Bakan Çelik Açıkladı: Arazi toplulaştırmasıyla ilgili flaş gelişme

Çelik, Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen Ziraat, Veteriner ve Su Ürünleri Fakülteleri Dekanları toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, 30 yıldır devam eden terörle mücadelenin biraz daha koyulaştığı bir süreç içerisinde olunduğuna dikkati çekerek, terörü bir kez daha lanetlediklerini ifade etti.

İnsanların karınlarını doyurmak için köylerden kente, kentten bir diğerine göç ettiğini, daha sonra ülke değiştirdiğini dile getiren Çelik, insanların rahat ve huzurlu bir yaşam uğruna hayatını kaybettiğini ve dünyada büyük dengesizliklerin olduğunu dile getirdi.

Günümüzde su, toprak ve gıdanın en önemli kavramlar olduğunu belirten Çelik, şu anda 1 milyar insanın aç, 1 milyar insanın da yoksul olduğunun altını çizdi.

Çelik, 5 milyar hektar arazinin tarıma elverişli olduğu dünyada, 1,3 milyar hektar arazinin kullanıldığını ve her yıl 12 milyon hektar arazinin tarım dışında kaldığını vurgulayarak, böyle bir tarım, kalkınma, sanayi anlayışı ile dünya insanının kendi felaketini hazırladığını söyledi.

Gidişatın çok vahim ve tehlikeli olduğunun altını çizen Çelik, Türkiye'de de 24 milyon hektarlık tarıma elverişli arazinin bulunduğunu, bunun ancak 20 milyon hektarının kullanılabildiğini kaydetti.

"2 nesil sonra çocuklarımız ağaç dikecek yer bulamayacak"

Tarım ve hayvancılığı emeklilik mesleğine dönüştüren bir anlayışı kabul etmediklerini dile getiren Çelik, vasıflı, nitelikli, dinamik insan kaynağının bulunacağı bir alana dönüştürülmesi gerektiğini ifade etti.

Çelik, sorunların başında tarım sektörünün anası olan toprağın korunamaması geldiğinin altını çizerek, son 26 yılda 4 milyon hektar tarım arazisinin kaybolduğunu bildirdi.

Yanlıştan dönüş için her türlü hukuki ve siyasi mücadelenin verilmesi gerektiğini dile getiren Çelik, tarım arazilerinin bölünmemesi veya amaç dışında kullanılmaması için yapılan yasal düzenlemelere rağmen toprak arazilerinin kaybedildiğini söyledi.

Bu konunun son derece hassas olduğunu belirten Çelik, "2 nesil sonra çocuklarımızın ağaçları dikecekleri yer bulma şansları söz konusu değil. Ne uğruna, ütopik bir sanayileşme uğruna... Sanayileşelim de ulaşım boyutuyla bakılarak, birinci sınıf tarım arazileri olmasına rağmen, 'önemli değil' gibi bir yaklaşımı Türkiye terk etmek durumundadır" diye konuştu.

"Yalnız toprakla meşgul olacak bir genel müdürlük kuruyoruz"

Tarım parsellerinin ölçeğinin ekonomik tarım için elverişli olmadığına dikkati çeken Çelik, işletme başına parselin 59 hektar olduğunu söyledi. Çelik, bunun İngiltere'de 580 dekar, Fransa'da 521 dekar olduğu dikkate alındığında Türkiye'deki parsel ölçeklerinin ne kadar dezavantajlı olduğunun görüldüğünü belirtti.

Çelik, toplulaştırma ile ilgili yoğun bir çalışma olduğunu ancak 13 yıl içerisinde 4,6 milyon hektar alanın toplulaştırıldığını ifade ederek, "2023'te 14 milyon hektar arazinin toplulaştırılmasının gerçekleştirilmesi hedefini koymuşuz ama böyle bir yaklaşım ile zor olacağı düşüncesiyle biz yalnız toplulaştırma ile ilgilenilecek, yalnız toprakla meşgul olacak bir genel müdürlük kuruyoruz. Bu idare yapıyla inanıyorum ki hızlı bir şekilde bu ölçeği büyüteceğiz. Bu toplulaştırma ile verimi artırmaya dönük yeni bir sürece girmiş olacağız" ifadesini kullandı.

Tarım sektörüne bu yıl için 11,6 milyar lira destek için pay ayrıldığına dikkati çeken Çelik, desteklerin verilmesinde etki analizine ilişkin çalışmalarının son aşamaya geldiğini, çok parçalı olarak verilen desteklerin 3-4 kalem desteğe düşürme noktasında çalışmalar yürüttüklerini dile getirdi.

Toprak Mahsulleri Ofisinin (TMO) depoculuk faaliyetinden çıkacağını ifade eden Çelik, bu işin lisanslı depoculuğa devredilmesi konusunda düğmeye bastıklarını söyledi.

Çelik, Et ve Süt Kurumu (ESK) ile ilgili de çalışmalarının devam ettiğini belirterek, piyasanın regülasyonu anlamında ihtiyaç duyduğu bazı yasal düzenlemeleri hızlı bir şekilde gerçekleştirerek kurumun da piyasada olmasını sağlayacaklarını kaydetti.

Hayvan nakli ile ilgili yapılması gereken bazı düzenlemelerle ilgili projelerinin olduğunu dile getiren Çelik, kısa süre içerisinde su ürünleri ile ilgili de yaşanan sorunlarla ilgili yasal bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu, bununla ilgili çalışmanın bir noktaya geldiğini, yakın bir zamanda son şeklini vereceklerini söyledi.

AB Katılım Öncesi Kırsal Kalkınma Aracı (IPARD) ve bakanlığın kırsal kalkınma desteklerini tek çatı altında toplayacaklarını ifade eden Çelik, "Hepimiz köylü çocuğuyuz. 'Hadi gel köyümüze geri dönelim' anlayışı içinde kırsal kalkınma desteklerini veriyoruz. Gençlerimizin şehirde iş arayan değil, kırsalda çok rahat geçimini temin edebileceği planlı programlı yeni bir süreci başlatmak durumundayız. Bununla ilgili önemli bir noktaya geldiğimizi de belirtmek isterim" diye konuştu.