banner2
Öne Çıkanlar Sanlıurfa Haber Şanlıurfa Valiliği urfahaber Sanlıurfa Pirhalil

Şanlıurfa Ev ekmeği markalaştı

Röportaj: İshak Polat / Şanlıurfalı kadınları büyük bir dertten kurtaran ve ev ekmeği üretiminde bir ilki gerçekleştiren “ Ekmekçi Kadın”’ın fikir babası ve işletmecisi Avukat Ömer Sinikan’a sizin için sorduklarımız ve aldığımız cevaplar.

Ömer Bey okuyucularımız için sizi tanıyabilir miyiz?

Ben ÖMER SİNİKAN. 1979 Urfa doğumluyum. Evliyim ve dört çocuğum var. 11 yıldır Şanlıurfa Barosuna kayıtlı olarak serbest ve özel avukatlık yapıyorum.

Urfa’nın geleneksel lezzeti olan ev ekmeği üretimi fikri nereden doğdu?

Bana herkesin sorduğu bir soru bu; nereden çıktı bu fikir, nasıl düşündün ev ekmeği yapıp satmayı, kim soktu kafana bu işi? Öncelikle ve peşinen şunu hemen teslim edeyim ki; Kârun gibi “İnnema uvtiytuhu ala ilm” yani ben kendi ilmimle, ferasetimle, fikrimle bunu düşündüm ve de yaptım deyip nefsime bir pay vermekten Allah’a sığınırım. Bu ev ekmeği üretip satma fikri, fiili bir duanın netice ve sonucu olarak bana düşündürüldü, diyeyim… Stresli olan avukatlık mesleğimin yanında birazcık da olsa nefes alma ve zihnimi dinlendirme babında başka nasıl farklı bir iş yapabilirim, diye aylarca internet sitelerinde dolaştım. Yüzlerce ve hatta binlerce yeni iş fikri ile karşılaştım ama hiçbiri beni sarmadı veya bana uymuyordu. İşte bu çaba ve uğraşılarım adeta bir fiili dua gibi oldu ve bir gün kendi kendime şu basit soruyu sordum ve ev ekmeği fikri de o soru ile ortaya çıktı: Benim neye ihtiyacım var veya şu an ben neye para veririm? Ev ekmeğini çok seviyordum ama evimde ev ekmeği yoktu ve parası ile satan birinden, hiç düşünmeden parasını öder ve ev ekmeğini ondan satın alırdım! Ama yoktu! Yani hazır, paketlenmiş, sağlıklı ve güvenilir bir şekilde üretilmiş ev ekmeği satan ve de üreten hiç kimse yoktu! O halde, ey Ömer, dedim kendi kendime, al sana iş! Eğer senin ihtiyacın varsa ve para da vermek gözüne gelmiyorsa, o halde senin gibi ev ekmeğine ihtiyacı olan bir çok insan var, yani bu işin müşterisi var! Ve bir an da kendimi unlu bir dünyanın içinde buldum. Kırk yıl düşünsem sacda ekmek pişireceğim aklıma gelmezdi ama onu bile yaptım. Kim bilir belki de bu iş, emekli olan babamın “Allah’ım bana hayırlı bir meşgale ver, ben çalışmadan duramam” şeklindeki kavli ve fiili duasının neticesinde ortaya çıkmıştır; şu an kendisi işçilerin başında ve hatta onlarla birlikte çalışıyor, ekmek pişiriyor, ekmek satıyor… Çoğu zaman birbirimize bakıp gülüşüyoruz; birimiz avukat ötekimiz marangoz ve ekmekle uğraşıyoruz…

İşletmeniz hakkında bilgi alabilir miyiz?

