Bir Fotoğraf Bir Anı

Yıl 1950... Demokrat Parti ile CHP arasında geçen, çekişmeli bir seçim maratonun ardından, Demokrat Parti büyük bir çoğunluğun oyuyla iktidarı CHP’den devralıyor. Menderes ve diğer parti yetkilileri, CHP döneminde yürürlüğe konan ve 18 yıl boyunca okutulan Türkçe ezanın, tekrar Arapça metinle okutulması için çalışmalarına başlıyorlar. Çalışmalarını hızla tamamlayarak, TBMM’ de ezan dilini serbest bırakan kanunu, haziran ayının ortalarında meclisten geçirerek yasalaştırıyorlar. İkindi vaktine yetişen kanun tüm yurtta sevinçle karşılanıyor. Bursa’ da ikindi ezanı, tam sekiz kez Arapça okunurken, Manisa’da vatandaşlar dualar edip, kurbanlar kesiyorlar.

İşte o zamanlar Manisa’da askerliğini yapan Mehmet Deniz, yasanın kabul edilmesinden bir gün sonra çarşı iznindeyken, Arapça okunan ikindi ezanı sonrası, dua eden vatandaşları görünce, basıyor makinesinin deklanşörüne. Bu fotoğrafın hikâyesi de işte bu.

O günleri şöyle anlatıyor Deniz: “Halk caminin avlusunda toplanmıştı. Avlunun içi tıklım tıklımdı. Bir kurban getirmişlerdi. Müezzin ezanı bitirir bitirmez, avlunun içindeki vatandaşlar ve imam ezan duası yapmaya başladılar. Vatandaşlardan bazıları hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Topluluğun içinde askeri de vardı sivili de. Kulaklarım daha önce böyle bir nida duymamıştı. Ben ilk kez Arapça ezanla karşılaşıyordum. Bizim yaşımızdakiler de ya hiç duymamış, ya da hayal meyal hatırlıyorlardı. Çünkü 1933 ten beri ezan Türkçe okunuyordu.”

Sözlerine daha sonra şöyle devam ediyor: “Avluya getirilen kurbanlık, şükür mahiyetinde Allah’a kurban edildi. Sonra hep birlikte camiye girip namazımızı kıldık.”

O günleri yaşayan Şanlıurfalı A. G. de: “Yüce Rabbim bir daha milletimize böyle acılar yaşatmasın. Şanlıurfa’da Hasan Paşa Camisindeki cemaat öğle namazını kılacaktı. Müezzin ağlamaktan kamet getiremedi.” Dedi.
Haber: Ruhaber.com