Türkiye ile Amerika arasındaki Rahip Brunson bahane edilerek kriz çıkartıp gelişen büyüyen Türkiye’nin önünü kesmek ve Recep Tayyip Erdoğan’ı devre dışı bırakmaktır. Bu kriz beraberinde başka krizleri de getirecektir. Mesele çok açık ve net rahip meselesi değildir. Mesele, çok daha derin ve büyük hesaplar içermektedir. Rahip var olan krizin nedeni değil, sonucudur. Rahip, bahane edilerek iki taraf arasındaki mücadele ve didişmenin sembolü haline getirildi. Hıristiyan Rahip ve Rahibeler inançları gereği evlenemezler. Ancak bu derin Rahip evli çünkü Evanjelist’tir. Şu an Amerika da tabiri caiz ise en güçlü mason ve hırıstiyan karışımı bir mezhep haline getirilmiştir. Evanjelizm mezhebine göre cinayet işlemek, terör estirmek, zina yapmak onlara göre mubahtır. Kişiler, kurumlar, toplumlar ve ülkeleri dize getirmek için Siyonizm’le birlikte kurulan geniş, derin bir örgüttür. İşte bu Rahip denilen adam da o örgütün Türkiye temsilcisidir. Türkiye deki faaliyetleri de çok derin ve geniş olduğu kanısındayım. Bu konuyla ilgili özellikle dernekler titizlikle incelenmelidir diye düşünüyorum. Kısaca bu sözde rahip Mossad ve CİA ajanıdır. Bu nedenle Amerika ve Türkiye artık ne müttefik ne de dost gözüken iki ülke değildir. Birbirinin hasmı ve düşmanıdır. Şu anda resmen ekonomi savaşı başlamıştır.
Bir ülkenin iki bakanına yaptırım uygulamak, tehdit etmek, parasını aldığı halde uçağını teslim etmemek ancak düşmanlıkla açıklanabilir. Başka bir izahı yok. Aslında bu didişme ve düşmanlık beraberinde büyük fayda ve hayırlar getireceğine inanıyorum. Çünkü tehlikenin farkında olan Müslümanlar yıllardır Amerikan'ın en büyük emperyalist olduğu, ümmet coğrafyasındaki savaş ve kaosların, sıkıntı ve problemlerin baş müsebbibi olduğunu artık bariz bir şekilde görmüştür. Amerika'nın gerçek yüzünü Türkiye halklarına anlatmak için onlarca basın ve medya kuruluşu geceli gündüzlü seferber edilseydi, yüz milyonlarca dolar harcansaydı bu kadar etkili olunamazdı. Türkiye, halklarıyla, resmi ve özel kurum ve kuruluşlarıyla Amerika'nın ne kadar güvenilmez, ne kadar kalleş, ne kadar vefasız, ahd ve emandan uzak olduğunu aynel yakin gördü. Böyle bir güçle yola devam edilemeyeceği geç de olsa anlaşılmış oldu.
Türkiye ve Amerikan ilişkileri bu krizi atlatır mı, kriz atlatılsa da aradaki güven tekrar tesis edilebilir mi? Sorular haklı olarak halkın zihnini kurcalamaktadır. Zaten Yüce kitabımız Kur’an-i kerimin değişik ayetlerinde Rabbimiz biz Müslümanlara hitaben, Müslüman olmayanlarla dost olmayın ve güvenmeyin diye buyurmaktadır. Bir ayet’te ise: Yüce Mevla’mız şöyle buyurmaktadır: “Ey İman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dostlar edinmeyin. Onların bazısı, bazısının dostlarıdırlar. İçinizden kim onları dost edinirse şüphe yok ki, o da onlardandır. Muhakkak ki Allah o zalimleri hidayete, doğru yola iletmez” (Maide suresi, 5.51) Şu anda kukla ve manyak bir başkan var. Çok başlı bir Amerika var. Pentagon ayrı bir baş, senato ayrı bir baş, CIA ayrı bir baş, FBI ayrı bir baş. Bu çok başlılık Amerika’nın sonunu getirecek inşallah.
Türkiye halkı olarak bizler bu yapılanları asla unutmayacak ve unutturmayacağız. Parasını verdiğimiz halde bizlere verilmeyen f-35 savaş uçakları ve silah ambargolarını, onca somut delil ve anlaşmaya rağmen Türkiye’ye teslim edilmeyen baş teröristi ve onun örgütüne bağlı olan teröristleri vermeyen, bilakis besleyen kollayan Amerika var. Unutmayın bu örgütü kuran ve üstümüze salan 15 Temmuz darbe girişimini yaptıran FETÖ’yü, oluşturan en büyük düşmandır. Her zaman ülkemizi sömürmüş, ambargo uygulamış, kendine bağımlı kılmış katil, emperyalist İslam düşmanıdır. Belki teknoloji ve silah olarak bizden üstünler lakin bizimde sarsılmaz imanımız ve Allah’ımız var. Unutulmamalıdır ki Allah hangi topluma yardım ederse o toplumu yenecek başka bir güç, toplum yoktur. NATO da müttefik olabiliriz ki o da Türkiye hariç tamamen Hırıstiyan toplumların askeri birliğidir ondan da bize fayda yerine zarar vardır. Bu müttefikliğe rağmen dostluğu ve müttefikliği tanımayan ABD ve AB den dostluk beklemek saflığın daniskasıdır. Bu Millet her zaman en zor günleri el birliği ile birbirine kenetlenerek aşmıştır. Ekonomik olarak başlatılan savaş sonucu doların yükselmesi her ne kadar piyasaları etkilese de moralleri bozmayalım lütfen. “Zaten onların istedikleri de bu. Bu ekonomik savaşla halkı mevcut yönetimden soğutmak ve bıktırmaktır ki bu yolla Recep Tayyip Erdoğan’dan kurtulmak başka amaçları yok”. Çünkü Dünya liderleri arasında haksızlığa, zulme ve onlara baş kaldıran başka lider yok da ondan. Son söz olarak yol yakın iken hiçbir zaman olmayan ve olmayacak bu sözde dostluk ve müttefikliğe derhal son vermektir... Selamla kalın Selamette kalın.