Bu şekildeki bir işletme Şanlıurfa’da bir ilk; yani ev ekmeğini üretip, paketleyip, tüketime hazır bir şeklinde satmak. Aslına bakarsanız çok enteresan bir iş değil yaptığımız; ilk defa ev ekmeği üretilmiyor bu memlekette ama ne var; bugüne kadar kimse bu işin ticari boyutunu düşünmemiş ve ev ekmeği denince hep ikinci sınıf, daha çok eskilerin veyahut da fakirlerin yediği, olsa da olur olmasa da olur gibilerinden bir ekmek algısı var insanlarda. Ama şimdi durum tam tersi veya şöyle söyleyeyim; biz bunu tersine çevirmek ve bu algıyı ortadan kaldırmak için uğraşacağız ve ev ekmeğinin nasıl sağlıklı, temiz ve özel bir ekmek olduğunu halkımıza anlatmaya çalışacağız. Bir girişimci olarak bu piyasada yeniyim, eskiler beni mazur görsünler ama son tahlilde bir tüketiciyim ve yediğim ve araştırdığım için biliyorum; şu an fırınlardan satın alarak yediğimiz açık veya tırnaklı ekmeklerin besin değeri yok denecek kadar az, hatta hiç yok! İddialı ve bazılarını kızdıracak bir laf olacak ama şu an, Türkiye’deki en kalitesiz ekmeklerden birini biz Urfalılar tüketiyoruz ve tüketmek zorunda kalıyoruz! Çünkü içinde kepeğin k’si yok! Yani besleyici değil, sadece karın doyurucu ve şişirici! Ha, bizim ürettiğimiz ev ekmekleri mükemmel mi? Hayır, fırın ekmekleri ile mukayese ederseniz çok iyi ama olması gereken ile kıyaslarsanız, daha alacağımız çok mesafe var. Her gün daha mükemmeli yakalamak ve üretmek için çabalıyoruz. Malumunuz, henüz bu işin bir standardı yok, biz EKMEKÇİ KADIN olarak bu işin standardize etmeyi ve çıtayı çekebildiğimiz kadar yukarıya çekmeyi planlıyoruz. Şu an itibariyle günlük kapasitemiz 600-700 ekmek civarında. Bu sayı size çok düşük gelebilir, ki doğrudur da, sayı az ama şöyle bir durum var ki; ekmeklerimiz makine ile değil, teker teker oklava ile açılmaktadır ve ev ekmeği, yufka ekmeği veya fırın ekmeği gibi değildir; içinde tuz oranı az olduğu için açılması zor ve iki taraflı iyi pişmesi gerektiği için de üretim süresi uzundur. Şu an dört ocak ile çalışıyoruz. Gelecek talep ve ticari siparişlere göre üretim kapasite ve miktarımız da haliyle artacaktır inşallah. Bu işi yaparken, Şanlıurfa’daki en iyi iki yufka ustası ile çalışıyoruz. Toplam çalışan sayımız dört. Gördüğünüz gibi şimdilik gayet mütevazı ve küçük ölçekli bir işletmeyiz ve henüz emekleme dönemi şöyle dursun, işletme olarak bebeklik dönemini yaşıyoruz, çünkü kurulalı birkaç hafta oldu. Adresimizi müşterilerimize M.Akif Ersoy Caddesi, Ulubatlı Hasan Camii bitişiği, Haliliye olarak tarif ediyoruz. Konum olarak Perşembe pazarının üst, Emniyet Caddesindeki bankaların alt tarafına düşüyoruz.

Ekmekçi Kadın markası adı altında arz ettiğiniz ürün hakkında bilgi verimisiniz

Şanlıurfa’da daha önce hiç böyle bir şey olmadığı için şu an bazı müşteriler, size 25 kilo un getirsek bize kaça yaparsınız, gibi sorular yöneltiyorlar. Bu soruyu garipsemiyoruz, çünkü bugüne kadar bu iş hep böyle yapılagelmiş; gidersiniz un fabrikasına, alırsınız ununuzu ve gidip o onu ekmekçiye vererek ekmeğinizi yaptırırsınız. Biz diyoruz ki müşterilerimize; işte EKMEKÇİ KADIN’ın farkı burada, yorulmadan, kimseye minnet etmeyerek ve meşakkat çekmeden gelip buradan hazır, paketlenmiş, temiz ev ekmeklerinizi alıp gideceksiniz! Unmuş, ekmekçiymiş, şuymuş, buymuş hiç bunları düşünmeyeceksiniz… Bize gelip ekmek siparişi vermeyeceksiniz, gelip hemen hazır olan, kutulanmış ekmeğinizi alıp gideceksiniz. Sabah 08:00’den akşam 18:00’e kadar, saat kaçta gelirseniz gelin, ekmeğinizi hemen alın ve gidin. Ekmeklerimiz karton kutunun içindedir, kutularımız da 7mm olup, mukavemetli ve çok sağlamdır. Bir kutunun içinde 30 adet ekmek vardır ve fiyatı da 30 TL’dir. Nemli ortamda bulundurulmamak kaydıyla bir seneye kadar da saklanma ve tüketilme süresi vardır. Şu an fırınlarda satılan beyaz tırnaklı ve açık ekmek ile bizim esmer ekmeğimiz arasında yaklaşık ve de tahmini %30-50 oranında vitamin ve mineral farkı vardır! Fırınlardaki tırnaklı veya açık ekmeklerde beyaz un kullanılmaktadır, halbuki beyaz undan hazırlanmış ekmekte buğday özü olmadığından besin kaybı vardır.

