Suudi Arabistan’ın en zengin bir ailesinin oğlu olan ‘Usame Bin Laden,’ milyarlarca serveti bir kenara itip İslam dini uğruna, küfürle, emperyalist terör Devleti Amerika ve avaneleriyle mücadele etmek için her türlü sıkıntıya, yokluk ve zorluğa göğüs germiştir. İnancı ve ideali olan şehit olma arzusu uğruna, Allah Rızası için cihad etme uğruna, mağaralarda yaşamayı ve kahraman mücahitlere bir örnek ve önder olmayı başarmıştır.
Bugün dünyanın zorba gücü, terörün baş aktörü, kaynağı ve destekçisi olan Amerika; Bin Ladene terörist diyebilir. Bunu ben anlarım, hem de çok iyi anlarım. Lakin Müslüman oldukları iddiasında bulunanların kendi gazetelerinde ve televizyonlarında, Amerikan barbarları tarafından şehit edilen ‘Usame Bin Laden’ için “terörist Bin Laden öldürüldü,” diye manşet atanların akıllarına ve Müslümanlık anlayışlarına şaşarım.
Ben bir insana, bir gruba veya topluluğa düşman olan kesimlere bakarım. Eğer onlar adaletli ve dürüst iseler o zaman eyvallah. Yok, eğer kendileri zalim, diktatör, şeytan, fitneci ve kan emici birer vampir gibiyseler o zaman Müslüman din kardeşime iftira etmekten Allah’a sığınırım.
Amerika kendisi Şeytan misyonlu ve Firavunun kompleksli bir dünya Terör devletidir. Amerika’nın olduğu yerde; kan, yoksulluk, vahşet ve her türlü sefalet vardır. Bu yüzden kendisine karşı kahramanca ve Müslümanca savaşan, mücadele eden herkesi ve her kesimi Terör/terörist ilan eder.
Halen bunu anlamamış ve anlamak istemeyen bazı Müslümanlara “kişi sevdiği ile beraberdir.” Hadisi şerifini hatırlatırım. Ki Amerika ve avaneleri, kundaktaki bebekleri, savunmasız yaşlıları ve kadınları katletmekten hiç çekinmezler. Bir kimyasalla binlerce insanları katleden, topyekûn saldırıya geçip nesilleri yok eden bu terör ruhluların, bu Firavun karakterlilerin sözlerine bakarak Müslüman mücahitlere terörist diyenlere “Allah sizi ıslah etsin” demekten başka çaremiz yoktur her halde. Ancak:
Kim ne derse desin gerçek şu ki; Usame bin Laden, İslam ümmeti ile çağdaş Haçlı sürüsü arasındaki temel çelişkinin, büyük mücadelenin sembol isimlerinden biri olarak görülecek ve sevilmeyi sürdürecektir. Bu, tarihe böyle geçecektir.
Şuurlu tüm Müslümanlar Usame'yi genç yaşından itibaren Afgan cihadına olan katkısı ve Sovyet yayılmacılığına karşı mücadelesiyle tanımış, ardından küresel çapta yoğunlaşan emperyalizme ve işbirlikçiliğe karşı ivme kazandırdığı kesintisiz direniş hattına katkısıyla takdir etmişledir.
Vicdanı kararmış medya mensupları, köşe yazarları, siyasi aktörler, akademisyenler, devlet büyükleri, sözde terör uzmanları, emperyalistler, onların uşakları, işbirlikçileri ve onların beyinleriyle düşünüp, ağızlarıyla konuşanlar…
Halkların vicdanlarına hükmetmeye çalışan ve her şeyi terörize edip başkalarının üzerine yıkanlar; onu terörist, direnişini de terör olarak göstermeye çalışsalar da, bunun tam aksine feraset sahibi her mümin; Usame’yi bir kahraman, Müslüman bir direnişçi, sömürgecilere karşı bir direniş ruhu ve mücadelesi geliştirmiş bir İslam şehidi olarak tanımışlar ve öyle de anacaklardır.
Biz de Usame bin Laden'i sömürgeciliğin azgınlaştığı, dizginlerin İslam ve insan düşmanlarının eline geçtiği bir süreçte, dünya hayatının tüm nimetlerini, şatafatlı bir yaşam tarzını, zenginliği, milyar dolarlarca serveti bir kenara bırakarak; direnişe geçen - direnişi bir hayat tarzı- haline getiren mücahit bir Müslüman, öncü bir direnişçi kimliğiyle değerlendiriyor ve Rabbimizden kendisine mağfiret, İslam ümmetine başsağlığı diliyoruz. Selam ve dua ile…
önemli not: "Usame bin Ladin değil, Usame bin Laden yazılmalıdır."
Laden hakkında geniş bilgi almak isteyenler tıklasın: