Türkiye hızla normalleşmeye doğru gidiyor. Zaten bunun dışında gidecek başka bir yeri de yok!.. Bin sekiz yüzlü yıllarda meydana gelen Sanayi devrimi sonrasında oluşan yenidünya dengeleri, 11 Eylül 2001 Amerikan ikiz kulelerinin yerle bir olmasıyla beraber o dünya düzeni de yerle bir oldu.
Amerikan'ın 11 Eylül sonrası başlattığı Afganistan ve Irak savaşları “görünen sömürü sisteminin çöküşünü” önleme çabalarıydı. Fakat bu savaşlar emperyalist sisteminin devam etmesinden çok; sistemin çöküşünü hızlandırdı.
Tabi, bu emperyalist düzeni sürdürülmesine ön ayak olan, “bizim için üç şey çok önemlidir; birincisi para, ikincisi para, üçüncüsü para” diyen Siyonist Yahudiler, “iyi ile kötü arasında gerçekleşecek olan büyük savaştan (Armageddon) sonra, Mesih gelecek ve sonra da kıyamet kopacaktır. Armageddon savaşını ne kadar çabuk başlatırlarsa Melihin gelişi de o kadar çabuk olacak” diyen Evangelistler ve “Her ümmetin fitnesi [imtihanı] vardır Ümmetimin fitnesi paradır. [Hakim]” Hadisi şerifi haklı çıkaran ve para için her şeyi yapabilen sözde Müslümanlarda artık bu gerçeği kabul etmek zorundadırlar. Yeni bir dünya düzeni kuruluyor. Bu sadece Türkiye'de değil tüm dünyada dengeler değişiyor.
Artık insan merkezli, hukukun üstün tutulduğu, insan hakları ve demokrasiden ödün verilmediği, bir düzen kurulacak. Bunu İsrail, Amerika, İngiltere gibi birçok ülke anladı; ama bizde ki darbeci kafalar hala direniyor.
Gerçi onlarda anlamıyor değiller! Ama hesap veremeyecekleri kadar hukuksuzluklara bulaştıkları için anlamazlıktan geliyorlar. Onlar anlamak istemesen de bir “ebul-kassım” çıkar anlatır-anlatıyor da!..
Her seferinde “Devletin en üst makamlarında yıllarca ülkeye hizmet etmiş kişiler…” diyerek bir sürü mazeret üretiyorlar…
Hiç kimse değil yıllarca, bir ay dahi para almazsa hizmete devam etmez. Kamu kurumlarında çalışan her kes millete hizmet etmek zorunda. Hizmet karşılığında da her ay ücretini almaktadır. Milletin asgari ücretli bir iş bulmak için yoğun çaba sarf ettiği bir ortamda, milletin kesesinden binlerce liralık aylık alıp sonra da asli görevini bırakıp yasa dışı yollarla bu milletin ensesinde boza pişirmeye kalmakta neyin nesi?
Hiç kimse ücret karşılığı yaptığı hizmetin arkasına sağlanarak yasa dışı işlere kalkışamaz!..
Oysa Allah'ın “Sen olmasaydın ey Habîbim, felekleri (kâinatı) yaratmazdım" dediği yüce peygamber ve aynı zamanda İslam devletinin ilk komutanı peygamberlerin sonuncusu HZ Muhammed (SAV) bile “ben ömrümü bu davaya adadım. Bu devletin kurucusuyum başkanıyım kimse bana ve aileme karışmasın” demedi. Tam aksine; "Nefsi kudret elinde olan Allah (c.c.)'a yemin ederim ki; hırsızlık yapan, kızım Fatıma da olsa, yine elini keserim!" diyerek insanlığa eşitliği ve insan haklarının ne olduğunu gösterdi.
Çok sancılı olan bu süreç sonunda su yatağını bulacak. Türkiye eninde sonunda insanlar arasında ayrımcılığın yapılmadığı “birinci sınıf, ikinci sınıf” değil herkesin birinci sınıf olduğu bir Türkiye olacaktır. Bu da normalleşmiş bir Türkiye demektir.