Şanlıurfaspor'un play-of'taki ilk karşılaşmasını Tokatsporla deplasmanda oynadı. Bir puanla dönen Urfaspor kendi sahasında Akhisar Belediyesporla karşılaştı.
Daha maçın ilk dakikalarında Urfaspor taraftarın tezahüratlarıyla baskın bir futbolla başladı. Rakibi kendi sahasına hapsedince geride boşluk oluştu. Akhisar belediyespor karambolden gol bularak Urfasporun adeta kimyasını bozdu.
Ağır zemin şartları her iki takım için de geçerli olduğundan bahane sayılmaz.
Şanlıurfaspor seyirci avantajını kullanarak daha fazla pozisyona girse de son vuruşlarda başarılı olamadı. İsmail'in 25 metreden şutu direkten dönmesi şansız andı, Urfaspor için.
Maç dışında değişen pek bir şey yoktu!...
Ne o öyle çamur deryası yollardan insanları çamura bulamak?...
Yine, stadın bazı kapıları açıkken, diğerlerinin kapalı olmasından dolayı kuyruklar oluştu. Taraftar kapılarda sıra bekledi. Oysa imkan varken bu tür olumsuzluklar sinir bozucu.
Stadın hala tam olarak hazır olmaması tam anlamıyla utanç verici bir durum. Her ne kadar sorumlu olarak Gençlik ve Spor İl Müdürümü Hakan Altu gösterilse de 17 yıldır bitirlmeyen stadın sorumluları tüm bürokratlarımızdır. (Konuyla ilgili olarak günah keçisi Hakan Altu'yu telefonla aradım, ama ulaşamadım)
Böyle güzel bir stadın basit eksiklikleri yüzünden lekelenmesi oraya giden 25 bin taraftara saygısızlıktır, hakarettir.
Bütün bu umursamazlıkları bir kenara bırakırsak; Şanlıurfa Valisi Nuri Okutan, Şanlıurfaspor başkanı Habib Arslan ve Gençlik ve Spor İl Müdürümü Hakan Altu'ya sesleniyorum. Geçen yıl Almanya'da yapılan Ziraat Türkiye kupası finalini bu sene Şanlıurfa arena stadında oynanmasını sağlarsanız futbolseverler için bir güzellik yapmış olursunuz. Ayrıca Şanlıurfa'nın tarihi ve güzelikleriyle ulusal basına yansımasına vesile olur.
İLGİLİSİNE
Şanssızlığa katlanabiliriz, çünkü dışarıdan gelir ve tümüyle rastlantısaldır. Oysa yaşamda bizi asıl yaralayan, yaptığımız hatalara hayıflanmaktır. (Oscar Wilde)