Gezi Parkı'nda bir kaç ağacın sökülerek başka bir yere taşınmasını bahane ederek, ortalığı savaş alanına çeviren sıra dışı grupların asıl dertlerinin ülkede terör estirip kaos çıkarmak olduğu zaten belli idi. Dikkatinizi çekmiştir, bir günde nasıl da organize oldular ve Türkiyenin başta büyük şehirler olmak üzere yarısının nasıl da bu oyuna geldiğini hepimiz dehşet verici görüntülerle izledik ve şahit olduk. Hemen belirteyim bu bir halk hareketi veya meşru bir hak arama refleksi kesinlikle değildir. Hele, hele Türk baharı falan hiç değil, Arap baharı tahrir meydanına özenme olabilir, ancak o baharlar diktatörlere karşı yapıldı, ağaç severlerin ise tam tersidir, alışık darbe şakşakçılığıdır. Çünkü barış süreci ile birlikte zaten bahar çiçekleri açmaya başladı. Bu azgınlaşan azınlığın çoğunluğa tahakküm olma ve hükümeti devirme girişimidir.
Son birkaç gündür yaşanan olaylarda kırıp-dökenlere, yakıp yıkanlara, ne demeli? Eylemler başladığından bu yana karanlık güçler tarafından organize edilen, şişirme haber yalan haber ve montajlı resimler bir kısım yazılı ve görsel medyada ve tarafları ile sosyal paylaşım sitelerinde halkı isyana teşvik ve tahrik kasıtlı olarak yaygınlaştırıldı. Bir avuç ulusalcı, Kemalizmden nemalanan, insanlıktan nasipsiz kendilerinin üstün olduklarını sananların yaptıklarını ibret ve şaşkınlıkla seyrediyoruz. Bu nasıl vatanseverliktir. Başlarında ise bu kargaşanın çıkmasını isteyen ve tetikleyen, Beşer Esed severler ve karanlık güçleri var. Ülkemiz de provokatif ve yalan haberlerin yaygınlaştırılarak yapılmıştır. Sinsi plânlar ve tuzaklar kurulması sonucu ne yazık ki, güzelim ülkemiz bu filmi defalarca görmüş ve acı olaylar yaşamıştır. Bugün de fitne ve fesat peşinde olanların, cenazelerden medet umanların kışkırtması sonucu insanları sokaklara dökülüp önlerine gelen her şeyi kırdılar, döktüler, yakıp yıktılar.
Tarih boyunca İslamiyetin ve Müslümanların düşmanı olan bu zihniyet haçlı ruhuyla, ittihat ve terakki zihniyeti ile yezit kiniyle ve Bizans entrikalarıyla darbeci Ergenekoncu, yalancı, fitneci, hortumcu, yandaş medya desteğiyle vatana, millete en büyük faydaları sağlayan, ülkemizi dışa bağımlı olmaktan kurtaran kısaca Türkiyeye çağ atlatan, halkla birlikte olan, halkın inancına saygılı davranan ne kadar sağ görüşlü muhafazakâr iktidar gelmiş ve geçmişse, bu kan severler aynı oyunu oynamışlar. Düşman kiniyle saldırmışlar. Bunlar nefislerine düştüler olaylar sırasında bezmi âlem valide sultam camisini üs yaparak meyhaneye çevirdiler. Asla ve asla Müslümanları ve İslamı sevmeyecekler bunun bilinmesinde yarar var. Bazıları diyebilir ki, onların bir kısmının dini de İslam. Bende diyorum ki, Müslüman olan bir karıncayı dahi incitmez ve hiç kimseye zarar vermez. Bunlar Sakal, sarık, başörtüsünü görüp, namaz, oruç ve KURAN sözlerini duyduklarında nasıl ki, kuduz biri su görünce ne hale gelir ise, işte o hale gelen eh-li küfür insanlardır bunlar.
Dil kalbin aynasıdır kalpte olan dile yansır hatta eyleme dönüşür. Anlayacağınız bunların babaları ve dedeleri de İslam düşmanı idi kendileri de sonunda kinlerini kustular. Ahlak ve yaşam tarzları pankartlarında çok rahat görülebiliyor. Yüzlerce insanın canı yandı, onlarca araç yakıldı, kamu ve sivil mallarına zarar verildi, masum insanlara korku verilmeye çalışıldı, borsa düştü, halk devletin polisine karşı kışkırtıldı tinercilerin ellerine bıçaklar verip polisi bıçaklamaya çalıştılar. Neden? . Üç beş ağaç kesilecek diye mi? bunu yaptılar? Kesinlikle hayır. Bu kadar tahribatı düşmanlar bile yapmazlar. Bu ne kin, bu ne öfke, bu nasıl bir nefret? Bir parti genel başkanı bunlara nasıl destek verip bunları sahiplenir diye düşünebilirsiniz. Ama onların istediği de böyle bir ortamın oluşması onlar için bahane olduğunu sanıyorum. Karanlık güçler Reyhanlı tutmayınca bu eylemi yaptılar. Aynı zamanda milletvekilleri ile birlikte onlara katılıp terör estirip ülkeyi Suriyeye çevirmek istediler. Bir de televizyonlara çıkıp, genel başkanımız sivil kimliği ile taksim deki eyleme katılmıştır diyorlar. Aklıselim olan insanlara bunu yutturamazlar. Sandıkta deviremediği iktidarı bu şekilde alaşağı etme çabalarıdır bunlar. Çünkü bu şiddet, öfke, nefret, kıskançlık ve husumetin başka izahı yoktur.
Milletin gözünün içine baka, baka gerçek dışı beyanatlarda bulunuyorlar. Buradan, bunlardan medet umarak kanmış ve peşlerine takılmış insanlara sesleniyorum. Artık uyanın bunlara kanmaktan vazgeçin bunların gittikleri yol, yol değil hüsrandır haberiniz olsun. Allahın da bir hesabı var unutmayalım. . Hukuk dışı eylemlerle, zorbalıkla, başkalarının haklarına tecavüz etmekle hak alınmaz ve hiçbir yere varılamaz. Olan ülkemize ve masum insanlara oluyor. Lütfen, içinde bulunduğumuz üç aylar hürmetine olsun, her vatandaşın sağduyulu olması birlik ve beraberliğimizi zedeleyecek olan her eylem ve söylemden uzak durup tuzaklara düşmemek dileklerimle