Bildiğimiz kadarı ile Urfa’da bir ilksiniz. Urfalılardan gelen talep nasıl?

Bugüne kadar hiç olumsuz bir tepki ile karşılaşmadık. Bilakis kim işittiyse “Nereden akıl etmişsiniz, ne güzel bir hizmet, Allah muvaffak etsin” şeklinde tebrik ve memnuniyet hislerini dile getirdi. Urfa, eski Urfa değil. Koca bir büyükşehir. Böyle bir hizmete ihtiyaç çok fazla. Umarız Rabbim bizi mahcup etmez.

Ekmek üretiminin yanı sıra başka üretimleriniz olacak mı? Size gelen başka talepler var mı?

Başlamadan başaramazsın, sözünü çok severim. Biz bir yerlerden başladık. Eksik, noksan önemli değil ama bir başlangıç yaptık ve işin içine girince gördük ki, bir adım bir sonraki adımı da getiriyor ve bazen de mecbur kılıyor. Hazır ev ekmeği ile, yani hiç denenmemiş bir şeyle başlangıç yaptık ve bu bizde başka düşünce ve fikirleri de kamçıladı… Ama bir defadan yürümek ve hatta koşmak olmuyor, yavaş yavaş yürümek lazım. Ev ekmeğinin yanı sıra başka talepler de var bizden ama biz şimdilik ev ekmeği işini rayına oturttuktan ve de hakkını verdikten sonra diğer ürünlere girmek istiyoruz.

Ömer bey özel bir soru; Avukatsınız ama böyle işletme kurdunuz. Bu konudaki duygu ve düşüncelerinizi bizimle paylaşır mısınız?

Kaderimde varmış, diyeyim… Yoksa hayatında eline hamur almamış birinin, ekmek üretmesini ne ile izah edeceksiniz… Avukatlıkta hizmet sunuyorsunuz, burada ise mal. Birindeki emeğiniz görünmüyor ve çoğu zaman takdir edilmiyor bile ama ötekinde ise somut, müşahhas, parası ölçülebilir bir ürün meydana getiriyorsunuz. İkisinin hazzı ve de yeri ayrı tabii… Ama son tahlilde ben bir avukatım.

Ekmekçi Kadın işletmesinin hedefleri nelerdir?

Kısa, orta ve uzun vadede planlarımız şunlardır diye beylik laflar etmek istemem ama şu kadar diyeyim ki; “İki günü eşit olan zarardadır” hadisini düstur edindik bu işimizde ve her gün bir önceki günden daha iyi ve ileride olmak için çabalıyoruz… Biz bir ilkiz ama hep ilk ve tek olarak kalmayacağız, yarın onlarca ve belki yüzlerce örneğimiz çıkacak. Eğer farklı ve en iyi olmazsak yok olur gideriz, bunu da çok iyi biliyorum. Biz elimizden geleni yapacağız gerek fiili gerek kavli, takdir Mevlamızındır, ne diyeyim…

Eklemek istedikleriniz?

Bu röportaj için size teşekkür ederim. Başta Veysel Polat ağabeyim olmak üzere, GAP GÜNDEMİ ailesine başarılar, hayırlar, güzellikler diler, teşekkür ederim.

Kaynak: GAPGündemi

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Ekmekçi kadın firmasının telefonunu rica ediyorum lütfen.ekmek yaptıracağım da. 4 yıl önce

Avatar
Ekme 4 yıl önce

Ekmek yaptırmak istiyorum.Telefonunuzu netten paylaşırsanız.

Avatar
......... 4 yıl önce

Ekmek yaptırmak istiyorum.Telefonunuzu netten paylaşırsanız.

Avatar
Murat 2 yıl önce

05424785638