Talimat diyor ki ; örneğin maçtan 40 dakika önce o anda tribünde bulunan 40 taraftarın 4'ü 4 saniyeliğine bir kez olsun i... hakem derse ; o gün o tribüne giriş yapacak tüm taraftarlar ceza alır. İster 8 bin 966 kişi olsun, ister 16 bin 966 kişi !... Gelelim işin aslına...
... Ve futbolumuzun gündemi yeniden seyircisiz maç olayı. Ve herkesin ortak sorusu şu ; Peki bu Possolig ne için geldi ?
Biz bu Passolig'i seyircisiz maç manzaralarını görmemek, kurunun yanında yaşın da yanmaması için getirmemiş miydik ?
Statlara o cihazları, o kameraları onun için yerleştirmemiş miydik ?
Sevgili dostum Mehmet Ayan'ın benzetmesiyle o Passolig sistemiyle birlikte statlara örülen o kameralarla kişilerin kravat iğnelerini, altın dişlerine varana kadar en ufak ayrıntıları bile ayırt etmeyecek miydik?
Peki şu anda tüm statlarımızda durum böyleyse, tribündeki 'hâlâ' günahkarla günahsızı ayıramamak neden ?
Bugün Bursa'nın başına gelen yarın Fenerbahçe'nin, Beşiktaş'ın ve diğerlerinin başına gelmeyecek mi ?
Bugün saha olayları konusunda TFF'nin yaptırımı ile UEFA'nın ve bir çok ileri Avrupa ülkesinin yaptırımları kriterleri hemen hemen aynı...
Taraftardan kulüp sorumludur arkadaş...
Hakemin kafasına yabancı madde atıp, birine isabet etmesi veya oyunun akışını durdurmasının karşılığı UEFA'da neyse TFF'de de öyle...
Peki ya bu çirkin ve kötü tezahürat...
Tribünlerde süre aranmaksızın topluluk halinde çirkin ve kötü tezahüratta bulunmak yasaktır.
Peki bu topluluktan kasıt nedir ?
Örneğin 3000 kişinin hazır bulunduğu bir tribünde yaklaşık 300 kişinin (yani tribünde bulunanların yüzde 10'unun) toplu halde kötü bir "kelimeyi" telaffuz etmeleri (2-3 saniye) ihlalin oluşması için yeterlidir.
Peki bu talimatın bir önceki hali nasıldı ?
İhlalin oluşması için eylemin topluluk ve devamlılık arz etmesi şarttı.
Peki devamlılıktan kasıt neydi ?
Eylemin minimum 120 saniye süreyle devam etmesi...
Şimdi o 120 saniye kriteri yok, 1-2 saniye ihlal için yeterli.
Peki ne zaman ?
Maçtan yaklaşık 1 saat öncesinden maçın bitiş düdüğünden yarım saat sonrasına.
Yaklaşık 3-4 saatlik dilimde 2 saniye ihlal o tribündeki binlerce kişinin Passolig kartlarının bloke edilmesine, kulübün yüz binlerce lira kasasından çıkmasına neden oluyor.
Şimdi buraya dikkat...
Örneğin maçtan yaklaşık 30 dakika öncesi...Tribünler yavaş yavaş doluyor
O sıra kapalı maraton tribünde yaklaşık 60 kişi ve bunların 6-7 tanesi, o sırada sahada ısının hakemlere iki defa i... hakem i... hakem diye bağırıyor.
Temsilci notunu alıyor...
Tribünler doluyor...
O gün o kapalı maraton tribüne giren 6-7 bin taraftar maçın başlamasına yarım saat kala o 6 kişinin 4 saniye süren i... hakem tezahüratından dolayı cezalandırılıyor.Çünkü talimat bunu emrediyor !...
Evet o 6-7 kişinin tribünde kötü tezahüratı yaptığı sırada daha stada bile giriş yapmayan sonrasında o tribünlere gelen 6000-7000 kişinin Passolig kartları o 6-7 kişi yüzünden bloke ediliyor.
Bizim talimatımız böyle.
O taraftara yazık değil mi ? O kulüplere yazık değil mi ?
Bir de bakın bakalım dünyada bu iş nasıl işliyor.
Veya bunun bir örneği var mı ?
Acaba çirkin ve kötü tezahürat konusunda talimatı olan bir Arjantin'de, bir İspanya'da, bir Uruguay'da bu işler nasıl yapılıyor ?
Acaba onlarda da bizim gibi kurunun yanında yaş da yanıyor mu ?
Bu çarpıklıkta ne PFDK'nın suçu var ne de Tahkim'in... Çarpıklık uygulamada değil, talimatın kendisinde...
Tahir Kum/ Sporx