzerine gelen ambulansla hastaneye kaldırılan Rabia Naz, doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamadı. Küçük kızın ölüm nedeninin tespiti için Adli Tıp Kurumu'nca 2 rapor hazırlandı. Raporlarda ölümün genel beden travmasına bağlı kırık ve iç organ yaralanması sonucu meydana geldiği, yüksekten düşme ile uyumlu olduğu kaydedildi. Aile ise kızlarına otomobil çarptığını ve yaralı olarak evin önüne bırakıldığını iddia etti.
Giresun'un Eynesil ilçesinde 12 Nisan 2018 günü evinin önünde şüpheli bir şekilde ağır yaralı halde bulunan ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden Rabia Naz Vatan'ın babası Şaban Vatan ve yanındaki Canan Coşkun, Kazım Kızıl ile Tuba Demir'in 'komisyon' adını kullanarak sorguladıkları Mürsel Küçükal'ın emniyette verdiği ifade oraya çıktı
Müşteki Mürsel KÜÇÜKAL'in ifade tutanağının 2. sayfasıdır. olay No: 2019/147 (Eynesil PMA)
milletvekili yardımcısı olduğunu, komisyon üyelerinin olay yerinde olduğunu ve benimle tekrar görüşmek istediklerini, verdiğim ifadenin tekrar canlandırmasını yapmak istediklerini, olay yerine gitmemiz gerektiğini söyledi. Komisyondan bilgim olduğu için gerçek olduğunu düşündüm ve bu bayan şahısla birlikte Rabia Naz'ın ölüm olayını gerçekleştirdiği ikamet Önündeki yola kadar yürüyerek çıktık.Eşim de bizim arkamızdan yanımıza geldi.
Benim ikametimle olay yeri arası yaklaşık 100 metre mesafededir. Bu yolu yaya olarak gittik. Yürürken bayan şahıs bana komisyondan biri gibi konuşarak "ifadelerinde çelişki var, aylar yıllar tutmuyor, gürültüyü duyduğun yeri, düştüğü yeri gösterirsin bize yardımcı olursun bize" dedi. Bayan şahıs "bana sesi duyduğun yeri göster" diyerek olay yerini geçip yaklaşık 100 metre ileriye kadar yürüdük. Eşim atölye önünde bekledi. Biraz ileride bulunan suyu gösterdim. Bana " elinde ne vardı, su mu almıştı" dedi. Evet dedim. Sonra geri döndük ve atölye önüne Rabia Naz'ın bulunduğu yere geldik ve bana "Rabia Naz'ın düştüğü yer ve süründügü şeklinde çelişki var, nerden süründügünü bana göster" dedi. Ben bana bişey olacak diye korktuğum için dediklerini yapmaya başladım. Ben Atöyle kenarında evin sınırından bahçeye çıkan patikadan çıkıp yerden nasıl süründüğünü ve yola indiğini ve yoldan bulunduğu yere nasıl sürünerek geldiğini bayan şahısa gösterdim. Ben ilk kez sürünürken bir araç geldi ve araçtan Şaban VATAN ile yanında saçı arkadan bağh veya uzun arkada toplanmış, kivircik saçlı, kirli sakallı olan bir erkek şahıs indiğini gördüm. Şaban VATAN yanıma gelerek benim kolumdan tuttu ve bana bağırarak ve seri şekilde talimat verir gibi konuşarak "kızım nasıl süründü tekrar göster, kızım nasıl bağırdı sen de bağır, nasıl acı çektiğini göster, hareketlerini göster, benim kızımın ayakları kırık çıkıktı, sen ayağını kaldırarak sürünüyorsun, kızım nasıl süründü göster, sürün sürün senin paranı vereceğim ben sürün" dedi. Ben iyice korktum ve ne yapacağımı bilemedim. Sürünmeye başladım, sürünürken de bana "yoruldun mu mürsel" diye bağırarak dalga geçiyordu. Yanındaki şahıs da "bu nasıl sürünmek, dirseklerin ile git, ayaklarım ile gitme, kızın hangi yöne doğru gittiğini göster" dedi. Ben tekrar sürünerek gösterdim. Ben biyice bana kötü biye şey yapacaklarını düşünerek korktuğum için bana tekrar göster dediklerinde tekrar yere yatıp sürünerek her defasında tekrar gösterdim. Bu esnada Şaban'ın komşusu olan ve yolun altında evi olan Şaziye DEDE olay yerine gelmişti. Ben sürünürken Saziye DEDE isimli bayanın da bana "bacaklarını niye kaldırıyorsun" diye bağırdığını duydum. Ben korkumdan dolayı her defasında yere yatarak süründüm ve bunu bahçeden yolda Rabianın bulnuduğu yere kadar dört kez yaptım. Ben yaklaşık yarım saatten fazla bir süredir sürekli yerde bahçeden yola ve yoldan atölye önüne kadar süründüm. Bu sebeple sırtım acıdı, elbiselerim yırtıldı, başım yaralandı, vücudumda çok yerde yaralanma oldu.
