Fakıbaba’yı Neden mi seviyorum
Yirmi dokuz mart belediye seçimlerine henüz aylar kala, güneydoğu televizyonunda ki bir programda kendisine sorulmuştu: sayın başkanım sizin bu çalışmalarınızda iktidar partisinden olmanızın etkisi var mı diye, Sayın Fakıbaba şöyle demişti; “tabiî ki, olmaz mı, inanın ben iktidar belediyesinden olmasam bu çalışmaların hiçbirisini yapamazdım demişti.”
Daha sonra Ak Parti kendisini Aday etmeyince kahraman kesilip bu işlerin hepsini ben yaptım demişti. İşte bu yüzden onu seviyorum.
Aynı programda yine kendisine sorulmuştu, aday yapılmayacağınız söyleniyor. Sizi aday etmeseler ne yaparsınız diye; “beni aday etseler de etmeseler de ben yine Ak Partiliyim yine partimi severim. Ve yine orada dururum. Yani dün beni aday ettiklerinde başbakan iyiydi de şimdi aday etmeyince kötümü olacak… Hizmet dediğiniz sadece belediye başkanlığıyla olmaz. Ben gider fakir bir mahallede bir büro açar ve doktorluk yaparak yine insanlara hizmet ederim, demişti. Aday edilmeyince nelerin/nasıl olduğunu bütün Türkiye/ülke gördü, duydu. Bu yüzden ben Fakıbaba’yı seviyorum.
Hiçbir zaman büyük projeler sunmadı ve buna rağmen halk destek verdi. Bu yüzden onu seviyorum.
Ondan önceki belediye başkanı Sayın Ahmet bahçıvan alt yapıyı bitirme aşamasına getirmişti. Hatırlıyorum Urfa da su yoktu, gece yarılarına kadar beklerdik, yatmazdık, su geldiğinde saatlerce önünde dururduk ki depomuza biraz su girsin diye. Uyuya kalsanız- dinamonuz olmazsa Allah muhafaza yandınız. Çünkü susuz kalırdınız. İşte Sayın Bahçıvan bu çok önemli olan su sorununu kökten çözdü ve şimdi insanlar dinamo olmadan 12. kata kadar su alabiliyorlar. Hem de ‘yirmi dört saat.’
Sayın Fakıbaba seçildiğinde alt yapının yüzde doksanına yakını bitmiş aşamasındaydı. Fakıbaba kilit taşlarını Urfa’nın tüm sokaklarına döşeyip güzel bir makyajla eski toz ve çamuru bitirdi. Bu yüzden onu seviyorum.
Hep kendisine soruldu Şanlıurfa trafiği ne olacak? Bu trafik sıkışıklığı ve çıkmazına ne gibi çareler düşünüyorsunuz diye; O daima “inanın, bütün samimiyetimle söylüyorum, bakın ilerde neler olacak, neler yapacağımızı göreceksiniz, bu işler sabırla olur.” Gibi yuvarlak laflarla işi geçiştirmesini becerdi ve halen de beceriyor. Bunun için ben onu seviyorum.
Aslında sevmese de (sevip sevmediğini Allah bilir, biz bilemeyiz.) halkın kendisine olan teveccühünü bildiği için, ısrarla Başbakan Sayın Recep Tayip Erdoğan’ı övmeyi de unutmadı. Bu yüzden Sayın Fakıbaba’yı seviyorum.
Şanlıurfa’ya 7 yılda çok az maliyetli ve basit hizmetleri/çalışmaları oldu. (onun yaptığı taş döşeme işi su arıtma tesislerinin yanında devede kulak sayılır.) Temizlik normalleşti. Taş döşeme işi tam hız yapıldı. Çiçekler ekildi. Söküldü. Kaldırımlar yapıldı, hem de bol bol… O küçük işler yapsa da, Urfa’ya büyük projeler kazandırmayıp otogarı yanlış yere koysa da, eski otogarın yerini boş yere satıp heba olmasına sebebiyet verse de, ayakkabıcılar sitesi ve benzeri çalışmaları yapmasa da… Urfalılar onu bir halk kahramanı yaptılar. Ve halen destekleyenler var diye; ben onu seviyorum.
Yaptığı basit çalışmaları için; kendisini neredeyse dünyanın en başarılı belediye başkanı ilan ettikleri için; “bende bir Urfalı olarak tüm Urfalıları da seviyorum.”
Oda beni sever mi sevmez mi diye ben şahsen merak etmiyorum. Merak edenler olursa şayet, bunu ona sormanız lazım diyorum ve sizi sevgiyle, selam ve dua ile Allah’ıma emanet ediyorum.
