GAP Projesi ve 17 kilometrelik Suruç Tüneli’nin hizmete girmesiyle uzun yıllardır kuraklık sorunuyla boğuşan Suruç’un büyük bir hareketlilik kazandığını söyleyen ziraatçılar, bitki çeşitliliğinin de arttığına dikkat çekti.
2014’te açılan ve dünyanın en uzun su tünelleri arasında 5’inci sırada olan Suruç Tüneli, 134 yerleşim yerinde toplam 94 bin 814 hektarlık alanın su ihtiyacını karşılıyor. GAP Projesiyle Suruç’un kuzey ve doğu kısmına verilen su ile Suruç, yeşilliğe büründü. Durumdan memnun olan çiftçiler, geçim kaynağı olan bu projeyle yeni ürünler ekiyor.
Konu hakkında İLKHA’ya açıklamalarda bulunan Ziraat Mühendisi Engin Şimşek, GAP Projesiyle Suruç’un hareketlendiğini söyledi.
1996 yılında Suruç’un topraklarında çatlakların olduğu ama GAP projesiyle yeniden canlandığını söyleyen Şimşek, “Geçmişte Suruç’un her yeri çatlaktı. 1996 yılında susuzluk ve terör olayları nedeniyle birçok köy göç etmek zorunda kaldı. Şuan ise GAP projesi ve Suruç Tüneliyle hareketlendi. Eskiden çocuklar okula gitmiyordu. Mevsimlik tarım işçiliği geldiğinde, pamuk toplama zamanı geldiğinde okullarını yarıda kesip çalışmaya gidiyorlardı. Ama şuan herkes kendi tarlasında çalışıyor. Bu su hem çocukların gelecekteki hayallerini gerçekleştirmesi açısından iyi oldu. Hem de halk için geçim kaynağı oldu.” dedi.
“Boş kalan arazilerde 185-200 ton mısır kaldırdım”
Bu yıl 200 dönümlük mısır ektiğini söyleyen Şimşek, “Geçen yıl su gelmeye başladı. Geçen yılda ürün ekmeye başladık. 200 dönüm mısır ektik. Bunun için 4 sulamacı tuttuk. Bu vesileyle o kişilere iş olanağı sağlamış olduk. Bu suyun gelmesiyle birlikte en azından benim kapımda ekmek yemeğe başladı. Bende kazanarak ülkeme katkı sundum. Bu araziler boş kalacağına 185-200 ton mısır kaldırdım. Bu da bütçeye bir katkıdır.” ifadelerini kullandı.
Suyun, Suruç’un tüm köylerine verilmediğini söyleyen Şimşek, ilçenin kuzey ve doğu kısımlarını verildiğini belirterek diğer kısımlar için projelerin devam ettiğini ifade etti.
Elektrik konusunda zaman zaman sıkıntı yaşadıklarını söyleyen Şimşek, sözlerine şöyle devam etti: “Elektrik konusunda bazı sorunlar vardı. O zamanlarda köy boştu. Buraya yerleştiğimde elektriği ŞUŞKİ binasından aldım. Gerekli üst birimlerine elektrik sıkıntısını bildirdim, şuan köyümün elektriği geldi. Eğer 2-3 tane hane yerleşirse otomatik trafo ve elektrik verilerek bu sorun çözülür. Aksaklıklar oluyor muhakkak, bazen elektrikler kesiliyor, fırtına sonucu teller kopuyor. Suruç düzlük bir alan olduğu için her türlü sorun-sıkıntı olabiliyor. Sık sık kesiliyor bundan da şikâyetçiyiz.”
“Suyun gelmesiyle bitki çeşitliliği yüzde yüz arttı”
Bitki çeşitliliği yönünden Suruç ikliminin Akdeniz ikliminden farksız olduğunu ifade eden Şimşek, “Suruç’ta bitki çeşitliliği suyun gelmesiyle yüzde yüz arttı. Daha önce su olmadığı için hiçbir bitki ekilmiyordu. Bir ağaç dahi ortalıkta yoktu. Ama Suruç’ta mısırla geçen yıl tanıştım. Daha önceleri mısırı Akdeniz’de, Karadeniz’de görüyorduk. Ama Suruç’ta hiç yoktu. Suruç şuan bitki çeşitliliği açısından Akdeniz iklimini yaşıyor. Hiç aklıma gelmeyecek bitkiler yetiştirdim.” dedi.
Çiftçilerin bilgilendirilmesi gerektiğinin de altını çizen Şimşek, son olarak şöyle konuştu: “Çiftçimiz sulamayı ve ilaçlamayı bilinçsizce yapıyor. Çiftçilerimizi bilgilendirmemiz gerekir. Köylerde Çiftçi Kooperatifleri Birliği kurularak bilgilendirilmeleri gerekir ki yüzde yüz verim sağlayabilelim. Diğer il ve ilçelerde böyle kooperatifleri, çiftçileri destekleme yerleri, tohum hibe etme, teşvik amaçlı başka cinslerin getirilmesi var. Ama Suruç’ta bunlar yoktur. Kimse bu konunun arkasında durmuyor. Suruç tarım müdürümüzün de bu yönde çalışmasını istiyoruz.” (Ramazan Casuk/Rıdvan Ateş-İLKHA)
