banner2

Zekâtı Verilmeyen
 Paranın Öyküsü

Erdal 26 yaşlarında, tuttuğunu koparabilen, çevik ve oldukça ahlaklı bir Anadolu insanıydı. Etrafı dağlarla çevrili, bol ormanlı ve mütevazı bir kasabada yaşıyordu.

Nüfus kalabalık olduğu için kasabalıların yaptıkları iş kendilerine yeterli gelmiyordu. Daha açık bir ifade ile o yıllarda bütün ülkede olduğu gibi kasabada da işsizlik vardı. Ama Almanya'nın Türkiye'den işçi talep etmesi iş konusunda herkeste yeni bir umut uyandırmıştı.  

İşçi simsarları köy köy, kasaba kasaba dolaşarak Almanya'ya gideceklerin isimlerini yazıyorlar, İş ve İşçi Bulma Kurumuna teslim ediyorlardı. Erdal da Almanya'ya gideceklerin listesine ismini yazdırmıştı.

Aradan bir yıl geçmişti; Almanya'ya gideceklerin listesinde ismi çıkmıştı çıkmasına ama annesi, babası, ailesi ve üç tane çocuğu vardı. Bunları nereye götürebilirdi? Tek başına gitse, gurbet ellerde ailesiz nasıl yapardı? İş ve İşçi Bulma Kurumu yetkilileri, önceleri tek başına gidileceğini, daha sonra isteyenlerin gelip ailelerini götürebileceklerini söylemişlerdi.

Erdal da öyle yaptı. Önce tek başına Almanya'ya gitti. Büyük şehre uzak mesafede olan bir kasabada, bir fabrika inşaatında çalışmaya başladı. Kuşkusuz Alman köy ve kasabaları Türkiye'deki şehirlerden daha ışıltılı ve daha moderndi.

Ağır bir işte çalışıyordu Erdal, ama haftalık ücreti dolgundu. Bir haftada Türkiye'de çalışan bir işçinin bir aylığından daha fazla ücret alabiliyordu.

Bin bir meşakkat ve sıkıntı ile altı ayını doldurdu. Türkiye'ye geri dönme veya istedikleri takdirde aileleriyle Almanya'ya yerleşme hakları vardı. Fakat Erdal Almanya'nın halini, ahvalini, yaşayış biçimini beğenmemişti. Durumu Türkiye'deki ailesine anlattı. Yabancı bir memlekette, hele bizim ellere benzemeyen bir diyarda yaşamak, dinleri farklı, kültürleri farklı, örf ve adetleri farklı bir memlekette yaşamak hiç de kolay değildi.

 Ne var ki, elektriği ve suyu olmayan bir kasabadan geceleri ışıl ışıl olan bir Avrupa şehrine gitmek ve orada yerleşmek, orada yaşamak Erdal Bey'in eşi ve çocukları için çok cazip görünüyordu. Bu yüzden Almanya'ya yerleşmek istediklerini söylediler.  Ailenin bu ısrarcı isteği üzerine ister istemez Erdal Bey ailesini alıp Almanya'ya yerleşti. Ancak bir müddet geçtikten sonra Almanya'nın sosyal hayatı onlara ters gelmeye başladı. Dillerini bilmedikleri insanlarla birlikte yaşamak oldukça zor gelmişti.

Kısacası gurbeti beğenmemişlerdi. Zar zor bir yıl kalabildiler.

Memleket hasreti onları kahrediyordu.  Diğer taraftan Türk ailesi olarak o kasabada yalnız olmaları sıkıntılarını daha da arttırmıştı.

Erdal, Almanya'da kalıp kalmama konusunda eşi ve çocuklarıyla istişare etti. Eşinin tercih ettiği görüşe göre Türkiye'ye dönecekler, biriktirdikleri paralarla bir ev alacaklar ve Türkiye'de yaşamaya başlayacaklardı. Öyle de yaptılar. Amaçları, Almanya'daki yüksek ev kirasından kurtulmak, böylece daha erken zamanda daha çok para biriktirip memlekete daha erken dönmekti. Erdal Almanya'da ev yerine daha hesaplı olan bekâr pansiyonlarında kalmaya başladı. Biriktirdiği paraları Türkiye'deki ailesine gönderiyor; onlar da onu altına çeviriyorlardı.

Aradan beş yıl geçmişti. 4 kiloya yakın altınları birikmişti. Bir yıl daha çalışıp kesin dönüş yaparak memlekete dönmek ve bir iş kurmak istiyordu. Erdal ilkokul mezunuydu.

Dinimiz hakkında fazla malumata sahip değildi. Dindar olmasına rağmen dini vecibelerini yerine getirmiyordu.  Dinini yeterince yaşamadığı için zaman zaman Almanlar tarafından tenkit de ediliyordu. Derken Erdal Almanya'da Kur'an talebeleriyle tanışmış ve onların sohbetlerine gitmeye başlamıştı. Sohbetlere devam ettikçe her şeyi yeniden anlamlandırıyor ve dünyaya çok farklı bir açıdan bakmaya başlıyordu.

İnsan hayatının dünyadan ibaret olmadığını öğrendikçe dünya malına ve paraya bakışı da değişmişti. Ailesine gönderdiği mektuplarda çocuklarının namaz kılmaları için onları Kur'an Kursuna göndermesini eşine tavsiye ediyordu. Eşi önceleri buna bir anlam verememişti. Ama yazın tatile geldiğinde Erdal'ın mütedeyyin bir insan olmasından çok memnun olmuştu.

(Yarın: Erdal Almanya'ya Dönüyor)

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.