banner2

Bediüzzaman'ın tarihçe-i hayatında iki hatta üç tip SAİD ile karşılaşmaktayız. Eski Said, yemi Said ve 3. Said…  Fakat Risale-i Nur külliyatını okuduğumuzda daha çok Eski Said ile Yeni Said'in muhaverelerine şahit oluyoruz.

Eski Said'in sosyal kişiliği ve toplumsal olaylara bakışı, Yeni Said'in bakışından farklıdır. Nitekim Yeni Said Eski Said'ten söz ederken onun riya ve gösterişe meyilli bir kişiliğe sahip olduğunu bazen ima yoluyla bazen de açık bir dille ifade ediyor.

Mektubat adlı eserinde, "Eski Said'in bozması bir şahsiyetim var ki, o da Eski Said'ten irsiyet kalma bazı damarlardır. Bazen riyaya, hübb-u caha bir arzu bulunuyor"  diyerek Eski Said'in riya ve gösterişe meraklı olduğunu ima ediyor. Bir başka yerde, "Hem bu Yeni Said, Eski Said gibi kendine hürmet ve teveccüh kazanmak ve şan ve şeref bulmak katiyen aleyhindedir, katiyen kabul etmez. Onun için yirmi senedir inzivayı tercih etmiş"  diyerek Eski Said'in gösteriş meraklısı olduğunu açıkça ifade ediyor.

Ancak bunu böyle anlamamalıyız. Zira Risale-i Nur'da çokça geçen bu ve benzeri cümleler kesinlikle nefsi kırmaya yönelik bir tevazu ifadesidir. Eğer böyle olmasaydı ve gerçekten Eski Said'te riya ve gösteriş merakı bulunsaydı, Bediüzzaman Eski Said için: "Eski Said hayatını vatan ve milletin saadeti uğrunda sarf etmiştir"   demez ve Yeni Said olarak Eski Said'in eserlerine sahip çıkmazdı.

Oysa Yeni Said, 1950 den sonra Eski Said'in tüm eserlerini gözden geçirip bir kısmını tashih etmiş, bir kısmını da aynen yayınlanmasını istemiştir.

Şurası bir gerçektir ki, Eski Said'in Yeni Said'e dönüşmesi olayı tamamen tarif edemeyeceğimiz bir "inkilab-ı ruhi"nin sonocudur ve Yeni Said deyimi,  Bediüzzaman'ın hayatında bir mükemmeliyeti ve bir "insan-ı kâmil"i ifade etmektedir. "Eski Said'in gülmeleri Yeni Said'in ağlamalarına inkılâp ettiği hengâmda..."  Şeklindeki ifadeler, İmam Gazali ve benzeri birçok İslam âliminde görüldüğü gibi,  Bediüzzaman'ında  büyük bir ruhsal dönüşüm yaşadığını göstermektedir.

Kuşkusuz bu ruhsal dönüşümün boyutlarını anlamamız imkânsızdır. Ancak On birinci Lemadaki şu cümleler Bediüzzaman'ın çok ciddi bir dönüşüm yaşadığının açık ifadesidir: "Bu fakir Said, Eski Said'ten çıkmaya çalıştığı bir zamanda, rehbersizlikten ve nefs-i emmarenin gururundan gayet müthiş ve manevi bir fırtına içinde akıl ve kalbim hakaik içinde yuvarlandılar..." 

Diğer taraftan, 26. Lemada geçen "Evet, ben kendim sizi temin ediyorum ki, Eski Said'in on senelik gençliğini bana verseler, ben şimdi Yeni Said'in bir senelik ihtiyarlığını vermeyeceğim" şeklindeki sözleri,  geçirdiği ruhsal dönüşümün derinliğini gösterdiği gibi, Yeni Said olarak hayatından ne kadar memnun olduğunu, Kur'an ve iman hizmetinin verdiği coşku sebebiyle eski hayatını hiç aramadığını da göstermektedir.

Bediüzzaman için "20. asırda yaşayan bir asr-ı saadet müslümanı" ifadesini yakıştıranlar ne kadar da güzel söylemişler.

Hoşça kalın.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.