banner2

Türkiye son iki haftada Taksim Gezi Parkıyla yatıp kalkmadadır.

İstanbul Belediyesi, Taksim Meydanı Yayalaştırma Projesi, Taksim Gezi Parkı ve Topçu Kışlası diye bir proje hazırladı. Bu projenin uygulaması kapsamında bazı ağaçların kesilmesi lazımdı. Buna tepki gösteren bazı çevrecilerde eylem yaptı.

Aslında buraya kadar her şey rutin. Ne olduysa bundan sonra oldu. Önce Emniyetin sert müdahalesi geldi. Bu sert müdahale ortamın gerilmesine zemin hazırladı. Devreye provokatörler girdi.

Çevre için Ağaçlar kesilmesin diye eylem yapanlar; çevrede ne buldularsa kestiler. Bununla yetinmediler camilere, camii cemaatlerine saldırdılar. Emniyetin sert müdahalesi sonrasında öfkelenen eylemcilerin öfkesini kullanmak üzere devreye giren dış mihraklar o kadar çok ki; bunların içerisinde İran, Irak, Suriye olduğu gibi, dostumuz dediğimiz Amerika başı çekiyor.

Bunlar emniyetin istihbarat çalışmalarıyla gözler önüne serildi.

Bakın dün yayınlanan bir haber; İstanbul Emniyet Müdürlüğü Yapılan takip ve incelemeler neticesinde başlatılan operasyonda, yurda yayılmaya çalışılan Gezi Parkı eylemini provoke ettikleri, büyük bir saldırı planladıkları tespit edilen yabancı ülke ajanları gözaltına alındı. Güvenlik Şube ve İstihbarat Şube Müdürlükleri tarafından enselenen ajan provokatörlerin, 4 farklı ülke vatandaşı olduğu belirlendi. İngiliz, Fransız, Amerikalı ve Yunan oldukları tespit edilen ajanların üzerinden diplomatik pasaport çıktı diyordu.

Dikkat edin provokatörler diplomatik pasaportlu. Yani devletlerin gizli elemanı değil diplomat!

Bir başka haber; İsrail Gizli Servisi MOSSAD’la da ilişki de olduğu öğrenilen Suriye gizli servisi Muhaberat Ajanı Şihadi Ali Asvad i, sosyal paylaşım sitesi Youtube’a koyduğu videoda şunları söylüyor Çok mutluyuz. Artık büyüyü, büyücüye karşı kullanıyoruz. Erdoğan, şeytanın ajanı ve yaşananlara canımıza değsin diyoruz. Ben şu anda Türkiye’deyim, meydanın içindeyim gördüğünüz gibi. Taksim’de bir arkadaşımın ofisinden konuşuyorum.

Görülüğü gibi dış mihraklar geleceğimize kast ediyorlar. Onların görevi de budur zaten. Asıl acı olan; bizden dediğimiz insanların, bu dinsiz, soysuz, sapsız, hainlerin oyununa alet olmasıdır.

Tüm Türkiye’ye zarar veren bu eylemlere katılmak kime ne yarar sağlar?

Disk, Kesk, İstanbul Tabipler Odası ve diğerlerinin bu eylemlerde kazancı olmaz. Sadece kendilerine zararı verirler.Büyük halk kitlesi resmin büyüğünü görüyor. Hiç kimse CNN, BBC ve El Cezirenin yorumlarına bakıp ta bu yıkıma onay vermiyor.

Tek hedefleri olan Erdoğan’ı bu millet onlara yedirmeyecek. Miraç Gecesi yapılan dualar yeterlidir zaten. Duadan anlamayan dış güçler ve cami’de içki içecek kadar kafirleşenler bunu anlamazlar. Camii cemaatine saldıranlar ebrehenin fil sürüsü de olsa ebabil kuşlarının gagalarında taşıdıkları dualarla yerle yeksan olurlar…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.