Ben korktuğum için dediklerini yapıyordum ve onlara karşı koymuyordum. Eşim de yanımızdaydı. Bunun üzerine Şaban VATAN bana "burda kan var, sen kan yok demiştin ifadende, bu kan nereye gitti, seni yakacaklar, üzerine kalacak bu olay" dedi. Sonra bana "gel benimle" dedi ve Şaban Vatan ile yanında bulunan kivircik saçları arkadan toplu veya bagh kirli sakallı, uzun boylu, kıvırcık! saçlı, koyu renk mont ve pantalonlu, elinde fotoğraf makinesi bulunan araçtan Şaban ile birlikte indigini gördügüm erkek sahis kollarıma girdiler ve beni atölye içerisine soktular. Atölye içerisindeki kullanılmayan büro gibi bir odaya girdik. Burada tanımadığım görsem tanıyabileceğim "kısa boylu: esmer, koyu pantalon, krem renkli uzunca bir kazak bulunan başı örtülü bir bayan" ve yine tanımadığımtekrar görsem tanıyabileceğim "zayıf uzun boylu, başı örtülü, üzerinde uzun siyah mont, siyah pantalon bulunan bir bayan" ve tekrar görsem tanıyabileceğim "üzerinde mavi gömlek, lacivert yelek, lacivert pantalon bulunan Şaban VATAN, Şaban ile birlikte beni atölyeye sokan kivircik saçlı eşkalini daha önce verdiğim şahıs ve tanıdığım Şaban VATAN'ın da isçisi olan Uğur DEDE vardı. Bunlardan başka tanımadığım bir erkek şahıs daha olabilir ancak eşkalinden tam emin değilim.
Şaban VATAN atölye içerisinde bana "ben seni iyi tanıyorum, ben sana telefon numarami verdim, beni niye aramadım, fabrikaya da geldim, niye aramadın beni" dedi "istersen eşinle sen benim evime gelebilirsin, seni kollayabilirim, sana para da verebilirim. Haluk LEVENT arkamızda,
Tutanağın 2. Sayfasıdır
Müşteki Mürsel KÜÇÜKAL'ın ifade tutanağının 3. sayfasıdır. olay No: 2019/147 (Eynesil PMA)
koskoca Haluk LEVENT var arkamızda, meclis üyeleri de arkamızda, arkam kuvvetli, paradan sıkıntı olmaz" dedi. Şaban bana bunları söylerken odada bulunan şahısların hepsi bizi seyrediyordu. Sanırım kamera ile de çekim yapıyorlardı. Şaban devamında bana "seni yakacaklar, olay senin üzerine kalacak. delilleri karartacaklar" dedi. Ben kendisine "DNA işi var, o ne" dedim.
Şaban bana "kızımın tırnak içindeki DNA mi, onu ayarlarız, ona bir DNA uydururuz, onu adli tipta ayarlarız" dedi. Ben bişey demeden korktuğum için kabul etmiş gibi davrandım. Sonra odada bulunan şahıslarla hep birlikte dışarı çıktık. Ilk gelip aracı bıraktıkları ana yolun kenarına araca doğru yürüyorduk. Yürürken Şaban VATAN bana "Kuran'a el bastın da niye ifade değiştiriyorsun, böyle niye yapıyorsun, seni böyle tanımıyordum, keşif günü sürünme şekillerini söylemedin de şimdi niye söylüyorsun" dedi. Ben tamam olur, bakarız gibi cevaplarla geçiştirdim. Bana ne yapacaklarından bilgim yoktu ve korkuyordum. Hatta içimden sanırım beni konuşturup kayda alıp beni bu olaya fail olarak yaftalayıp beni yakacaklarını düşündüm. Şahıslar başka bişey söylemeden beyaz renkli Hyundai marka HB model bir araca binerek yanımdan uzaklaştılar. Yol kenarına aracın yanına geldiğimizde eşim yol kenarında yoktu.Ben yürüyerek evime geldim. Üzerimi değiştirdim. Sanırmı eşim beni yerde sürüklenirken görünce polise bilgi vermiş veya birileri haber vermiş, ben bilmiyorum. Ben eve gittiğimde eşim Ayşe Gül KÜÇÜKAL da evdeydi. Sonra polisler geldiler. Gelen polislere olayı anlatmaya çalıştım ve beni Polis Merkezine getirdiler.
Ben bu olayla ilgili Şaban VATAN, Uğur DEDE ve tanımadığmı eşkallerini verdiğim olay yerinde bulunan şahısların hepsinden davacı ve şikayetçiyim. Dedi. CMK 234. maddesinde yazılı hususlar yerine getirildi. İfade sahibinin ifadesine ekleyecek başka bir husus olmadığını beyan etmesi üzerine bu ifade tutanağı düzenlenerek, hazır bulunanlarca okunup, doğruluğu anlaşıldıktan sonra taraflarca imza altına alındı. 13.11.2019 - 19:30
VEKİL
IFADESI ALINAN Mürsel KÜÇÜKAL
Talep Etmedi
