İsterseniz bir hikaye ile meramımızı anlatalım; Bir yavru aslan bir koyun sürüsünün içinde yaşıyordu. Çok küçükken ailesini kaybetmiş, çayırlarda şaşkın şaşkın dolaşırken bir koyun sürüsüne rastlamıştı.
Koyunlar bu küçük aslanın haline acımış, onu yanlarına almışlardı.
O da kuzular gibi süt emerek besleniyor, sonra onlarla birlikte koşup oynuyordu.
Tek sorun kuzular ot yemeye başladıklarında ortaya çıkıyordu. Küçük aslan da kuzular gibi ot yemeye çalışıyor, bunu bir türlü beceremiyor, ağzına almayı başardığı birkaç ot ya da yaprak da içini bulandırıyor, hemen kusmaya başlıyordu.
Bazen bir çakal hızla yavru aslanın bulunduğu koyun sürüsüne dalıyordu. Küçük aslan koyunların ve kuzuların can havliyle kaçıştıklarını görünce onlar gibi, var gücüyle çakaldan kaçıyordu.
Kuzular ve koyunlar ne yapıyorlarsa küçük aslan da hep onların yaptığını yapmaya çalışıyordu.
Bir gün koyunlar, kuzular ve küçük aslan bir çayırda dolaşırlarken uzaktaki yüksek bir kayanın üzerinde bir büyük aslan belirdi.
Koyunlar ve kuzular hızla kaçışmaya başladılar, tabii ki küçük aslan da onlarla birlikte kaçtı.
Büyük aslan yukarıdan bakarken bu manzarayı gördü. Koyunların arasında bir de küçük aslan vardı!
Hızla aşağıya indi, koyunlara ve kuzulara dokunmadan küçük aslanı ensesinden yakaladı. Evet, yanlış görmemişti, koyunlarla birlikte kaçan bir aslan yavrusuydu.
Ensesinden sıkıca yakalanmış olan küçük aslan korku içinde çırpınıyordu. Çırpınmaları fayda etmeyince de iyice büzüldü.
Büyük aslan ensesinden tuttuğu küçük aslanı yakındaki bir gölün kıyısına götürdü, iyice suya yaklaştırdı, bıraktı. Küçük aslan su içmeye başlarken kendisi de yanına yaklaştı.
Küçük aslan önce suda kendi görüntüsünü gördü, sonra yanında duran büyük aslana dönüp baktı. Bir ona baktı bir suya baktı. Ardından, büyük aslan da suyunu içti ve yan yana yürüyerek yiyecek aramaya çıktılar.
Artık müslümanlar asil kişiliğine kavuştu. Şuurlandı. Çakallardan kaçmaması gerektiğini öğrendi.
Birlikte yaşamayı; birlik olmayı seçti bu millet. Esrarcı, Çapulcu, Geziciler bu birlikteliğe zarar veremezler. Şer güçleri istiyor diye kimse Bu milleti TAKSİM edemez!
Son günlerde Urfadaki aklı-selim çıkışları gördükçe bir kez daha birliktelik adına büyük umut doldum
CHP genel merkezi her ne kadar kriz telalılığı yapsa da tabanı çok aklı selim açıklamalar yapıyor.
Cumhuriyet Halk Partisi Şanlıurfa İl Başkanı Ferhat Karataş; Lice olayları bizi umutsuzluğa götürmesin. Bu son yaşanan olay barış sürecine bir sabotajdır. Bunlar barışı istemeyen, kandan beslenen bazı mihrakların provokesidir diyor.
Diyarbakır Licede yaşanan olaylarla ilgili bir değerlendirme yapan Hukukçular Derneği İl Temsilcisi Cüneyd Altıparmak, Bölge halklarının bu kadim coğrafya üzerinde, barış içinde yaşamasının, basit sabotajlara maruz kalması bizleri üzmektedir diyor.
Bir kez daha peygamberler şehri olduğumuzu gösterdik. Aklı- selim galip geldi. Bir kez daha bu milleti taksim etmek isteyen çakalların planı suya düşer!..
Gezi, Lice, kimse bu milleti Taksim edemez!
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
