banner2
Öne Çıkanlar Urfa Urfa Balıklıgöl ABD MHP Haliliye

Korkutan Rapor! Kıyamet kapıda! Türkiye ciddi risk altında


Birleşmiş Milletler (BM) bünyesindeki Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) hazırladığı altıncı rapor, tüm dünyada soğuk duş etkisi yarattı. Rapordan yansıyanları değerlendiren Türk uzmanlar ise, gereken önlemlerin hayata geçirilmemesi ve mevcut sera gazı salınım oranlarının devamı halinde gezegenin felakete sürükleneceği uyarısında bulundu.

66 ülkeden 234 bilim insanının katılımıyla hazırlanan raporda insanlığın iklim üzerindeki zararlı etkisine dikkat çekilerek, şimdiye kadar nadir görülen aşırı hava olaylarının sıklaşacağı, sıcaklık artışının 1.5 derece ile sınırlandırılması durumunda bile tablonun kolay kolay değişmeyeceği vurgulanıyor.


Dünyada son zamanlarda seller, taşkınlar, fırtınalar, ani yağışlar ve sıcaklık yükselmesi gibi extrem doğa olayları arttı

İNSAN KAYNAKLI ARTIŞ

Raporda 2050’ye kadar Grönland’da buzulların tamamen erimiş olacağına vurgu yapılırken, sera gazı emisyonlarının vakit kaybetmeksizin azaltılması gerektiğinin altı çiziliyor. Raporu Milliyet’e değerlendiren uzmanlar, şunları söyledi.

Prof. Dr. Ömer Lütfi Şen (İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü İklim ve Deniz Bilimleri Ana Bilim Dalı):

"Bir önceki raporda yer alan veriler daha güçlü şekilde vurgulanıyor. Raporla birlikte küresel sıcaklık artışının insan kaynaklı olduğu kesinleşmiş olduğu anlaşıldı. Daha önce bizim yaptığımız çalışmalarda da benzer bulguları ortaya koymuştuk. Uzak olmayan bir gelecekte gerekli önlemler alınmadığı ve emisyon değerleri düşürülmediği takdirde yaşadığımız felaketler artarak sürecektir.

Raporda iyimser senaryoya göre sıcaklık artışı 2030’da 1.5 derece olarak öne çıksa da, kötümser senaryoda bu oranın 2.5 derece olacağına dikkat çekiliyor. Tüm ülkeler vakit kaybetmeksizin tedbir almalı. Fosil yakıtlar azaltılmazsa yüzyılın sonunda dünya felaketin eşiğine gelecektir."

"MARMARA ELDEN GİDİYOR"

Prof. Dr. Cemal Saydam (Hacettepe Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü):

"Raporda yazılanlar malumun ilamı. Önerilerin, yapılması gerekenlerin hayata geçirileceğine ihtimal vermiyorum.

Ekolojik krizlerin kapımızı çaldığı zaten biliniyor. Buna rağmen, ülke olarak Kanal İstanbul’un yapılması gerektiğini konuşuyoruz. 'Marmara elden gidiyor’ diye haykırdığımızda kimse sesimizi duymak istemedi ancak müsilaj felaketi ortada. Yaşanan küresel iklim değişikliği insanlığın eseridir."

"TÜRKİYE EN RİSKLİ BÖLGEDE"

Prof. Dr. Doğanay Tolunay (İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi):

"Raporda en dikkat çeken kısım, tüm önlemleri alsak bile 1.5 derecelik sıcaklık artışının kaçınılmaz olduğuna dair tespitler. Raporda Türkiye’nin de içerisinde olduğu Akdeniz havzasındaki değişime dikkat çekiliyor ve en riskli bölgelerden biri olarak vurgulanıyor.

Şayet sera gazı emisyonları azaltılmadığı takdirde, önümüzdeki yıllarda bir yanda orman yangınlarını görürken, hemen diğer yanda şiddetli yağış veya sellere tanık olacağız. En kötü senaryoya göre yüzyılın sonunda buzulların tamamen erimesi söz konusu. Bu olursa kıyameti yaşarız."

"TÜRKİYE’Yİ ETKİLEYECEK"

Prof. Dr. Nüzhet Dalfes (İklim bilimci):

"Bugün itibarıyla atmosfere hiç sera gazı vermesek bile önümüzdeki 40 yıllık dönem, geçmiş 40 yıldan farklı olacak. Maalesef sera gazı salımının tamamen önleneceğini veya beklenen, istenilen düzeyde düşürüleceğini sanmıyorum.

Bizim öngörümüz, yüzyılın sonuna kadar en az 3 derecelik küresel sıcaklık artışı olacağı yönünde. Bu durum en çok Akdeniz Havzası, dolayısıyla Türkiye’yi etkileyecek. Artık farklı bir iklimde yaşamak zorunda olduğumuzu bilmemiz gerekiyor."

Türkiye kuraklık konusunda alarm veriyor
Türkiye kuraklık konusunda alarm veriyor

"DÜNYA HIZLA FELAKETE SÜRÜKLENİYOR"

Doç. Dr. Barış Karapınar (İklim bilimci - BM Gıda ve Tarım Örgütü Ekonomi ve Yatırım Danışmanı):

"Rapor, mevcut alışkanlıkların sürdürülmesi durumunda sıcaklık artışını 1.5 derecenin altında tutamayacağımızı söylüyor. Dünya genelinde her yıl 40 milyar ton emisyon salımı oluyor.

Bu hızla devam edersek, 10 yıl sonra 1.5 derecelik artış kaçınılmaz olacak. Buzulların erimesi en kötü senaryo olarak kabul ediliyor. Buzullar güneşten gelen ışınları atmosfere yansıtarak, okyanuslar ve dünyanın ısı dengesini sağlıyor. Ancak erime olursa metan gazı riski de ortaya çıkar. Ne yazık ki yaşanan doğal felaketler henüz başlangıç. Dünya hızla felakete sürükleniyor."

"BUZULLAR ERİRSE YOK OLUŞ BAŞLAR, FELAKET OLUR"

Doç. Dr. Mehmet Ilıcak (İklim bilimci): 

"Bugünden itibaren karbon emisyonunu durdursak da deniz yüzey sıcaklığı artmaya devam edecek. Küresel ısınmanın en önemli göstergelerinden biri dünyada deniz suyu sıcaklığının artmasıdır.

Deniz yüzey sıcaklığının artmasını engellemek için karbon emisyonlarını azaltmalı, elektrikli araçlara geçilmeli, ormanlık alanlar artırılmalı, petrol kullanımını azaltmalıyız. Tüm bu gerçekler raporda açıkça yer alıyor.

Dünyayı bekleyen büyük tehlikelerden biri de Rusya, Alaska, Kanada arasındaki deniz buzullarının erimesidir. Kara buzulları da erirse o zaman yok oluş başlar ki, bu dünya için tam bir felaket anlamını taşır."

KAYNAK: MİLLİYET GAZETESİ / MERT İNAN

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.